Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
''Karıcığım,anneciğim,sevgilim,çocuğum,ablam ve küçük kardeşim. Sana hasretim.Geberiyorum senin için .Büyük adamım ve kusurları bile harikulade kadınım benim. ''
Sayfa 124 - YKY
“Sevgili, Bütün bir uykusuz geçen geceden sonra sana bu mektubu sabah sabah yazıyorum. Oğlumla beraber çıkarıp gönderdiğiniz resim uyutmadı beni. Niçin uyutmadı? Neden uyutmadı? Bu niçin’e, neden’e cevap vermek için baştan başa bir şiir kitabı yazmak lazım. O kitap günün birinde yazılacaktır. Şimdi muhakkak olan bir şey varsa, bütün bir gece uyumadığımdır. Bana aşk mektubu gönder, diyorsun. Şimdiye kadar gönderdiklerimin çoğu neydi zaten. Sen benim gözlerimin içine bakarak bir kere olsun seni seviyorum dememişsindir. Ben, her yerde, her zaman, yaldızlı bir denizin üstünde, çam ağaçlı bir balkonda olsun, karanlık, yalnız senin gözlerinin ışıltısını gördüğüm ılık bir odada, bir hapishanenin görüşme yerinde olsun, mektupla olsun, mektupsuz olsun, nesirle olsun, şiirle olsun, içimden her gelişte sana, seni seviyorum, demişimdir. Ben bu aşk mektubu yazmasını beceremedim. Sen yaz da bana model olsun diyorsun. Senin aşk mektubun harikuladeydi. Buranın ölçüsüyle, böyle bir mektup için üç sene yatılır billahi… Zati sen benden çok daha derinsin, yavrum. Belki ben daha sanatkârım. Benden emin olman beni öyle bahtiyar, öyle mağrur kıldı ki… Bir binbir gece şehrinin altın kakmalı kapılarından muzaffer girmiş eski zaman kahramanı gibi hissediyorum kendimi….”
Reklam
Bir tanem! Son mektubunda: “Başım sızlıyor, yüreğim sersem” diyorsun. “Seni asarlarsa, seni kaybedersem” diyorsun; “Yaşayamam” Yaşarsın karıcığım, Kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda; Yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı
Acaba ben senin hiç rüyana giriyor muyum? Girsem herhalde duyardım. Bu kadar güzel bir gezinti yapıp farkında olmamak kabil değil.
Seni nasıl seviyorum biliyor musun? Ot yağmuru nasıl severse, ayna ışığı nasıl severse, balık suyu ve insan ekmeği nasıl severse, sarhoşun şarabı, şarabın billur kadehi sevdiği gibi, annenin çocukları, çocukların anneleri sevdikleri gibi, Lenin’in inkılâbı ve inkılâbın Marx’ı sevdiği kadar...
Ben o yazdıklarımı ancak sana yazabilirdim. Çünkü şu kainat denen nesnenin içinde en çok sevdiğim yürek, üstüne en çok titrediğim insan kalbi senin göğsündekidir."
Reklam
Piraye'ye Mektuplar
Sen bir fikir,bir sanat ve bir kanaat adamının karısısın.O adam senin gözlerinden çok defalar,yaşamak ve düşünmek ve kavga etmek için kuvvet aldı.
Piraye'ye Mektuplar
Sana uçsuz bucaksız inanıyorum,senin kadar kimseye itimadım yok. Fakat aynı zamanda seni vehimler içinde boğulan bir eski şarklı gibi kıskanıyorum. Bir insan yüreğinde aynı sevgi kaynağından gelen bu iki düşman hissin o çarpışan birliği aşk denen mucizeyi yaratıyor. Ve ben aşığım...
Piraye'ye Mektuplar
Anlıyorum ki uzun seneler ömrümün üç ihtirası olacak : Seni uzaktan görmeye mâhkum olmanın acısı, kitaba doyamamak ve istediğim gibi yazamamak..
Sayfa 114Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.