250 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Dikkat! Aşırı uzunluk içerir!
Öncelikle bir konuda herkesle anlaşalım. Bu soruların incelemesini 15 güne yakın bir sürede anca yazdım. Sonu nerede bu yazının, diyerek kontrol edilmeden önce, bu sitedeki en uzun inceleme bu olmuştur, diyebilirim. Kimseden bu Evren incelemesini komple okumasını beklemiyorum. Bu incelemenin %10'una sahip incelemeler bile genelde burada uzun
50 Soruda Evren
50 Soruda EvrenÇağlar Sunay · Bilim ve Gelecek Yayınları · 2011161 okunma
260 syf.
7/10 puan verdi
Kitabın içeriğinden bahsetmeden önce neden böyle uzun bir inceleme ekleme gereği duyduğumu yazacağım. Bu kısım için daha önceki incelemelerimde belirttiğim gibi "bu kısmı atlayabilirsiniz" türünden bir şey demiyorum çünkü kitap ve içeriğiyle bağlı bir kısım olacak. Yine de sadece içerik hakkında bir şeyler okumak isteyen olursa
Gezegenler Kılavuzu
Gezegenler KılavuzuPatrick Moore · Tübitak Yayınları · 199669 okunma
Reklam
Gezegen Nedir?
İlk Yunan gökyüzü gözlemcileri gökyüzünde gezinen yıldıza benzer cisimlerden bahsederken planetes (gezgin) kelimesini kullanırlardı. Bugün, gezegen (planet) kelimesini, Plüton hariç, güneş sisteminin sekiz gökcismi için kullanıyoruz. Gezegen bilimciler 2005'te, Plüton'dan daha büyük olan Eris'i bulduklarında gezegen kelimesinin ne anlama geldiğini daha etraflıca düşünmek durumunda kaldılar. Mevcut tanımda (ki muhtemelen o da tekrar yenilenecektir) bir gezegen, Uluslararası Astronomi Birliği (UAB) tarafından Güneş etrafında birincil yörüngesi bulunan, onlara daire şeklini veren kütleçekimleri için yeterli bir kütleye sahip, yörüngesi civarındaki bütün küçük gezegenleri temizleyen (bu da onun, kendi yörüngesinde, o boyuttaki tek cisim olduğu anlamına gelir) gökcismi olarak açıklanmıştır. Kuyrukluyıldızlar, asteroitler ve kendi kütleçekimleri sayesinde daire şeklini almamış olan daha küçük gökcisimleri bu karmaşık tanımın dışında kalır.
Plüton’u Öldüren Gezegeni Bulmak
Eris'i keşfeden Neptün-Ötesi Cisimler avcı ekibi, Mike Brown, Chad Trujillo ve David Rabinowitz'den oluşmaktadır. Eris'i 2003 yılında, Güney California'daki Palomar Gözlemevi’ndeki 1,2 metrelik Samuel Oschin teleskobunu kullanarak yaptıkları dış güneş sistemi cisimlerinin sistematik araştırmasının bir parçası olan gökyüzü incelemesi sırasında görüntülediler. Bir Neptün-Ötesi Cisim olma olasılığı bulunan bir gökcismi kadar hızlı hareket etmediğinden, Eris'e işaret konmadı. En sonunda ekip verilerini incelediğinde ortaya çıktı. Cismin yörüngesini hesaplamak ve uzaklığını anlamak için takip gözlemleri yaptılar. Ekip Eris'i keşfettiğinden emin olunca, bunu diğer iki gezegenin (Haumea ve Makemake) keşfiyle yaklaşık aynı zamanda, 29 Temmuz 2005 tarihinde duyurdu. Gökyüzünün arka taraflarında oldukça yavaş hareket ettiğinden Eris'i bulmak çok uzun zaman aldı. Veri analizleri ve detaylı gözlemler Eris'in sadece Plüton'dan daha büyük olduğunu ortaya çıkarmakla kalmadı, bir de uydusu olduğunu gösterdi. Gezegene, Yunan ihtilaf ve uyumsuzluk tanrıçasının adı verildi; astronomların Plüton'u artık bir gezegen olarak değerlendirmeyip Eris'le birlikte cüce gezegen olarak sınıflandırmalarına sebep olan büyük çekişmeler düşünüldüğünde bu isim ona mükemmel uymuş görünüyor
Sayfa 206Kitabı okudu
