Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
360 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Okur musunuz bilmem, lakin yazdım.
Okur musunuz bilmem lakin yazdım. İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :) * Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım. Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.
Felsefenin Kısa Tarihi
Felsefenin Kısa TarihiNigel Warburton · Alfa Yayıncılık · 20206,9bin okunma
1808 syf.
10/10 puan verdi
Sevgi, mutluluk, dostluk, acı,ölüm, korku vatanseverlik duyguları; tarih, politika, felsefe, savaş stratejisi kahramanlık ve tarihsel kişilikler... Savaş ve Barış 1865 ile 1869 yılları arasında Tolstoy'un Napolyon savaşları esnasındaki Rusya'yı ve bir çok kişiyi arka plan seçerek anlattığı bir hikayedir.  Tolstoy yer yer savaşın neden çıktığı olgusuna yönelerek savaşın tek bir kişinin iradesina bağlı olarak çıkmadığını birden fazla nedenin bir araya gelerek ortaya çıkardığını anlatmış ve " Olay, yalnız ve yalnız, olması gerektiği için meydana gelmiştir.” sözünü de özellikle vurgulamıştır. *Bu insanları ev yakmaya, kendisi gibi olanı öldürmeye ne zorladı? *Bu olayların nedeni neydi? *Hangi kuvvet insanları bu şekilde davranmaya zorladı? (Sahi neydi bizi bunlara zorlayan ?) Tolstoy bir yandan Napolyon ile olan savaşı anlatırken bir yandan da karakterlerin kendi aralarındaki savaşı anlatmaktadır. 600 civarında yan karakter, 10 kadar da ana karakter içermektedir. Karakter çoğunluğundan dolayı başta zorlasa da yavaş yavaş karakter analizleriyle okuru kendine çeker. Karakterler Fransız kültürüyle yetişmiş soylulardır. Kuşkusuz beni en çok etkileyen General Kutuzov ve Piyer oldu, kitabın önde gelen bu iki kahramanı tamamen gerçek bir kişiliktir. Aynı zamanda bazı eleştirmenlere göre piyer Tolstoy'u yansitmaktadir. “Okurken -hiç abartmıyorum-kahramanlarının etleriyle, kemikleriyle yanınızda hissedersiniz… Sahte bir alçakgönüllülük göstermek istemiyorum. Bu eser, İlyada gibi bir şeydir.” Maksim Gorki Keyifli okumalar...
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201920,9bin okunma
Reklam
212 syf.
·
Puan vermedi
Maalesef kanım bu yazara hiç ısınmıyor. Gördüğüm ilk anda bir soğukluk hissettim, nedenini inanın ben de bilmiyorum. Düşünceleri sürekli eleştirilen Emine Şenlikoğlu'ya karşı olmadım çünkü henüz düşüncelerini bilmiyor ve kitaplarını okumamıştım. Dini içerikler yazdığını sadece biliyordum. Tabi ülkemizde 'İslam'a karşı kişiler de az değil. :)
Çin İşkencesi
Çin İşkencesiEmine Şenlikoğlu · Mektup Yayınları · 20075,3bin okunma
400 syf.
