Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki; "Çok yiyip içerek kalbi öldürmeyin. Çünkü çok sulanmış bitkinin kuruması gibi oburluk da kalbi öldürür." Salihlerden biri mideyi, kalbin altında kaynayan ve buharı kalbi saran bir kazana benzetir, buharın çokluğu kalbi lekeler, hatta karartır. Oburluk, anlayış ve bilgi azlığına yol açar, mide şişkinliği, zekâ keskinliğini giderir.
Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki; "Namaz, dinin direğidir. Namaz kılmayan dinini yıkmıştır."
Sayfa 312 - Namazların FaziletleriKitabı okudu
Reklam
Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki; "Cennete sadece merhametliler girecektir." Orada bulunan sahabiler, "Ya Resulullah! Biz hepimiz merhametliyiz" derler. Peygamberimiz (sav) onlara şöyle cevap verir; "Sırf nefsini esirgeyen kimse merhametli değildir; merhametli kimse hem kendini ve hem de başka larını esirgeyendir." İnsanın kendine karşı merhametli olması; kendini Allah'ın azabından esirgemesi, yasaklarını işlemekten, emirlerini yapmaktan sakınmasıdır. Bu da günah işlemekten vazgeçerek, işlenmiş günahlardan tevbe ederek, ibadet ederek ve ibadet ederken sırf Allah rızasını gözeterek olur. Başkasına karşı merhametli olmak da, İslâm'ın tespit ettiği kul haklarına ve canlılara hürmet-riayet, başkalarına zarar vermemektir.
Sayfa 106 - Merhametli Olmanın FaziletiKitabı okudu
"Hiç şüphesiz, münafıklar cehennemin en alt katındadırlar. Onlar için hiçbir kurtarıcı bulamayacaksın.” Münafık kelime manası bakımından “nâfik-ul yerbu" deyiminden türemiştir. Tarla faresinin yuvasında karşılıklı iki delik bulunduğu söylenir, birine "nafika" diğerine "kasia" denir. Tarla faresi birinin ucundan başını gösterir, öbüründen çıkıp gider. İşte münafığa o yüzden bu ad takılmıştır. Çünkü kendini Müslümanmış gibi gösterir, öte yandan İslâm'dan çıkarak kâfirliğe girer. Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki; "Münafık, iki koyun sürüsü arasında kâh sürünün birine, kâh öbürüne katılan şaşkın bir koyun gibidir. O, bu sürülerin hiçbirinde devamlı barınmaz, çünkü her iki sürüye de yabancıdır. Münafık da tıpkı böyledir, ne tamamen Müslümanlarla kaynaşabilir ve ne de kâfirlerle."
Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki; "Ey Muhacirler topluluğu! Beş şey var ki bunlar başınıza gelir ve bunlarla imtihan edilirseniz bunlara yetişmenizden Allah'a sığınırım; 1.Bir cemiyette fuhuş yaygın ve aleni hâle gelince o cemiyette o zamana kadar görülmemiş olan bozukluk ve hastalıklar salgın hale gelir. 2.Eksik ölçüp tartanların belirdiği bir cemiyette kıtlık yılları, geçim sıkıntısı ve zalim yönetim baş gösterir. 3.Mallarının zekâtını vermeyenlerin çoğaldığı bir cemiyette kuraklıkla cezalandırılır, öyle ki, hayvanlar olmazsa hiç yağmur yüzü göremezler. 4.Allah'a ve O'nun Resûlüne verdiği sözden cayan bir cemiyetin başına dış düşman musallat edilerek sahip oldukları bazı imtiyazlar ellerinden alınır. 5. Devlet adamlarının Allah'ın kitabı'na göre hükmetmeyen cemiyetlerde iç kargaşalıklar baş gösterir.
Sayfa 147 - 231 Ibn Mace, 4019. Taberani, Evsat 4672; Beyhaki, Şuabü'l-İman 3314Kitabı okudu
Müslüman'ın, Müslüman'a karşı haklarından biri de, hiçbir Müslüman'ı söz ve davranışla üzmemektir. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki; "Müslüman eli ve dili ile Müslümanları incitmeyendir."
Sayfa 419 - Müttefekun Aleyh, Buharî, 10; Müslim, 40Kitabı okudu
Reklam
EMANET ...
"Emânet" kelimesi "emin" (güven) mastarından türemiştir. Çünkü bu sıfatın varlığı, haksızlığın önlenmesini güven altına alır. Emânetin zıddı olan "hıyanet" ise "havn" mastarından türemiştir, kelime mânâsı ile "eksiklik" demektir. Çünkü sen birine herhangi bir hususta hainlik ederken, o şeyde ona bir eksiklik, bir yetersizlik gösteriyorsun demektir. Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki; "Hile, aldatma ve emânete hiyânet, cehennemliktir." (Bu sıfatları taşıyanlar cehenneme gireceklerdir.)
