Grekçe felsefi eserlerin Arapçaya tercümesi sırasında “felsefe” kavramı “philo-sophia”dan yolla çıkarak “hikmet sevgisi” anlamında kullanılmıştır. Burada dikkat çekici nokta felsefenin başlangıcında bile sofos/hikmetin var olmasıdır. Kindi, “philo-sophia” karşılığı olarak felsefe yerine hikmet kavramını zaman zaman kullanmıştır. Filozoflar için de hukama tabiri kullanılmıştır.
Greklerde hikmetin (sofos) ancak Tanrı’ya özgü olduğunu ve bu hikmete insanın asla ulaşılamayacağı düşüncesi hâkim olduğunu belirtmekte fayda vardır. Bu düşünce Yunanların sonsuzluk kavramının kavranamayacağı düşünceleri ile ilgili bir durumdur. Bundan dolayı, felsefe ancak bilgelik sevgisi olarak telaki edildi ve böylece felsefe insanın Sonsuz olan Tanrı karşısında sınırlılığını-haddini bilerek sadece hakikat sevgisi peşinde koşması yeterli görüldü. Çünkü onlara göre insanın sevgiye gücü yetebilir, ancak tanrılara gücü yetmez, sevgi insani bir şeydir, ancak hikmet /sofos tanrısaldır, dolayısıyla tanrısal olan bir şeye tamamıyla hâkim olmak, onu bilmek imkânsızdır.
temaşa | Sayı: 9 | Temmuz 2018
Mehmet Kasım Özgen