Özkan Eken

Özkan Eken
@pirkanaysar
𐰇𐰓 𐱅𐰭𐰼𐰃 𐰖𐰽𐰺 𐰚𐰃𐰾𐰃 𐰆𐰍𐰞𐰃 𐰸𐰆 𐰇𐰠𐰏𐰠𐰃 𐱅𐰇𐰼𐰇𐰢𐰾
KİTAP II - BÖLÜM 6
"Oysa, büyük çoğunluk, hatta herkes ya da hiç değilse bazı bölümler mutlu olmadıkça bütün mutlu olamaz. [...] Koruyucular mutlu değillerse, ya kimdir? Herhalde, zanaatçılar ve aşağılık işlerde kullanılan halk topluluğu değil."
Sayfa 50 - Remzi Kitabevi, 20. Baskı: 2018, çev. Mete TunçayKitabı yarım bıraktı
Reklam
KİTAP II - BÖLÜM 5
"...sahip olma duygusunun verdiği büyük bir haz vardır; her insan kendi kendini sever — eminim ki, doğa bunun böyle olmasını istemiştir. Bencilliği haklı olarak kötülerler, ama bencillik yalnızca kendi kendini sevmek değil, kendi kendisine düşkün olmaktır."
Sayfa 47 - Remzi Kitabevi, 20. Baskı: 2018, çev. Mete TunçayKitabı yarım bıraktı
II. Perde
"Nefret edenler duyguları değişken halk, Çünkü bu insanların sevgileri ceplerindedir, Cüzdanlarını boşaltanlara Ölümcül bir kin beslerler yüreklerinde."
Sayfa 56 - Yapı Kredi Yayınları, 3. Baskı: 2006, çev. M. Hamit Çalışkan, Not: Bagot ya da Süleyman DemirelKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
OYUNUN SONU
"Bir gün kör olacaksın, tıpkı benim gibi. Bir köşeye oturup, boşlukta, karanlıkta yok olacaksın, sonsuzluğa kadar... tıpkı benim gibi. Bir gün 'yoruldum, oturayım artık' deyip bir kenara çökeceksin. [...] Boşluğun sonsuzluğu etrafını saracak. Bütün çağların hortlayan ölüleri bile dolduramayacak bu boşluğu. Sınırsız stepler arasında bir çakıl taşı olacaksın. Evet, bir gün her şeyi anlayacaksın. Tıpkı benim gibi olacaksın. Sadece senin yanında hiç kimse olmayacak; çünkü hiç kimseye acımamış olacaksın ve acınacak kimse kalmayacak."
Sayfa 166 - Altın Kitaplar Yayınevi, Basım Yılı: 1969, çev. Berent Enç, Not: HammKitabı okudu
III. Perde
"İyiyi, güzeli bilmemiz Kötüyü çok daha fazla hissetmemize yol açar. Üzüntü çok derin olmasa bile Açacağı yara hiç kuşku yok azar."
Sayfa 38 - Yapı Kredi Yayınları, 3. Baskı: 2006, çev. M. Hamit Çalışkan, Not: BolingbrokeKitabı okudu
Reklam
"Aslında hepimiz birer deli olarak doğuyoruz. Yalnız içimizden birkaçı sonuna kadar deli kalıyor."
Sayfa 110 - Altın Kitaplar Yayınevi, Basım Yılı: 1969, çev. Ferit Edgü, Not: EstragonKitabı okudu
"VLADİMİR. — Ne diyorlar? ESTRAGON. — Yaşamlarından söz ediyorlar. VLADİMİR. — Yaşamış olmak yetmiyor onlara. ESTRAGON. — Ayrıca bundan söz etmeleri gerek. VLADİMİR. — Ölmüş olmaları da yetmiyor. ESTRAGON. — Yeterince değil."
Sayfa 85 - Altın Kitaplar Yayınevi, Basım Yılı: 1969, çev. Ferit EdgüKitabı okudu
"Hiçbir şey olmuyor, hiç kimse geçmiyor, hiç kimse gitmiyor, korkunç bir şey bu."
Sayfa 58 - Altın Kitaplar Yayınevi, Basım Yılı: 1969, çev. Ferit Edgü, Not: EstragonKitabı okudu
Son
"Kutsal bir sevginin, fedakar bir sevginin sonsuz bir gücü olmaması mümkün mü?.. Oh, hayır!.. Bir mezarda gömülü olan yürek ne kadar ihtiraslı, ne kadar günah işlemiş, ne kadar isyancı olursa olsun, üstünde biten çiçekler bize, masum gözleriyle sakin sakin bakarlar... Bu çiçekler bize, yalnız sonsuz durgunluğu, 'umursamaz' tabiatın o büyük durgunluğunu anlatmazlar; onlar bize, aynı zamanda, sonsuz bir uzlaşmayı, ölümsüz bir hayatı da anlatırlar..."