Sayfa 96 - Häkim, Mūstedrek 8795; Heysemi, Mecmeu'z-Zevâid 1/102Kitabı okudu
İnsanların en akıllısı özrü kabul edenlerdir."(97)
Hz. Ömer bu vecizesine göre insanlar nisyan ile malûldür. Bu yüzden her zaman hata ederler. İnsanları affetmek ise en büyük meziyettir. Nitekim Cenab-ı Hak bir ayette şöyle buyuruyor: "O takva sahipleri ki bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar. Öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah güzel davranışta bu lunanları sever."(98)Bu ayet kin tutmamayı ve affedici olmayı tavsiye etmektedir. Peygamberimiz (s.a.v) bir hadisi şerifte, "Elinde cezalandıracak güç olduğu halde öfkesini yutarak affedenlerin Allah kalbini iman ve emniyetle doldurur”(99) buyurmaktadır.
Sayfa 123 - (97) Aşir Efendi, 39b (98) Al-i İmran, 3/134 (99)Ibni Mace, Zühd, 18Kitabı okudu
Hz. Ali'nin (k.v) rivayet ettiğine göre Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki, “Hüzün kuyusu veya vadisinden Allah'a sığınınız." dinleyenlerden biri O'na; "Ya Resulullah, hüzün vadisi veya kuyusu nedir?" diye sordu. Peygamberimiz (s.a.v) ona şöyle cevap verdi; "O, cehennemde öyle bir vadidir ki, cehennemin kendisi günde yetmiş kere ondan Allah'a sığınır, Allah onu riyakâr Kur'ân okuyucuları için hazırlamıştır.”
Sayfa 250 - Ameller-Mizan ve Cehennem AzabıKitabı okudu
Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor; -Öyle bir gün gelecek ki, ümmetim beş şeyi unutarak beş şeyi sevecektir; 1- Dünyayı sevecek, âhireti unutacaklardır. 2-Malı sevecekler, fakat âhiret günü hesaplaşmasını unutacaklardır. 3- Mahlûkatü sevecekler, yaratıcıyı unutacaklardır 4- Günahları sevecekler, tevbeyi unutacaklardır. 5- Köşkleri sevecekler, mezarları unutacaklardır.
Reklam
*Şüphesiz insan doymasını yarım yapınca helâk olmaz.* Hz. Ömer bu vecizesinde sağlıkla ilgili çok önemli bir prensibi ortaya koyuyor ve iştahı varken yemeği yarıda kesip sofradan kalkan kimse helâk olmaz, diyor. Yani böyleleri hasta ve fakir olmaz, buyuruyor. Peygamberimiz (s.a.v), "Üç alışkanlık vardır ki, cürüm olmadığı halde Cenab-ı Hakk'ın buğz etmesine sebep olur: Çok yemek, cimrilik yapmak, kibirlenmek" buyurdu. Gerçekten tıp dünyası bütün hastalıkların sebebinin çok yemek olduğunda ittifak etmiştir. Şişmanlık, tansiyon, kalp krizlerinin sebebi çok yemektir. Sevgili Peygamberimiz bir hadisinde insanın midesinin üçe ayrılmasını bir bölümünün su, bir bölümünün yemek ve bir bölümünde de nefes için ayrılmasını tavsiye ediyor. Tasavvuf ehli olanlar, insanın kemalini şu üç şeye bağlıyorlar: 1 -Killet-i Taam ( Az yemek) 2- Killet-i Kelam (Az konuşmak) 3- Killet-i Menam (Az uyumak)
Sayfa 207 - *Hz.Ömer *Kitabı okudu
Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki; "Allah'a yemin ederim, hiçbir cimri cennete giremez."
Allah nasip etmesin inşallah ...Paylaşabilirmiyiz lütfen
Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki ; Faiz yetmiş üç çeşittir , en hafifi insanın anası ile zina etmesi gibidir .
Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki; "Sen mutlaka takva sahibinin yemeğini ye ve senin yemeğini de takva sahibi olanlardan başkası yemesin." Çünkü takva sahibi, vereceğin zekâtı yolunda kullanır ve ona bu yolda yardımcı olduğun için sen de onun ibadetine ortak olursun. Alimlerden biri sadakalarını sadece tarikat ehli olan fakirlere verirdi. Ona "İyiliklerini bütün fakirlere dağıtırsan daha iyi olmaz mi?" diye sordular. O da şu cevabı verdi; "Hayır, sizin dediğinizi yapmam daha iyi olmaz. Çünkü bunlar olanca gayretlerini Allah için harcayan kimselerdir. Herhangi biri bir sıkıntı ile karşılaşınca gayreti gevşeyebilir. "Bir kişinin gayretini Allah uğruna yöneltmek, bana, amacı dünya olan bin kişiye yardım etmekten daha iyidir." Bu cevap Cüneyd el-Bağdadi'ye nakledilince sözü beğenerek sahibi hakkında "O, mutlaka Allah'ın velilerinden biridir. Çoktandır bu kadar güzel bir söz duymamıştım." dedi.
Sayfa 495Kitabı okudu
112 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Kalbin İlacı:Gelin Taci
Siz hiç, bir kitabın karşınızda size nasihat verdiğine şahit oldunuz mu? Olmadıysanız, nasihat isteyenlere Gelin Tâcını tavsiye ederim Arka kapaktan başlamak istiyorum; Rızık konusunda şüphe etmek, rızkı verenden şüphe etmektir. Sen kendine bir şey alacağın zaman güzel olanı seçiyorsun. Fakat Allah’a karşı hareket ve davranışlarında bu özeni
Gelinlik Tacı
Gelinlik TacıAtaullah İskenderi · Türk Edebiyat Vakfı Yayınları · 20172,953 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.