Bir an...
Bir anda çatlar tohum. Sonra filiz yavaş yavaş toprağın altında yol alır hiç görmediği güneşe doğru.
Tohum, çiçek olacağını bilir mi acaba? Yoksa içinden gelen ses mi güneşin peşine düşürür onu? Toprağın altında, karanlığın zifiri sinde, öldüğümüzde gömüldüğümüz yerde bir filiz güneşi arar, hayat bulmak için yukarıya çıkmayı arzular. Belki güneşi de bilmez, belki çiçek olmayı hayal bile edemez. Yalnızca bir sestir onu yücel ten. Henüz sessizlikte duran, fakat tüm sesleri birdenbire susturu veren gizli ama kuvvetli bir ses... Tohumu çatlatan güç, içbükey bir sese dönüşür içinde.