9/10 puan verdi
Kadının bedeni bir et idi ve erkek ona sahip oldu. Onu baharatlarla çeşniledi. Onu menisiyle aşağıladı. Kadının kokusu güzeldi, ağzını sulandırıyordu erilin. Tuzu eksikti biraz öyleyse onu dövüp biraz gözyaşı ile tadına tat katmak gerekliydi. Eti keserken de aslan payını kendisi önüne çekti evin reisi. Etin sunumunu güçlendirmek için bile olsa bir tutam maydanozdan tiksinmekti onun babadan kalan mirası. Et içindi hepsi. Hangi etin masaya daha önce geldiğinin bir önemi yoktu. İkisi de bir dişi idi birisi yaşarkan ölüydü diğeri ölmek üzere kontratlı doğurulmuştu. Boy boy posterler, reklam afişleri hazırladı etçiler. Ölü hayvanların uzuvları kadınların birer organlarıydı. Parsel parsel bölünmüştü evladından sütü için ayırılmış annenin bedeni. Modern hayvancılık adında defalarca tecavüze uğramıştı o anneler. Günde 150 litre tükürük ürettiler de yine de etleri için akan salyalarla yarışamadı Simmental'ler. Ot yiyene kadın dendi, vicdanlıydı kadınlar çünkü. Anneydiler ne de olsa onlar. Erkek neydi peki? Hanelere birer Hitler mi gerekiyordu da birisinin bu role soyunması gerekmişti. Ot yemek kadınlıktıysa; ot, tahıl, buğdağ, pirinç yerdik analardan doğmuş birer ana yavruları olarak. Gezegenin büyük kısmı veji tüketiyordu, kendi türü de dahil insanın. Tembelliği seçti ve GIS kanserleri tavan yaptı et için politika yaratan kapitalist porno tacirlerinin hastanelerinde. Pilav yedik, kadınlara güvendik. Sağlık ve merhamet için oruç tuttuk kültürel lanetimize... Oğuz Beyiniz
Etin Cinsel Politikası
Etin Cinsel PolitikasıCarol J. Adams · Ayrıntı Yayınları · 2013708 okunma
324 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Usta yazar Zülfü Livaneli tarafından kaleme alınan Kaplanın Sırtında adlı eser; II. Abdülhamid'in 1909 yılında hâl edilmesi sonrası Selanik'e gönderilmesi ile başlayıp 1912 yılında Balkanlarda başlayan isyan hareketleri sonrası Selanik'in düşme ihtimali üzerine dönemin Sultanın irade-i seniyesiyle yeniden Payitaht'a
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 20229,6bin okunma
Mış gibi yapmayı beceremediğinde oyunun dışında kalırsın. Modayı takip etmeli, elit kitapları okumalı, kült filmleri izlemeli, iyi derecede ikinci dil bilmeli ve lisans eğitimini tamamlamış olmalı, bunların hiçbirini yapmadıysan paranın gözünü bir yerden (nasıl olduğu önemli değil) vurmuş olmalısın. Oyunun kuralı bu. Asla sokaktaki dizleri kanayan hovarda çocuk olmanıza izin vermeyen sistem tam olarak bu. Ya bu kurala göre oynarsın ya da öteki olur cezalandırılırsın. Peki öteki olmanın kaçınılacak şey olduğunu bize dikte eden bu politika neydi ve tam olarak nereden hortladı? Komşunun oğlunu öven anneden mi, ahlakınızı notlara endeksleyen öğretmenlerinizden mi, prim safsatasıyla iş hayatına yeni bir yarış getiren ekonomistlerden mi, tam olarak kapitalizm mi? Bütün ideolojiler yarışın gerisinde kalanlar kendini eksik hissetsin diye varken ve yalnızca en baştakiler kazanıyorken, en baş dediğimiz dünya nüfusunun binde birini oluşturmuyorken; neden hala yarışın içinde olmamakta direnenleri aylak görüyoruz? Aylaklık düşünce tembelliğidir, hareket yoksunluğu değil.
Reklam
Yeteneksizlik ve beceriksizlik niçin söz geçirebiliyordu her şeye? Bunu mümkün kılan neydi?
Sayfa 141 - Plato Film Yayınları – 3. Baskı ~ Mart 2003, İSTANBULKitabı okudu
256 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Niçe'nin her kitabını ayrı bir merak ve ilgiyle okuyorum. Beni en çok düşündüren okurken zihnimi meşgul eden çok derin bir yazar. Bu kitabı da aynı şekilde beklentimi karşılayan bir nitelikte, yalnız biraz ağır geldi fazlaca derin bir kitap okudukça düşündüm düşündükçe yoruldum ve ne kadar çok şey biliyorumdan ne kadar az şey biliyoruma evrildim. Eser hoşuma gitti aristokrat kesim, schopenhauer, güç istenci, almanlar, ahlak, iyi ve kötü... Ve daha birçok kavramı ele almış bir deneme havasında senli benli bir hava ile sohbet edasında açıklamaya çalışmıştır. Fakat bir çok bölümde kadınlara yönelik ithamları hiç hoşuma gitmedi kadınlar kilisede, politika da ve kadınlara karşı neden sessiz olmalı mesela??? Uzunca bir süre düşündüm.. Niçe neden acaba kadınlara karşı düşmanca bir tutum sergilemiş canını yakan şey neydi bu kadar kitabın bu kısımlarında onunla çatıştık ve eleştirdim onu.. Biraz üzüldüm açıkçası Tüm bunların ötesinde iyilik ve kötülük kavramlarının derin bir tahlilini yapmış bu terimlerin özüne inmiştir. Çok hoşuma giden ağır ağır okuduğum bir kitap oldu tavsiye ederim ama niçe okumak istiyorsanız bu kitapla başlamamanızı öneririm çünkü derin bir kitap.