Sayfa 312 - Cem Yayınevi, Basım Yılı: 1991, çev. Hasan Ali Ediz & Vasıf OnatKitabı okudu
"İnsanın hayatı zaten pamuk ipliğine bağlı, ayakları altında her gün bir uçurum peyda olabilir. Bu yetmiyormuş gibi, kendi elimizle hayatımızı mahvetmek için bin bir çareye başvuruyoruz."
Sayfa 179 - Cem Yayınevi, Basım Yılı: 1991, çev. Hasan Ali Ediz & Vasıf Onat, Not: BazarovKitabı okudu
Reklam
"Siz sevmek istiyorsunuz, dedi, ama siz sevemezsiniz: İşte sizin mutsuzluğunuz buradadır."
Sayfa 162 - Cem Yayınevi, Basım Yılı: 1991, çev. Hasan Ali Ediz & Vasıf Onat, Not: Bazarov'dan Odintsova'yaKitabı okudu
"Eskiden gençler okumak zorundaydılar. Cahil diye tanınmamak için ister istemez çalışmak zorundaydılar. Şimdiyse: Dünyada her şey saçmadır! demeleri yetiyor, bundan sonra da her kapı onlara açılıyor. Gençler tabii bu işe seviniyorlar... Gerçekten de, eskiden bunlar sadece birer cahildi, şimdiyse birdenbire nihilist olup çıktılar."
Sayfa 101 - Cem Yayınevi, Basım Yılı: 1991, çev. Hasan Ali Ediz & Vasıf Onat, Not: PavelKitabı okudu
"Sonraları, boyna yaralarımızdan söz etmenin zahmete değmediğini, bunun bayağılığa ve doktrinciliğe götürmekten başka bir şeye yaramadığını akıl ettik. İlerici dediğimiz akıllı kişilerimizin, suçlayıcılarımızın hiçbir işe yaramadığını anladık... Kısacası, saçma sapan şeylerle uğraştığımızı, şuursuz bir yaratıcılıktan, bir çeşit sanattan, parlamentarizmden, avukatlık müessesinden ve daha bilmem nelerden söz ettiğimizi gördük. Oysa ki, uğraşılması gereken şey, ekmek meselesiydi. En kaba kör inançlar bizi boğuyordu. Bütün şirketlerimiz, özellikle namuslu insan kıtlığından iflas ediyorlardı. Hükümetin dilinden düşürmediği hürriyetten herhangi bir fayda çıkacağı şüpheliydi. Çünkü bizim mujik, meyhanede kafayı tütsüleyebilmek için kendini soymaktan bile zevk alıyordu."
Sayfa 98 - Cem Yayınevi, Basım Yılı: 1991, çev. Hasan Ali Ediz & Vasıf Onat, Not: BazarovKitabı okudu
Önsöz
"Romanım tamamıyla soylulara karşı yazılmıştır. Romanımın başlıca kişilerinden olan Nikolay Petroviç'e, Pavel Petroviç'e, Arkadi'ye (yani Kirsanovlara) bakınız!.. Bunların hepsi de zayıf ve solgun birer tip olarak canlandırılmışlardır. Soylular arasında en iyi örnekleri seçmeme sebep de estetik duygularımdır. Maksadım okurlara, 'Kaymak böyle olursa sütün ne olacağını artık siz dününün!' demektir. Bu örnekler, en iyi soylu örnekleridir, ama bunlar yetersiz kişilerdir. Bir yandan bir rüşvetçiyi, öte yandan da idealist bir tipi canlandırmak... Hayır, bunu başkaları yapsın! Bu benim harcım değil!"
Sayfa 16 - Cem Yayınevi, Basım Yılı: 1991, çev. Hasan Ali Ediz & Vasıf OnatKitabı okudu
"Basit çocuk ruhunda derinden derine bir şeyler değişiyordu: hayata dair, hani içinde hepimizin bazen kederli, bazen neşeli köleler olduğumuz hayata dair, bazı gerçekleri kavramaya başladığını hissediyordu."
Sayfa 241 - Yapı Kredi Yayınları, 7. Baskı: 2011, çev. Tarık DemirkanKitabı okudu
1.699 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.