Caner ile Anılar..
Rus edebiyatına ilk başladığım zamanı çok iyi hatırlıyorum ama ne İngiliz edebiyatı ne de Fransız edebiyatının hayatımdaki miadını net hatırlayamıyorum. İngiliz edebiyatı, Fransız edebiyatından daha muallak zihnimde. Fransız edebiyatına, öyle zannederim ki, Sartre ile başladım. Hayatımda 
Lev Tolstoy'dan sonra başka bir dönüm noktası olmuştur. Bu arada Rus edebiyatına da bahsi geçen Tolstoy yüzünden bulaştım. Ne demiş şair*: "1944 yılında Dostoyevski'yi okudum. O gün bugündür huzurum yoktur."
Benim de Bi 4 senem bu Ruslar yüzünden p*ç oldu. Sonra imdadıma cağnım Platon yetişti de düzelttik façayı. Caner ile Anılar.
Kendime Etkinlikler
Merhaba arkadaşlar, iletime hoş geldiniz. Bugün sizlere 
Nigel Warburton'un 
Klasiklerle Felsefe isimli kitabından ve bu kitabı temel alarak gerçekleştireceğim etkinlikten, daha doğrusu uzun soluklu bir okuma planından bahsedeceğim.
Öncelikle, daha önce iki kitabını okumuş olduğum yazarın henüz benim de okumadığım ancak yüzeysel olarak incelediğim ve
Filozof vs. Filodoks
Bilindiği üzere “philo” eski Yunancada sevmek, “sophos” ise bilgi, bilgin, üstat anlamlarına gelmektedir. (1) Bununla birlikte Platon’un Devlet kitabının 5. bölümünde Sokrates’in tanımını yaptığı “philodoxa” teriminde yine “philo” kelimesi sevmek anlamına gelirken “doxa” sahte bilgi diye tanımlanmaktadır. Ve hatta aynı kitapta filodoksun tanımını