Sabahların utanması yoktur. Çeşit çeşit üzücü anı aklıma düşer, katlanılamaz bir hâl alır. Hiç sevmem, hiç hem de! Sabahları en çirkin hâlimleyimdir. İki bacağım da yorgunluktan bitkin, daha şimdiden hiçbir sey vapmak istemiyorum. Uykumu alamadığımdan mı acaba? İnsanların en zinde olduğu vaktin sabah olduğu da bir yalan. Sabahlar gridir Her zaman öyledirler. En boş şeydir. Ben sabah yer yatağının içerisinde, her zaman karamsar olurum. Gerçekten berbat. Bir sürü çirkin pişmanlık... Hepsi bir anda üşüşerek yüreğimi doldurur, ben de acıdan kıvranıveririm. Sabahlar eziyettir.
Sonra bölüğe girdim, herkesin olmamı istediği canavar oldum ve bundan hiç pişmanlık duymadım. Ama sonra sen bana o sözleri söylediğinde sevilmeyi hatırladım...
Ali Rıza Sağman'ın Hür Adam gazetesindeki yazılarının kendisi tarafından derlenip kitapçık hâline getirildiği bu eserinde, Essad Bey adındaki müellifin Hz. Muhammed isimli kitabı tenkit edilmektedir.
Rahip Bahira'nın Peygamber Efendimiz (sav) ile Busra'da henüz on iki yaşındayken karşılaşmasında Efendimiz (sav) dine ait bütün