İlk Yunan gökyüzü gözlemcileri gökyüzünde gezinen yıldıza benzer cisimlerden bahsederken planetes (gezgin) kelimesini kullanırlardı. Bugün, gezegen (planet) kelimesini, Plüton hariç, güneş sisteminin sekiz gökcismi için kullanıyoruz. Gezegen bilimciler 2005'te, Plüton'dan daha büyük olan Eris'i bulduklarında gezegen kelimesinin ne anlama geldiğini daha etraflıca düşünmek durumunda kaldılar. Mevcut tanımda (ki muhtemelen o da tekrar yenilenecektir) bir gezegen, Uluslararası Astronomi Birliği (UAB) tarafından Güneş etrafında birincil yörüngesi bulunan, onlara daire şeklini veren kütleçekimleri için yeterli bir kütleye sahip, yörüngesi civarındaki bütün küçük gezegenleri temizleyen (bu da onun, kendi yörüngesinde, o boyuttaki tek cisim olduğu anlamına gelir) gökcismi olarak açıklanmıştır. Kuyrukluyıldızlar, asteroitler ve kendi kütleçekimleri sayesinde daire şeklini almamış olan daha küçük gökcisimleri bu karmaşık tanımın dışında kalır. UAB aynı zamanda cüce gezegenler denen bir diğer sınıfı da tanımlamıştır. Bunlar, ilk iki kriteri karşılayan fakat henüz yörüngelerini temizlememiş olan cisimlerdir. Ceres (1801 yılında keşfedilmiş ve uzun bir süre küçük gezegen olarak bilinmiştir) ve yakın zamanda keşfedilmiş Eris, Makemake ve Haumea gezegenlerinin yanı sıra Plüton da artık cüce gezegen olarak sınıflandırılmaktadır.
Ahahaha Gel De Gülme...
Rusya, Plüton'dan daha büyük bir yüz ölçümüne sahiptir.
Reklam
Boyutu açısından Plüton aslında "uydu" sınıfındadır: Çapı 5769 km'dir; Neptün'ün bir uydusu olan Triton'dan ya da Satürn’ün on uydusundan biri olan Ti-tan'dan çok daha büyük değildir. Sıra dışı özellikleri yüzünden, bu "uyumsuz"un, göksel yaşamına bir uydu olarak başlayıp bir biçimde efendisinden kurtulmuş ve kendi başına Güneş çevresinde bir yörüngeye oturmuş olduğu önerilmektedir.
Bu roket tasarımlarına yapılan şiddetli eleştirilerden birisi, asla Dünya üzerinde inşa edilemeyecek kadar büyük ve ağır olmalarıdır. Bu yüzden bazı bilim adamları bu tasarımların dış uzayda inşa edilmesini önermektedirler. Bu sayede ağırlıksız ortamda astronotların inanılmayacak kadar büyük ağırlıkları kolayca kaldırması mümkün olacaktır. Fakat günümüzde eleştirenler, dış uzayda montaj çalışmalarının büyük maliyetine işaret etmektedir. Örneğin Uluslararası Uzay İstasyonunun tamamlanması için Mekiğin yüzden fazla kes fırlatılması gerekecek ve maliyetler 100 milyar dolardan fazla olacaktır. Bu, tarihin en pahalı bilimsel projesidir. Dış uzayda yıldızlar arası bir uzay yelkeni veya ramjet kepçesi inşa etmek, bu rakamın birkaç katını gerektirecektir. Ancak, bilim kurgu yazarı Robert Heinlein'in söylemeyi sevdiği gibi, eğer bunu Dünya'dan 160 kilometre yukarıda yapabilirseniz, Güneş sisteminin herhangi bir noktasına giden yolun yarısına ulaşmışsınız demektir. Çünkü herhangi bir fırlatma sırasında, roketin Dünya'nın yerçekiminden kurtulmaya çalıştığı ilk 160 kilometre, en pahalı bölümdür. Bunun ardından bir roket Plüton'a ve daha ötesine adeta kendi kendine gidebilir.
Sayfa 186
AstroEdebiyat
Babil'de bir zigguratın tepesinde yahut, Mısır'da yıldız tablolarının karşısındaydın.Bir yol seçmeye çalışıyordun kendine, uzun.Çünkü evrenin aslı seçimler ve yollardan ibaret.Çünkü evrenin o zorlu sorusunun cevabı, doğru yöne yürümekte saklı.Kimi zaman dağılmadan kaybolacağın özgür bir sokağa varırdı yol.Kimi zamansa kaybolmadan doğrundan ve
Eris
Eris büyük ihtimalle Plüton'dan birkaç yüz kilometre daha geniştir ama kütlesi tahmini olarak yüzde yirmi yedi daha fazladır; gök bilimcilerin kütlesini tahmin edebilme sebebi, Eris'e Güneş'in etrafındaki uzun yolculuğunda Dysnomia adlı bir uydunun eşlik ediyor olmasıdır. Keşfi şaşkınlığa ve birçok tartışmaya neden olan bu dünyanın adını Yunanların uyumsuzluk tanrıçası Eris'ten alması isabet olmuştur.
