Peş peşe okuduğum dört Saik Faik kitabının ardından ki yaklaşık 70 civarında öyküye denk geliyor, bir durup soluklanmak, biraz okuduklarımı sindirmek, biraz da üzerimde biriken yükü boşaltmak maksadıyla bir mola vermek icab edince, bir semaver dibinden daha güzel bir köşe olamayacağını düşünüp çıkınımı buraya boşaltmaya karar verdim...
Gelin,
YouTube kitap kanalımda Marcel Proust'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
youtube.com/watch?v=n5e0iz7...
Bu incelemeyi Marcel Proust ismini daha önce hiç duymamış olanlar ya da kitaplarını okumak isteyip de okumaya çekinenler için yazıyorum.
Sitede yaptığım ilk inceleme, Van Gogh aşığı olduğum için bu kitabı puanlayarak geçmem çok büyük vefasızlık olurdu, dolayısıyla uzun bir inceleme olacak… En başta söyleyebilirim ki sayısız kaynak okudum, video izledim Van Gogh’la ilgili, ancak bu eser tamamen birinci dereceden bir kaynak, o yüzden onu başkalarından değil, kendinden tanımanızı
"Hangi günü görmedik ki akşam olmamış" -Yaşar Kemal-
Hangi kitabı görmedik ki nihayete varmamış
-Mustafa Diyar-
Herkese selam ederim Breler(Kitabın tarzına uygun bir selam olsun istedim). Kitabın baskısı günümüzde dört cilt olarak neşredilmiş. Okuduğum baskı tek ciltten müteşekkil 2142 sayfa. Ama hiç bitmesin istedim. Ben, bunca yıl
Fransız romancı Marcel Proust’un okuyucularına yaşamın anlamının kökenine inmesinde yol gösterici bir yazar olduğunu birçoğunuz biliyordur ben ise yeni öğreniyorum.
Araştırıp edindiğim bilgiye göre;
Bir okur olarak
ORDU'da yaşayan
kitaplarla-şiirle-editörlük-köşe yazarlığı-gazetelerle ve dahi çiçeklerle-peyzaj mimarlığıyla, yaşam koçluğu, psikologluk ile irtibatı olanlarla tanışmalıyım
Çiçek yetiştirip, çoğaltıyorum, saksı tasarımı, DIY projeleri düşünüyorum.
Eğitim-öğretim üzerine proje çalışmaları, araştırmaları yapmaktayım.
Şiir, özlü sözler, aforizmalar karalamaktayım.
#73640863
PAYLAŞMANIZI-BEĞENMENİZİ EHEMMİYETLE RİCA EDİYORUM
Siz de gerçekleşecek kıymetli projelerde katkım olsun diyorsanız buyrun, paylaşmanız destek olacaktır
Ele aldığı meselelerle farklı, kurgusuyla eğlenceli bir klasik Bilirbilmezler. Roman, Paris’te kırk yedi yaşında iki adamın tesadüfen aynı banka oturarak tanışmalarıyla başlıyor. Kısa süre içinde yakın birer arkadaş olan karakterler, içlerinden birine miras kalmasıyla beraber hayallerini gerçekleştirip kırsala taşınıyorlar. Burada tarım, peyzaj,
1 hafta erken olsa dahi artık kesin olduğu için söylüyorum ki ben artık mezunum. Üniversite hayatımı başarılı bir şekilde sonlandırıyorum. Ben artık bir Peyzaj Mimarı'yım. 😎😊😇🥰🥰🥰🥰🥰
Sen kollarıma asla gelmemiş sevgili,
sen yitirilmiş olan daha başından,
senin hangi şarkılar gider hoşuna
hiç öğrenemedim. Vaz geçtim ben seni
gelecek anın kabaran dalgaları içinde
tanımaya çabalamaktan. İçimdeki
tüm uçsuz bucaksız imgeler -çok uzaktaki
derinliğine hissedilen peyzaj,
şehirler, kuleler, köprüler ve patikaların tahmin-
edilmedik dönemeçleri
ve şu bir vakitler nabzı tanrıların hayatıyla atan
kudretli topraklar -tümü, beni her zaman atlatan seni
anlamlandırmak için içimden yükselirler.
Sen, sevgili, daima hasretle seyrettiğim
bahçelersin sen. Bir kır evinde
açık bir pencere-, ve sen daha yeni
atmışsın adımını dışarı, dalgın düşünceli
karşılamak için beni. Rastgele geçtiğim sokaklar,-
sen onlarda az önce yürümüş ve gözden kaybolmuşsun.
Ve bazen, bir dükkanda, aynalar hala sersemlemiş
olurlardı senin orada bulunmuş olmandan, irkilmiş
geri verirlerdi benim çok ani hayalimi. Kim bilir? belki de
aynı kuş yankılanıyordu içimizden ikimizin de
ayrı ayrı, dün akşam.
Ayrıca Genç Kız adlı portreyi, ‘Hasat Zamanı’nı (geri planında harabeler ve Alp sıradağlarının olduğu büyük peyzaj), küçük, Deniz Manzarası’nı , ağlayan ağaç ve çamların bulunduğu ‘Bahçe’ adlı resmi de yeniden gerdirebilirsen çok iyi olur. Bu sıraladığım resimleri özellikle çok seviyorum.
Küçük deniz manzarasının desenine dikkat edersen, en inceden inceye düşünülmüş olanın o olduğunu göreceksin.
...
💙💛💫
Gustave Flaubert’ın hükümet tarafından toplumun ahlaki ve dini duygularına hakaret ettiği gerekçesiyle yasaklananan beş yıllık bir emeğin ürünü olan ilk romanıdır.
Kitap, isminden de anlaşılacağı üzere saf ve tekdüze bir hayatı olan Charles Bovary’nin ikinci eşi Emma Bovary’nin hikayesini ele almaktadır. Emma başlarda mutlu gibi gözüken