İskenderiye'de üç yıl kalan İsa, öğretmeninin bilgisinin tamamını elde etmişti. Ancak hem Philon, hem de Isa, bu kadarının ona yetmeyeceğinin farkındaydı. Mısır tarihi üzerinde yoğun incelemeleri olan Philon, İskenderiye Kütüphanesi'ndeki belgelerin, ışığın kaynağı olarak doğuyu, Hindistan ve Tibet'i gösterdiğini biliyordu. Öğrencisine, ışığın kaynağına ulaşması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine İsa da bilgisini artırmak için Ezoterik öğretinin bir başka kaynağına, Doğu'ya yöneldi. Saabiler ve onlardan etkilenen Nazaryenler, İsa'nın gençliğinde Yahya tarafından "Ak Dağlara" götürüldüğünü ve burada "Anuş Utra" tarafından 22 yaşına kadar eğitildiğini bildirmektedirler. Hindistan üzerinden Tibet'e giden İsa, burada yaklaşık 10 yıl kaldı ve Ezoterik öğretinin yanı sıra, doğu bilimleri hakkında da en üst düzeyde bilgi sahibi oldu. İsa bu bilgilerini, Hıristiyan dünyasının mucize diye adlandırdığı olaylarda ortaya koydu.
Sayfa 197
Philon Kabbala'nın öncülerindendir. İskenderiye'de gizli bir mezhep oluşturmuştur. Mezhebin üyelerine, gizemlere inisiye olmamışlara sırların asla ifşa edilmeyeceğine dair yemin ettirmiştir. Bu mezhebin adı Therapeutae'dir. Therapeutae Beyaz Kardeşliği, Yahudi kökenli Mısırlıların oluşturduğu bir gnostik topluluktur. Therapeutae üyeleri beyazlar giyer ve tüm mallarını ortak kullanır. İsa'nın da bu grubun üyesi olduğu ve "Üstat" derecesine kadar yükseldiği bilinmektedir. 26 Grubun Esennilerle ilişkisi bulunduğu ancak hoşgörü ve insan sevgisinin Esennilere kıyasla daha ön planda tutulduğu görünmektedir. Esennilerden farklı olarak, kadınlar dahil olmak üzere tüm grup üyeleri eşittir. Philon'un öğretilerini temel alan Therapeutae okulu Hıristiyanlığın ilk yüzyıllarında Mısır, Filistin ve Suriye'de çok etkili olmuştur. Aralarında Valentin, Basilides gibi Gnostik filozofların bulunduğu yandaşları, erken Hıristiyan topluluklarını derinden etkilemiştir. Clement'in Hıristiyan Gnostik okulu da, Therapeutae okulundan doğmuştur.
Sayfa 197
Reklam
Philon, "Tanrı, Logos ile kendini dünyaya yansıtır. Logos, Ruhül Kudüs (Tanrısal söz) olarak, Tanrısal insanın (Oğul) idesidir. Tanrı, oğlu Logos aracılığıyla, Kaostan Kozmosu yaratmıştır. Yeryüzündeki bütün yaratıkların en yetkini insandır. Çünkü Tanrısal İdeyi, bir başka deyişle Logos'u kendi bünyesinde toplamıştır. Algıladığımız şeyler, içe ait Logos olan ruhumuzda saklıdır. Logos'un dışa vurumu, söz ile olur. Sezgi ise söze getirilemez ve içe ait olarak kalır. Tanrı'nın yüzü ancak sezgi ile içte bir nur olarak görülebilir. Bunun için insan kendini arındırmalı ve ruhunu bilgi ve nur ile yüceltmelidir" demektedir.
Sayfa 196
İskenderiye Okulu'nun başında bulunan Philon, kentin ileri gelen Yahudilerinden birisiydi ve Esenniler ile sıkı ilişkileri vardı. İ.Ö. 25 yılında doğan ve İ.S. 50 yılında ölen Philon, Kabbala öğretisi ile Pisagor öğretisini bağdaştıran karma bir öğretim sistemi ile öğrenci yetiştiriyordu. İsa'daki cevheri fark eden Philon, onu da öğrencileri arasına almakta hiç tereddüt etmedi.
Sayfa 196
MS 1. yüzyılda Yunanca konuşan Yahudi filozof İskenderiyeli Philon daha radikal bir yaklaşımla Yaratılış'ı bir alegori ya da mit, yani başka şekilde kolayca ifade edilemeyecek bir anlam bütününü içeren, hayali olayların sembolik imgelerle iç içe geçtiği bir anlatım gibi sunmuştu. Buna göre, Adem ile Havva'nın Bilgi Ağacı'ndan meyve yiyişine dair hikaye bilginin insan özgürlüğüne muğlak etkisinin efsanevi bir tasavvurudur. Bilgi özünde insanı özgürleştirmekten ziyade köleleştirmek amacıyla kullanılabilir. Yılanın tanrı katma yükselecekleri vaadi üzerine yasak elmayı yiyen Adem ile Havva'nın cennetten kovulmalarıyla ve sürekli uğraşı gerektiren bir hayata mahkum olmalarıyla kastedilen şey budur. Bilimsel teorilerin aksine, mitler doğru ya da yanlış olamaz.
Reklam
136 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.