Kaç kere başladım ve nasıl bir türlü bitiremedim şu kitabı.Çok ayıp Pınar!
Oysa Adam Fawer’ın hiç günahı yok.Her kitabın okunması için bir zamanı var işte,her insan gibi...
Kitabın konusunu kendi arka kapağına bırakıyorum zira en iyi yine kendi anlatmış.
“Bir sabah yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünerek uyandınız.Bir saat sonra,onunla sokakta karşılaştınız.Sizce bu sadece bir tesadüf mü,yoksa çok daha farklı bir anlamı olabilir mi?Siz hiç Lotoda büyük ikramiyeyi kazanmadınız.Ama birileri kazanıyor.Hem de sürekli!Onlar sizden daha mı şanslılar?
Şans nedir gerçekten?İçinizde bütün parayı kırmızıya yatırmanız gerektiğini söyleyen bir his var.Bu his bir öngörü müdür?Yoksa daha fazlası mı?
Yolda gidiyorsunuz.Kafanızı çevirip yandaki küçük parka baktınız ve bir anda bu anı daha önce yaşamış olduğunuzu hissettiniz.Evet,Deja Vu.Sizce nedir Deja Vu;Geçmiş mi,rüya mı yoksa geleceği mi görüyorsunuz?Eğer siz de kontrolün kimde olduğunu merak ediyorsanız,Olasılıksız tam size göre bir roman...”
Ustalıkla yazılmış,gerektiği kadar tıbbi bilgi verilmiş ancak sıkmadan kurguya geçmiş.Bilim kurgu,matematik,aksiyon,psikoloji,fizik ve felsefe o kadar güzel harmanlanmıştı ki..Her satırını,gözünüzü kapattığınızda canlandırabildiğiniz,bir solukta okunabilir bir roman.
Off çok uzun oldu değil mi?Hayır!Gerçekten hem bitirmemek için uğraştığım,hem de deli gibi kendime engel olamadığım bu macerayı hala okumadıysanız asla üzülmeyin.Ne demiştik en başta
Her kitabın bir zamanı var.Her insan gibi...
“Kararlar doğru veya yanlış değildir.Kararlar karardır.Sen,sana göre en iyisini seç.”
