Atasözü, Deyim, Söz Sanatları
_Türk savaşır, rus sevişir, yunan düşünür, arap da masal anlatır. Yunan
_Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar güzel anlatan, Türkler kadar da bu masala inanan 2. bir millet yoktur. Azeri
_Bir yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak, onu iki kat büyütür. Fransız
_Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar. İran
_Yılan
Ceylan'ın filmlerinin alameti farikalarından biri, zıt ruh hallerinden ve anlardan birinden diğerine, bilhassa da melankolikten haşarıya ustalıkla geçmekteki eşsiz kabiliyetidir. O keskin bakışıyla bu zıtlardan birini diğerinin içinde çok iyi yakalar, birini diğerinin içine tahayyül etmeye meraklıdır. Dolayısıyla Muzaffer ile Saffet'in, Mahmut ile Yusuf'un sadece yabancılaşma ve iletişim kuramamaya dair figürler olmadığını fark etmek önemlidir -aynı zamanda bir komedi ikilisi, ciddi adam ile palyaçodurlar. Saffet'in kamera pillerini ararken arabada uzun süre oyalanması, Muzaffer'in Pire Dayı'yla birlikte geçirmesi gereken katlanılmaz süreyi uzatıp şiddetlendirir. Bu, tahammül olarak sürenin, karakterlerin uzun ıstıraplarının, sinematik Schadenfreude (başkalarının acısından keyif alma) olarak tasviridir.
Sayfa 77Kitabı okudu
Cemal Oğuz Öcal (1913-1971), İstanbul Erkek Öğretmen Okulunu bitirir (1935). Öğretmenlik yapar. Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümüne girer. 3 Mayıs 1944 Turancılık olaylarında Serdengeçti ile birlikte tutuklanır; okuldan kaydı silinir. Berat edince 1947'de öğretmenliğe döner. Heceyle milli, hamasi şiirler yazar. Serdengeçti ile önceden