İyinin ve Kötünün Ötesinde
İyinin ve Kötünün ÖtesindeFriedrich Nietzsche · İş Bankası Kültür Yayınları · 20174,668 okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Adım adım vesayetçi militarizmin ifşaatı
Demokrasi neydi? Bize cumhuriyetin ilanı ile birlikte demokratik bir sisteme geçildiği söylendi. Bu demokrasi, ne tuhaftır ki, 1946’ye gelene dek tek parti üzerinden yönetilen; zerre muhalefet kabul etmeyen bir demokrasiydi. 1946 seçimleri ile kısmen demokrasiyi benimsemeye başladık, ancak gelin görün ki, 46 seçimlerinde az gelişmiş (hatta hiç
Hâtıralar
HâtıralarAli Fuad Başgil · Kubbealtı Neşriyat · 201369 okunma
Yaşamayı hiç bilmedin. Dendiği gibi ödevinin, işin içinde bulunmak olduğunu düşündün. Eylemin orta yerinde bulunmak. Ama neydi senin eylemin? Politika. Ve politika, yaşamda en az değerli şeydir.
Sayfa 102 - Can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Neydi kendisi? Siyasi inancı, güttüğü politika, kişisel fikirleri, hayat felsefesi bir yana, bu toplumdaki yeri, kişisel sorumluluğu, ailesine ve çevresine olan katkısı hakkında ne söylenebilirdi?
Sayfa 30 - İnkıkâp KitabeviKitabı okudu
368 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
24.01.2018 Kitap İnceleme Yazısı Kitap Adı: Türk Siyasi Tarihi Yazarı : Prof.Dr. Kemal H. Karpat
Türk Siyasi Tarihi
Türk Siyasi TarihiKemal H. Karpat · Timaş · 2011279 okunma
Sahi adalet neydi?
Eğer bir gün Türkiye, yazarlar yerine kamu bankalarındaki kaynakları özel sektöre peşkeş çekenleri yargılayabilirse; Eğer bir gün bilim insanları yerine, şaibeli servetlerini yurtdışına kaçıranları sorgulayabilirse; Eğer bir gün muhalif sanatçılarla uğraşmayı bırakıp da, enflasyonu dört haneli rakamlara tırmandıranları sanık sandalyesine oturtabilirse; O zaman adaletli bir toplum kurmanın ilk adımları atılmış olur.
Sayfa 105Kitabı okudu
~ Yaşamım boyunca nice kör, topal, çolak insan görmüştüm. Her şeyi kaybetmelerine rağmen bir yaşamdır sürdürüp gidiyorlardı... Bütün bu yaşantılar bana galiba insanın bir organından yoksun yaşamını sürdürebileceğini öğretememişti. / 36 ~ İçimde, yeni açılan bir umut kapısına yaklaşanların mutluluğu değil, önemli bir sınav kapısı önünde sıra
2. Ergenekon iddianamesi başka ipuçları da veriyor. İşte Veli Küçük'le Sedat Peker ile 5 yıl önce yaptığı telefon görüşmesi. İddianameye göre Ergenekon yapılanması, Büyük Birlik Partisi'ni ele geçirmeye çalıştı. Tabi
Muhsin Yazıcıoğlu
Muhsin Yazıcıoğlu
olmadan. Veli Küçük: Şimdi biz bir çalışmanın içine girdik. Ümit'len devamlı görüşüyoruz. Ben işte bak açık söyleyeyim gönlümden geçen neydi biliyor musun? Gönlümden geçen Muhsin'di. Muhsin'in kendisi için demiyorum. Partisi için. Sonra Sedat Peker söze giriyor. `Muhsin ağabey de bu yapının içine girer' diyor. Sedat Peker: Muhsin ağabey gerekirse ileriki zamanlarda ağabey Muhsin ağabeyi de bu yapının içersine dahil etme. `Yani Muhsin ağabey öyle liderlik hırsı olan bir insan değil. Ülkeye faydası olan her şeye dahil olur Muhsin ağabey.` Oysa Muhsin Yazıcıoğlu Ergenekon`a girmedi. Hatta Ergenekon soruşturmasına verdiği belgelerle katkıda bulundu. Yazıcıoğlu çok şey biliyordu. Üstelik bu bilgilerini adaletle paylaşıyor, karanlık odaklara engel olmaya çalışıyordu.
112 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.