Ah sevgilim ah!.. bir insanın bir insanı göresi gelmesi ne demekmiş hiç bu kadar kuvvetle anlamamıştım. Seni görmeden hiç bu kadar uzun zaman geçmemişti sanıyorum.
“Hasretini, yokluğunu, sensizliği bir ateş yanığı gibi öyle acıyla duydum ki yüreğimin etinde, gitgide çoğalarak gitgide derinden işleyerek öyle dayanılmaz oldu ki bu seni boğabilirdim senden kurtulmak için çünkü seni o kadar seviyorum…”
Seni çok özledim, ama bildiğin gibi değil. Sesini bir kere duysam, yüzünü bir dakika görsem, yeniden dünyaya gelmiş gibi çocuklaşacağım ve bütün yorgunluklarım geçecek.
Bir tanem!
Son mektubunda:
"Başım sızlıyor,
yüreğim sersem!"
diyorsun.
"Seni asarlarsa
seni kaybedersem"
diyorsun
"yaşayamam!"
Yaşarsın karıcığım!
Kara bir duman gibi dağılır
hatıram
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte
Meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken meselâ denerken damarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?
Seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı? Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil...
Her şeye rağmen, dünyanın en mükemmel insanlarının hayatları ve kavgaları pahasına karanlık günler artık aydınlanmaya başlıyor. Memleketim, halkım senin ve benim için hiçbir zaman kaybolmayan umudum daha güneşli bir hale gelmektedir.
Ayrılışımızın garip bir tadı kaldı damağımda, acı bir tat... Yarı kalmış bir öpüşmeye benzer bir şey!.. Seninle gırtlağıma kadar doluyum!.. Ben bir toprak çanak gibiyim ve sen beni dolduran, baygın, acı kokulu kırmızı bir içkisin... Yaşım otuz sularında, fakat seni 14 yaşında bir mekteplinin ve 60 yaşında bir felsefe adamının ikiz aşkıyla seviyorum...
Şişmanlaman, zayıflaman umurumda değil. Sen şişmanken de, zayıfken de güzelsin. Şişmanlık, zayıflık, saçlara ak düşmesi, gözlerin kırışması filan, bunlar senin güzelliğine ne bir şey ilave eder ne de ondan bir şey eksiltir.