Genel Kültür, İdealizm, Materyalizm…
_Evrimsel Psikoloji_ _Beynimiz evrimleşiyor. Artık, mağara adamları gibi kadınların başına vurup saçlarından sürüklemek yerine kulaklarına güzel saçmalıklar, boş şeyler fısıldıyoruz. Çağ’a uyum sağlayamayan medeniyetsizler ise doğal seçilimle elenmeye başlıyor. _Evrimsel psikoloji, insanın sinir sisteminin doğurduğu davranışların evrimsel
Bilgi mi ukalaca kullanırsam eğer cahilliğinin utancından kavrulursun. Platon 'un mağarasında ki gölge fenomeni senin vücut da can bulur, nezaketimin dengesiyle oynamayın. Neek
Reklam
Bir ortamda yetişkinlerle sohbet etmek yerine çocuklarla zaman geçirmeyi yeğlerim; zira çocukların dünyası temiz ve masumken yetişkinler Platon'un mağarasında gibi.
Platon'un alegorik mağarasında hâlâ insanlar yaşamaktadır. Ellerinden ve ayaklarından zincirlenmiş insanlar, ışığa sırtlarını dönüp duvara karşı oturmaktadır ve nesnelerin duvara yansıyan gölgelerini yegâne gerçeklik zannetmektedirler. Gerçeği görebilmek için gözleri acıtan işığa bakmak gerekir. Dünyanın ilk gününden beri bu böyledir: Bilmek acı verir. #gecerkendergi
Bilgi mi ukalaca kullanırsam eğer cahilliğinin utancından kavrulursun. Platon 'un mağarasında ki gölge fenomeni senin vücut da can bulur, nezaketimin dengesiyle oynamayın. Neek
Platon'un mağarasında bile değilmişiz..
Reklam
PLATON'UN MAĞARASI Hayatlarını hiçbir şeyden şüphe etmeden geçiren insanların durumunu düşünce tarihinde en açık şekilde anlatan düşünür meşhur "Mağara Benzetmesi" İle Antik Yunan filozofu Platon'dur. Platon, bu benzetmesinde bizden bir yer altı mağarasında yaşayan birtakım insanlar düşünmemizi ister. Bu insanlar, dışında en küçük bir ışığın girmediği bu büyük yer altı mağarasının en dibinde ellerinden, ayaklarından ve boyunlarından zincire vurulmuş olarak oturmaktadırlar. Bu yüzden yalnızca önlerindeki duvarı görebilmektedirler. Onların arkalarına uzun ve büyük bir perde çekilmiştir. Perdenin gerisinde ise birbirleriyle konuşarak koşuşturup duran insanlar bulunmaktadır. Bu koşuşturan insanların arkasında büyük bir ateş bulunduğu için onların gölgeleri duvara vurmaktadır. Zincire vurulmuş insanlar, perdeden duvara vuran gölgeleri gerçek sanmaktadırlar, aslında arkadan gelen insan seslerinin duvardaki gölgelerden geldiğini düşünürler. Onlar bütün hayatları boyunca görüp durdukları bu gölgelerin gerçek olmayabileceğinden en küçük bir şüphe duymazlar. Platon bu noktada bir teklifte bulunup, bizden bu kez "bu mahkûmlardan birinin prangalarından kurtarılarak, yüzünün geriye, ışık kaynağına çevrilmesinin sağlandığını" düşünmemizi ister. Eski mahküm bu yeni duruma, muhtemeldir ki uyum sağlamayacaktır, onun gözleri kamaşacak, hatta belki de kör olabilecektir. Platon'un yorumuna göre insanın alışkanlıklarını terk etmesi çok zor olduğu için, o eski yerine, zincirlerine dönmek isteyecektir. Ahmet Cevizci, Felsefeye Giriş, sayfa 11
Artık nefes almak yerine iç çekiyoruz; hatta Platon'un mağarasında prangaya vurulup da gölgelerden medet uman tutsaklar gibiyiz. Ama yine de bir yolunu bulup, her an farklı ve cazip bir yüzünü göstererek "yaşa beni" diyor şu tuhaf hayat. Biz de öylece yaşıyoruz... - A. Levent IŞIK -
Aslında, artık pek çoğumuz nefes almak yerine sadece iç çekiyoruz; hatta Platon'un mağarasında prangaya vurulup da gölgelerden medet uman tutsaklar gibiyiz. Ama yine de bir yolunu bulup, her an farklı ve cazip bir yüzünü göstererek "yaşa beni" diyor şu tuhaf hayat. Biz de öylece yaşıyoruz... - A. Levent IŞIK -
Resim