Reklam
Gezegen Nedir?
İlk Yunan gökyüzü gözlemcileri gökyüzünde gezinen yıldıza ben­zer cisimlerden bahsederken planetes (gezgin) kelimesini kulla­nırlardı. Bu gün, gezegen (planet) kelimesini, Plüton hariç, güneş sisteminin sekiz gökcismi için kullanıyoruz. Gezegen bilimciler 2005'te, Plüton'dan daha büyük olan Eris'i bulduklarında gezegen kelimesinin ne anlama geldiğini daha etraflıca düşünmek duru­munda kaldılar. Mevcut tanımda (ki muhtemelen o da tekrar ye­nilenecektir) bir gezegen, Ul uslararası Astronomi Birliği (UAB) ta­rafından Güneş etrafında birincil yörüngesi bulunan, onlara daire şeklini veren kütleçekimleri için yeterli bir kütleye sahip, yörünge­si civarındaki bütün küçük gezegenleri temizleyen (bu da onun, kendi yörüngesinde, o boyuttaki tek cisim olduğu anlamına gelir) gökcismi olarak açıklanmıştır.
Güneş sistemimizde Plüton gibi daha pek çok cüce gezegen var: Ceres, Haumea, Makemake, Eris ve Sedna. Üstelik Eris Plüton'dan daha büyük, Ceres ise Dünya'ya Plüton'dan daha yakın. Şu durumda en azından Eris ve Ceres'in de astrolojik yorumlara dahil edilmesi gerekmiyor mu?
İlk Yunan gökyüzü gözlemcileri gökyüzünde gezinen yıldıza benzer cisimlerden bahsederken planetes (gezgin) kelimesini kullanırlardı. Bugün, gezegen (planet) kelimesini, Plüton hariç, güneş sisteminin sekiz gökcismi için kullanıyoruz. Gezegen bilimciler 2005'te, Plüton'dan daha büyük olan Eris'i bulduklarında gezegen kelimesinin ne anlama geldiğini daha etraflıca düşünmek durumunda kaldılar. Mevcut tanımda (ki muhtemelen o da tekrar yenilenecektir) bir gezegen, Uluslararası Astronomi Birliği (UAB) tarafından Güneş etrafında birincil yörüngesi bulunan, onlara daire şeklini veren kütleçekimleri için yeterli bir kütleye sahip, yörüngesi civarındaki bütün küçük gezegenleri temizleyen (bu da onun, kendi yörüngesinde, o boyuttaki tek cisim olduğu anlamına gelir) gökcismi olarak açıklanmıştır. Kuyrukluyıldızlar, asteroitler ve kendi kütleçekimleri sayesinde daire şeklini almamış olan daha küçük gökcisimleri bu karmaşık tanımın dışında kalır.
Say Yayınları
Ve Neron'un son nefesi.
Epaphiroditus'un gizli sığınağına doğru dört nala gelen atlılar, karanlıklar efendisi Pluton'un sadık uşaklarıydı. O öfkeli toynaklardan yayılan ölümün ivecen sesini, ancak solukları durulduğunda duydular. Neron hafifçe doğrulup, sesleri dinledi. ''Geliyorlar. Ölümün aç çığlığını duyuyor musun Acte ? Nasıl da aceleci... (burda kısa bir şiir okur.) Şiirini bitirince, küçük bir veda busesi kondurdu Acte'sinin dudağına. Ve usulca devam etti sözlerine. Hoşcakal Acte. Ne yazık ki dünya benim gibi bir sanatçıyı kaybediyor. Üstelik henüz onaylanmamış bir temsil daha varken. Bu, Büyük Roma İmparatorluğu'nun V. İmparatoru, Neron'un son sözleriydi. Yanında hiç ayırmadığı kutsal hançeri boynunu tutan sinirlere dayadı ve onları gülümseyerek kesti. Acte, bir anda kan gölüne dönen yatakta, yaşamının tek aşkı için ağlarken, kendisine emanet edilen küçük Tanrıça'dan habersizdi.
Sayfa 616 - Etkin YayıneviKitabı okudu
Gezegen bilimciler 2005'te, Plüton'dan daha büyük olan Eris'i bulduklarında gezegen kelimesinin ne anlama geldiğini daha etraflıca düşünmek durumunda kaldılar.
Sayfa 21
29 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.