Ali Coşkun

Ali Coşkun
@pinnkkfloydd
7 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Bütün dünya birbirine girse, her şey yerle bir edilse umurunda değildi artık...
Sayfa 362
Reklam
Düşününce insan, kendisiyle barışık yaşamak için neredeyse her gün acizliğini veya zaaflarını birtakım hesaplara, planlara uydurmaya çalışarak gizliyor ve bu şekilde benliğinin diğer yarısını gözetleyen tarafını memnun etmeye çalışıyordu.
Sayfa 24 - Karbon Kitaplar (Cep boy)
"Erkeğe ileride zengin olma fikrini aşıladın mı, ruhu yok olup gider!" diyordu kendi kendine.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Onu öyle seviyorum ki ağlamak geliyor içimden.
Bir yıl geçti, yeni bir yıl daha geçecek ve bu da geçen yıl gibi bir yığın sürprizle dolu olacak. Demek ki öğrenmeye boyun eğmek gerekiyormuş.
Sayfa 85
Reklam
Yapabildiğim tek şey, sadece okumaktı. Kitaplar, büyük coşkular, zevkler, acılar veriyordu bana; bu nedenle onlardan çok faydalandığımı söyleyebilirim.
"Edebiyat hocalığı" o hocalıktır ki insan, eğer çok fena yaratılmamışsa milletinin çocuklarına yine milletinin dilini ve edebiyatını öğretmekteki büyük hazzı duymaya başladı mı, ruhu, her gün biraz daha olgunlaşır. Çocuklarına aktaracağı her bilgi, her duygu ve her düşünce onu ister istemez milletinin şiirine, kültürüne ve sanatına derin bağlarla bağlar. Başlangıçta ne yapmış, hangi yanlışa sapmış olursa olsun bir gün, eski Şark bilhassa Türk dervişleri gibi "büyük hakikat"e ulaşabilir.
Bu arada, sevgili okur, insan hor gördüğü kişilerin yanında her ne kadar kayıtsızca tavır takınsa da kendisinden daha yukarıdaki kişilere karşı aynı davranışı sergilemiyor, fark ettiniz mi? Sebebi ne olabilir bunun? Neyse, bu gibi sorular bize hiçbir fayda getirmez.
Başarı, günümüzde putlaştırılmış durumda; başarılı ol da nasıl olursan ol. Erdemleri hiçe sayabilirsin, dostlarına ihanet edebilirsin ve rekabet için yapmayacağın hile olmayabilir.
"Zihin ne kadar büyük olursa tutkular da o kadar büyük olur." Pascal
Reklam
Birincisi, gereksiz birçok veri girişi kısa süreli hafızamızı yıpratıyor. Bu durum bize gelen verileri sağlam bir şekilde kaydetmede zorluk çıkarıyor ve sonunda unutkanlık baş gösteriyor. Eskilerin "mezar taşı okumayın, unutkan olursunuz" demelerindeki sebep sanırım kısa süreli hafızanın gereksiz bilgilerle kullanılıp yıpratılmamasıdır.
"Yılbaşının da sence hiçbir hususiyeti yok mudur?" diye sordum. "Hayır'" dedi. "Senenin diğer günlerinden ne farkı var sanki? Tabiat onu herhangi bir şekilde ayırmış mı? Ömrümüzden bir sene geçtiğini göstermesi bile o kadar mühim; çünkü ömrümüzü senelere ayırmak da insanların uydurması. İnsan ömrü doğumdan ölüme kadar uzanan bir tek yoldan ibarettir ve bunun üzerinde yapılan her türlü taksimat sunidir..."
Yalnız söyleyebilsem... Bir kişiye olsun içimdekileri dökebilsem...
Zaten iyi yüreklilik hep böyledir. İnsan ters, asık yüzlü olmalı ki değeri bilinsin.
"Çok okumuş fakat hiç yaşamamış adam da hiç okumadan yaşamış adam kadar cahil sayılır. Zihin çifte mumla aydınlanır ve hayatla kitaplar birbirinin karşılıklı yorumcusudur."
Sayfa 123
Reklam
"Bilmek istediğim de bu, Newland. Neyi bilmem gerekiyor? Mutluluğumu başka birine yapılan yanlış, adaletsizlik üzerine inşa edemem. Bunun senin için de geçerli olduğunu umut ediyorum. Böyle temeller üzerinde nasıl bir hayat kurabiliriz ki?"
Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya bir insan yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.
"Eserlerimi tasarlayıp, nasıl kaleme alacağım konusunda hayaller kurmak, oturup onları yazmaya başlamaktan daha çok hoşuma gidiyordu, ama tembellikten değildi bu doğrusu. Nedendi acaba?"
"Yalanın sözle olanı bir ahlak edepsizliği sayılırken, kalemden çıkanı hüner sayılmak, kitap şeklinde parayla satılmak yüksek medeniyetin yazarlara verdiği garip bir imtiyazdır."
"Dünyanın en şanslı insanları çirkinler ve kafasızlardır bence. Bir köşede uyuşuk durup yaşam denen tiyatroyu rahatça izleyebilirler. Zaferden haberleri olmasa da yenilgiye uğramazlar hiç olmazsa."
"Bir kadının bir erkeği çok arzulasa bile naz yapması, göstermelik de olsa ağırbaşlı hareket etmesi gerektiğini biliyorum; beklenen davranış budur."
Reklam
"Hiçbir şey bir insanı sağlıklı olmak kadar mutlu edemez ve bir başkasını mutlu etmekten büyük mutluluk yoktur."
"Evrensel insanlığımızın tüm işaretlerinde- çıplaklık, üşüme, uyku, açlık- fani bedenlerimizin her bir ihtiyacında insanları iyi ya da kötü, saygın ya da rezil, dürüst ya da namussuz olarak sınıflandıran tüm ayrımların yüzeysel olduğunu anladım."
"Çünkü konsantre olmuş gerçeklik en mükemmel sanatı bile aşar ve daha fazla para eder. Yaşasın gerçeklik!"
"Bir hırsız sadece hırsızlık yaparken hırsızdır, suçunu itiraf etmek için daha sonra çağırıldığında değil; hatta bir şair şiir yazarken şairdir, yıllar sonra şiirini radyoda okurken değil. Bir sanatçı sanatını icra ederken sanatçıdır ve o sırada o işi yapmadıkça hiç kimse fail değildir."
"Sevdiğinin gözlerinde böyle gözyaşları görmemiş olanlar, insanın kalbi minnettarlıkla ve çekingenlikle titrerken dünyada ne denli büyük mutlulukların olabileceğinden habersizdirler."
Reklam
Sonunda "Benim için elinizden hiçbir şey gelmeyeceğini siz de biliyorsunuz. Rahat bırakın artık beni." dedi. "Acılarınızı hafifletebiliriz." "Onu bile yapamazsınız. Bırakın."