Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bölüm XV: Teoloji aklın, akıl da teolojinin hizmetinde değildir...
"[Kutsal Kitap'ı] yalnızca matematiksel olarak kanıtlanamayacağı için kabul etmekten kaçınmak aptallıktır. Hayatımızı bilgece düzenlememiz gerektiğinde, sadece kuşkuya hiç yer bırakmayacak şeyi mi doğru sayıyoruz? Ya da davranışlarımızın çoğu kesinlikten uzak ve şansa bağlı değil mi?"
Sayfa 228 - Dost Kitabevi, 6. Basım: 2021, çev. Cemal Bâli Akal; Reyda Ergün, Not: Parantez içi bana ait.Kitabı okudu
Tanrı Adem'e, kötünün karşıtı olduğu için değil, iyi olduğu için iyiyi aramasını ve iyi davranmasını buyurdu. Bir başka deyişle, kötülükten korktuğu için değil, iyi olanı sevdiği için iyiyi aramasını emretti...
Sayfa 103 - Dost Kitabevi
Reklam
Mutlak iktidara göz dikmiş olanların sıklıkla tekrarladığı nakarat hep şu olmuştur: Meselelerin gizlice görülmesi Sitenin çıkarınadır ve bu türden başka cümleler: bu cümleler yararlılık bahanesine ne kadar çok sığınırlarsa o kadar çok köleliği tesis etmeye yönelirler.
Sayfa 69 - Dost Kitabevi
Cihan Harbi'nin prova mekânlarından biri Osmanlı memaliki hatta Türk anavatanıydı. Dönemin politik çekişmeleri ihanete kadar uzanabilirdi, nitekim uzandı da. Devlet teşkilatı modernleşiyordu bu modernleşme ama partizanlık, usulsüzlük, anane düşmanlığıyla birlikte yapılıyordu.
Sayfa 117Kitabı okudu
Politik ve ekonomik yapılar dünyanın hemen her yerinde kadınların çoğunun, yaşamın pek çok alanında erkeğe boyun eğmesine neden olduğu sürece, cinselliğe ilişkin herhangi bir tartışmanın, biyolojik ve toplumsal etkenle­ rin çözülmesi zor bir karışımı olan toplumsal cinsiyet farkını göz önüne alması şarttır.
Tarım üzerine güzel bir inceleme ...
Rusya'nın yoksulluğunun sadece Toprak varlığının yanlış dağılımından ve yanlış yönetilmesinden kaynaklanmadığını ,son zamanlarda Rusya'ya anormal şekilde dışarıdan aşılanan uygarlığın, özellikle nüfusun kentlerde yoğunlaşmasını, lüks artışını, bunun sonucunu da sanayinin, kredinin ve onun can yoldaşı borsa oyununun tarıma zarar verecek bir şekilde gelişmesini peşi sıra getirecek olan Ulaşım yollarının ,demiryollarının da bu buna katkıda bulunduğunu kanıtlıyordu. Ona göre bütün bu olgular ,bir devletin zenginliğinde normal bir artış olurken tarıma çok büyük Emek verildiğinde, tarım doğru bir biçimde, En azından belli koşullarda yapıldığında gerçekleşebilecekti; ülkenin zenginliği düzgün bir şekilde, özellikle diğer zenginlik dallarının tarımı geride bırakmayacağı bir şekilde artmalıydı ;tarımın bilinen durumu göz önüne alınarak ulaşım yolları da ona uygun olmalıydı ve toprağı doğru Kullanmadığımız koşullarda ekonomik değil, politik gerekçelerle ortaya çıkan Demiryolları için henüz vakit erkendi ve tarıma beklenen yardımı yapmak yerine onu geri bırakıp, sanayinin ve kredinin gelişmesi sonucunu yaratarak tarımı durdurmuştu, bir canlının bir organının tek yanlı ve vakitsiz gelişimi bu canlının genel gelişimine nasıl engel olursa ,Rusya'nın zenginliğinin genel gelişimi açısından da aynı şeyi söz konusuydu ,yani Avrupa'da kesinlikle gerekli ve zamanı gelmiş olan Kredi ,ulaşım yolları ,sanayinin gelişmesi konuları biz de sırada bekleyen önemli sorun olan tarımın düzenlenmesi sorununu bir yana iterek sadece zarar veriyordu.
Sayfa 631 - Hasan Ali Yücel klasikleriKitabı okudu
Reklam
Spinoza, Politik İnceleme'nin Giriş bölümünde şöyle yazar:"Dahası, matematik mefhumlar söz konusu olduğunda alışkın olduğumuzla özdeş bir tarafsızlığı siyaset bilimi alanında da koruyabilmek amacıyla, insan eylemleriyle alay etmeyip, onlara acımayıp, onları lanetlemeyip, anlamaya büyük özen gösterdim. Başka bir deyişle, sevgi, nefret, öfke, haset, büyüklenme, ve duygudaşlıkla gelen neşe ve acı gibi hisler, kısacası duyarlılık devinimlerinin hiçbiri, burada insan doğasının kusurları olarak değerlendirilmemiştir..Tıpkı sıcağın, soğuğun, kötü havanın, yıldırımın vs.atmosferin doğasının dışavurumları olması gibi, bunlar da insan doğasının karakteristik dışavurumlarıdır. Bu fiziksel olaylar, bazen epeyce tatsız da olsalar, bir o kadar da zorunludurlar ve onları anlamaya çalışmamımza imkan veren kesin nedenlere sahiptirler. Ve zihin, bu olayları oldukları halleriyle incelemekten de, insan duyularında hoş etkiler bırakan olayları tanımaktan olduğu kadar zevk alır. "
Çaresiz ya da deli olmayan kim akla veda etmek ya da sanat ve bilimden nefret etmek ya da aklın kesinliğini reddetmek ister?
Sayfa 291Kitabı okudu
Din adı altında benimsenen önyargıların ne kadar köklü olduğunu biliyorum; kitlelerin aklında batıl inançların en az korku kadar köklü olduğunun farkındayım; onların kararlılığının diretmeden başka bir şey olmadığını ve övgü yada suçlamaya akıldansa dürtüyle sürüklendiklerini kabul ediyorum.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.