Felsefenin ilk dönemlerde ki serüveni
İlkçağ Yunan felsefesi bir doğa felsefesi olarak başlamıştı ama bir Tanrı felsefesi veya teoloji olarak sona erecektir. İlk Yunan filozofları evre­nin neden yapıldığını, ana maddesinin ne olduğunu ve ondaki oluş ve değişmenin yasasını araştırmışlardı. Sofistler ve Sokrates buna bir tepki olarak doğayı bir yana bırakıp insanla, toplumla ilgili konulara eğilmişlerdi. Pla­ton ve Aristoteles, bu iki ilgiyi birleştirmiş, insan ve toplumla ilgili prob­lemleri evren ve Tanrı ile ilgili olarak geliştirdikleri genel metafizikleri için­ de ele almışlardı. Helenistik dönem felsefesi ise hemen hemen tümüyle in­san merkezci bir zemin üzerinde ilerleyerek insanın yapısı, evrendeki yeri ve mutluluğu ile ilgilenen bir antropolojiye, bir ahlak felsefesine dönüşmüştü. İsa'nın doğuşunu izleyen ilk yüzyıllarda ise ahlakla ilgili problemlerin felse­fenin ilgi odağından tam olarak uzaklaşmamakla birlikte ruhun kurtuluşu, gelecek dünyadaki hayat, Tanrı-evren arası ilişkiler gibi özü itibariyle din­sel diye adlandırılabilecek problemierin felsefenin merkezine yerleştiği gö­rülmektedir. Stoacılığın son döneminde açık bir şekilde ortaya çıktığına ta­nık olduğumuz bu gelişme Yunan felsefesinin son büyük akımı olan Yeni­ Piatonculuk ve onun en önemli temsilcisi olan Plotinos'ta doruk noktasına ulaşmaktadır
Sayfa 20 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okudu
Plotinos için içinde yaşadığımız Dünya,
Mümkün olan tek ve en iyi dünyadır; ama bundan onun mükemmel bir dün­ya olduğu sonucu çıkmaz; o, yalnızca duyusal maddeden meydana getirilebi­lecek en iyi dünyadır; buna karşılık asıl anlamında, gerçek anlamda mükem­mel dünya, onun üzerinde yer alan akılsal, entelektüel dünyadır. Plotinos duyusal dünyanın doğası itibariyle kötü olduğunu ileri süren Gnostiklere karşı çıkar, ama ona fazla ilgi göstermez. Plotinos duyusal dün­yayı küçümser, ama onu yok etmeye çalışmaz. Kısaca o, kendi döneminde Hıristiyanlığın bazı temsilcilerinin savunduğu yönde bir çileci değildir. Sözle­rinde zaman zaman duyusal dünyayı, bedeni, bedensel hazları tümüyle redde­dici bazı ifadelerle karşılaştığımız doğru olmakla birlikte, bunlar onun meta­fiziğinin, psikolojisinin mantıksal sonuçları değildir. Plotinosçu metafizik, insandan duyusal, maddi iyileri, erdemleri (örneğin hazzı, sağlığı, hayatın kendisini) tümüyle yok etme­sini değil, onları kendi düzeyleri ve ölçüleri içinde tutmasını, ancak onların kendilerinde kalmayıp üzerlerine yükselmesini ister.
Sayfa 240 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okudu
Reklam
1216 syf.
·
Not rated
·
Read in 41 days
Felsefeye giriş yapmak için ben de çoğu kişi gibi Sophie'nin Dünyası ve Nigel Warburton'un Felsefenin Kısa Tarihi kitaplarını okumuştum; fakat bu kitabı okuduktan sonra bu saydığım kitapların felsefeyle ilgili sadece kısa kısa bilgiler verdiğini öğrenmiş oldum ve az hacimli kitapların felsefeyi hakkıyla öğrenmeye yetmeyeceğini gördüm. Felsefeyi
Felsefe Tarihi
Felsefe TarihiAhmet Cevizci · Say Yayınları · 2015560 okunma
Hıristiyan teolojik düşün­cesinin en önemli temsilcisi Augustinus'tur.
MS. 3. yüzyılla 6. yüzyıl arasındaki dönemde nasıl Yunan felsefe geleneğinin en önemli temsilcisi Plotinos ise Hıristiyan teolojik düşün­cesinin en önemli temsilcisi de Augustinus'tur. Ruhsal-entelektüel gelişiminin hikayesini anlattığı aynı zamanda yüksek bir edebi değer taşıyan İtiraflar'ı ile, bu eserde kendisini tanımak için kullandığı içe bakış yöntemiyle, bu yöntemi uygulaması sonucunda insan ruhunda varlığını keşfettiği bilinç-altına ilişkin gözlemleriyle düşünce tarihinde bazı ilkleri temsil eden Augustinus, bunun ya­nında Tanrı Devleti'nde ortaya koyduğu gelişmiş tarih felsefesiyle de felsefe ta­rihinde yeni bir çığır açmıştır. Ancak bütün bunlardan daha önemli yanı, onun bilme ve inanma, bilgi ile iman arasındaki ilişkiler konusunda geliştirmiş oldu­ğu başarılı çözüm ve bu çözümüne uygun olarak Plotinos'la Aziz Paul'u veya Yeni-Piatoncuların anladıkları ve tanımladıkları şekilde felsefeyle Aziz Paul'un anladığı ve tanımladığı biçimde Hıristiyan öğretisini yüksek bir sentez içinde birbirleriyle birleştirmiş olmasıdır.
Sayfa 14 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okudu
100'lük liste
Güzel liste. Bir kaçı çıkarılabilir ama genel anlamda bir kıta felsefesi hattı çizmek için ideal. En iyi 100 Felsefe Metni’ni bir dergi tanımadığım aydınlarla belirlemişler: 1- devlet – platon 2- saf aklın eleştirisi – immanuel kant 3- böyle buyurdu zerdüşt – friedrich nietzsche 4- varlık ve zaman – martin heidegger 5- ethica – baruch
Sokrates; Hiç kimsenin, hiçbir akıllı insanın bilerek kötülük yapamayacağı
Plotinos buradan kötü eylemin, aslında kötü bir istekten, kötü bir ira­deden değil, yanlış bir yargıdan, entelektüel bir hatadan kaynaklandığı sonu­cuna varır. Onun hata yapmasının nedeni, ruhunun tutkularının etkisi altında bulunması ve 'doğru cevap'ın ne olduğunu bilmemesidir. İnsan kendisi için gerçek iyinin tam bilgi­sine sahip olduğunda gerçek anlamda özgür olacak ve doğal olarak iyiyi seçe­cek, kötüyü reddedecektir.
Sayfa 231 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okudu
Reklam
788 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.