192 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Okuduğum kitaplar arasında;üstüne en çok kafa yorduğum,her cümlesinde adeta bir inci tanesi olan,ciddi bir biçimde okunduğunda insana katkısı çok fazla olabilecek bir e ser,ki bu eser düşünce yapımın bir çok noktadan değişmesine dahi sebebiyet verdi. Burada kalkıp David Hume’un size hangi felsefi aklımlara mensup olduğunu,hayatını veya bu çeşit
İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Soruşturma
İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir SoruşturmaDavid Hume · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20171,279 okunma
. DİN, MUCİZE VE RASYONEL DÜŞÜNCE ... Esasen tarih boyunca kendilerini, kenarında sarhoş naraları atarak dolandıkları ateş çukuruna düşmekten sakındırmak için çırpınan peygamberlerin, ikna için izhar ettiği mucizelere bile kendince “alay ederek” mukabelede bulunan ve “büyüdür” diyerek sıvışan akıl, olsa olsa bir “akl-ı kasır” olur. Düşünmez
Reklam
Mucizeleri reddedenler tabiat yasalarına iman etmekte ve şu ayete tutunmaktadır: “Allah’ın sünnetinde hiçbir değişiklik bulamazsın.” (Fatır, 43) a. Eğer bu ayetin sarahati mucizlerin gerçekleşmesine engelse Kur’an’ın, Süleyman, Salih, İsa, Musa ve İbrahim gibi peygamberlerin mucizeleri hakkında verdiği haberlerin de mucizeler hakkındaki
176 syf.
·
Puan vermedi
Allah,yeryüzünün dengesinin bozulmaması için dağları dayanaklar ve kazıklar olarak yaratmıştı."(Nebe Suresi/7.ayet) Bu ayet İhsan hocanın dağlara olan sevdasını,hayranlığını ve merakını anlatmaya yeter sanıyorum. Dünyanın dört bir yanında yer alan dağları,elinde bastonu,çantasında ekmeği,kalemi,defteri ile tırmanan İhsan Hoca'nın kaleminden,dağların tanıklık ettiği mucizeleri,felaketleri okumak,yaşamak,hüzünlenmek,gülümsemek,yanındaymış gibi yarenlik etmek çok keyifliydi. Kitap boyunca hem Peygamberlerin yaşamlarına,hem bildiğiniz bilmediğiniz birçok felaketin arka yüzüne şahitlik ediyorsunuz. İhsan hocanın şahane bir özelliği var;nesnelere,hayvanlara,olaylara...bambaşka pencelerden bakarak müslümanların günümüzdeki halini özetleyebiliyor.Bu kitabında da bol bol görüyoruz bu özelliğini.
Dağların Sırrı
Dağların Sırrıİhsan Süreyya Sırma · Beyan Yayınları · 2013187 okunma
İslam peygamberi Hz. Muhammed(sav) mucize istekleri karşısında, “Hidayet Allah’tandır. Ben yalnızca bir uyarıcıyım” yanıtını vermiştir. Kuran’ın bu konudaki tavrı yalnızca Hz. Muhammed(sav) ile sınırlı değil, bütün peygamberlerle ilgili bir durumdur. Bu tavırdan anlaşılan, peygamberlerin nihai gayesinin mucize göstermek suretiyle öğretilerini doğrulamak olmadığıdır. Onlar asla mucizelerin gölgesi altına sığınarak yaşayan, başı sıkıştıkça mucizelere başvuran, hayatlarına mucizelerin yön verdiği insanlar olmamışlardır.
Sayfa 76
Geçmişte Kötülüğü Engellemek İçin Mucizeler Yaratan Tanrı, Neden Bugün Kötülüğü Engellemez? “Allah başımızda bekçi değildir, her kötülüğe müdahale edeceğine dair bir söz vermedi. Eğer her kötülüğe müdahale etseydi ahiretin bir anlamı olmazdı” cevabına karşılık, bazıları eski zamanlarda yaratıcının elçilerine yardım etmesinin bu durumla çelişkili olduğunu iddia etmektedir. Allah’ın, Kur’an-ı Kerim’e göre bazı zamanlarda Musa’yı ve İsrailoğulları’nı Firavun’un halkından kurtarmak için bir mucize yaratarak denizi ikiye ayırması gibi veya İbrahim’in ateşten kurtulması için ateşi suya çevirmesi gibi elçilerine ve inananlara yardım etmek için çeşitli mucizeler yarattığı pek çok ayette anlatılır. Ancak Kur’an bu mucizelerin iyi insanları kurtarmak için meydana geldiğini söylemez. “Biz mucizeleri ancak korkutmak için göndeririz” (İsra 59) ayeti mucizelerin sadece uyarı maksatlı gerçekleştiğini göstermiştir. Eğer mucizelerin amacı insanları korumak olsaydı peygamberlerin sıkıntı çekmemesi gerekirdi.
Reklam
426 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.