Platonun ünlü mağara alegorisi; Bir mağaranın içinde, dışarıdan gelen ışığa arkalarına dönük olarak ömürlerini geçirmiş olan insanların tek gördükleri önlerine vuran hayvan, insan ve nesne gölgeleridir. Gerçek formunu hiç görmemiş bu insanlar için tek gerçeklik bu gölgelerdir. Hapis olan kişilerden biri bir gün aniden serbest kalır. Mağaranın dışındaki dünya ile karşılaşır. Tamamen ışık ile yani gerçek ile tanışan bu kişinin gözleri neredeyse körlük yaşar. Zamanla şimdiye kadar gerçek sandığı gölgelerin aslında gerçek olmadığını ve gerçeklerin birer karanlık yansıması olduğunu anlamaya başlar.. Hayatın gerçeğini anlayan bu kişi mağaraya dönüp diğer insanlara gölgelerin sahte olduğunu ve asıl gerçeğin dışarıda olduğunu anlatmaya çalışır. Ancak dışarıyı hiç görmeyen bu insanlar anlatılanı idrak edemezler ve kızgınlıkla karşı çıkarlar... Platon, mağara alegorisi yani benzetmesinde bir şeyleri anlamaya başlamış olan filozofların bunu halka anlatamayışını örneklemek istemiştir. Bu metafor günümüz dünyası ve düzeni içinde hala geçerlidir. Çünkü insanlar anlayabildikleri kadarını kabul edip kendi anlayışlarının ötesinde anlatılanları kabul etmezler. Bu yüzden gerçekleri anlatanlar bir şekilde toplum içinde baskı altına alınır. Işığı-gerçeği görmek doğruyu duymak rahatsız edicidir. Bu yüzden zihin karanlığı ve esareti seçer. Cahillik mutluluktur..Gerçek ile yüzleşmek ve özgür olmak cesaret ister. Herkesin bir gün mağaradan çıkabilecek kadar cesur olması dileğiyle...
331 syf.
9/10 puan verdi
Gören körler mi, görmeyen körler mi?
Oldukça etkili anlatıma sahip bir kitap. Kitabın tek kötü özelliği nokta ve virgül dışında noktalama işaretinin olmaması. Belki bu yüzden kitaba daha çok odaklandım. Çünkü konuşmalar arası çift tırnak, nontalı virgül, ünlem olmadığı için yazar ya da çevirenin ifade ettiğini kafamda canlandırmam lazımdı. Ben de yavaş yavaş okuyup anlayarak bunu gerçekleştirdim. Kitabın ana konusu bir beyaz körlük olsa da ana temasının yanında anlatılmak istenen sayısız mesaj var. Körlük bir obje gibi gözükse de yazar bize distopik bir ürün bırakmış. Kitabı okuduktan sonra acaba şuanki yaşamımızdan geriye mi gidiyoruz diye kendi kendime sordum. Kadının örgütlemesi, dünyanın en tehlikeli ve nesnel olmayan umudun aktifliği sayesinde yaşama tutunmaları, bağlılık adanmışlık ve sadakat üçlüsünün derin derin hissedilmesi, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisini baştan gösteren ve bence Platon’un mağara alegorisi ile ilişki içeren bir kitap.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022105k okunma
Reklam
Platon’un mağara alegorisi
"Bu naif fikrin sorunu bizi, güvenli mekânından, doğru gerçekliği onun çarpıtılmış yanlış algısıyla karşılaştırabilen tarafsız bir gözlemcinin dışsal konumuna yerleştirmesidir. Burada kaybolan şey, bizim hepimizin mağaradaki insanlar olmamızdır yani mağaranın gösterisine gömülmüş olan bizler, nasıl, bir anlamda kendi kendimizin omzuna çıkıp doğru gerçekliğe bakabiliriz? Gölgeler dünyasın- daki küçük tutarsızlıkları, gerçeklik sandığımız şeyin yapay bir gösteri olduğunu belli eden küçük tutarsızlıkları mı aramamız gerekir? (Matrix'teki o sahne gibi: bir kedi odayı iki kez geçer; böylece dikkatleri Matrix'in işleyişindeki bir aksaklığa çeker) Ne olursa olsun bizlerin, yani mağara adamlarının mağaranın dışındaki ‘doğru gerçeklik' fikrine ulaşmak için çok çabalamamız gerekir -bizim dünyamızınn doğru tözü, ön-varsayım bu anlamda hep-zaten koyutlanmış- tır, yanıltıcı gölgelerin telaşından gerçekliğin çekirdeğini uzun bir arındırma, damıtma sürecinin sonucudur o” (Žižek, 2008).
372 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 23 days
Merhaba sevgili okur, Ağustos ayı içerinde okuduğum Platon’un Devlet kitabı şahane bir önsöz ile başlıyor: “Okuyucu, önsöz okumazsın sen, biliyoruz, kendimizden biliyoruz bunu. Haksız da değilsin hani, önsözlerin çoğu anlayışına sınır koyar; bir gözlük takar gözüne. Öyle bir gözlük ki ne kadar güzel de gösterse, görülmüş bir dünyayı gösterir sana.
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201927k okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Mağaradan çıksak mı?
İnceleme videosu: youtube.com/watch?v=V4YGcPs... Kitabın adıyla aklınıza gelen ilk şey Platon’un Mağara alegorisi ise doğru düşünce içerisinde olduğunuzu söylemek isterim. Kitabın asıl beslendiği konu budur. Bu alegoriyi bilmeyenler için kısaca anlatmak istiyorum. Mağara alegorisi Platon’un devlet kitabında anlattığı bir fikir. Bir
Mağara
MağaraJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 20221,311 okunma
Platonun ünlü mağara alegorisi; Bir mağaranın içinde, dışarıdan gelen ışığa arkalarına dönük olarak ömürlerini geçirmiş olan insanların tek gördükleri önlerine vuran hayvan, insan ve nesne gölgeleridir. Gerçek formunu hiç görmemiş bu insanlar için tek gerçeklik bu gölgelerdir. Hapis olan kişilerden biri bir gün aniden serbest kalır. Mağaranın dışındaki dünya ile karşılaşır. Tamamen ışık ile yani gerçek ile tanışan bu kişinin gözleri neredeyse körlük yaşar. Zamanla şimdiye kadar gerçek sandığı gölgelerin aslında gerçek olmadığını ve gerçeklerin birer karanlık yansıması olduğunu anlamaya başlar.. Hayatın gerçeğini anlayan bu kişi mağaraya dönüp diğer insanlara gölgelerin sahte olduğunu ve asıl gerçeğin dışarıda olduğunu anlatmaya çalışır. Ancak dışarıyı hiç görmeyen bu insanlar anlatılanı idrak edemezler ve kızgınlıkla karşı çıkarlar... Platon, mağara alegorisi yani benzetmesinde bir şeyleri anlamaya başlamış olan filozofların bunu halka anlatamayışını örneklemek istemiştir. Bu metafor günümüz dünyası ve düzeni içinde hala geçerlidir. Çünkü insanlar anlayabildikleri kadarını kabul edip kendi anlayışlarının ötesinde anlatılanları kabul etmezler. Bu yüzden gerçekleri anlatanlar bir şekilde toplum içinde baskı altına alınır. Işığı-gerçeği görmek doğruyu duymak rahatsız edicidir. Bu yüzden zihin karanlığı ve esareti seçer. Cahillik mutluluktur..Gerçek ile yüzleşmek ve özgür olmak cesaret ister. Herkesin bir gün mağaradan çıkabilecek kadar cesur olması dileğiyle...
Reklam
64 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.