·
Puan vermedi
Kitabın giriş kısmında bilimin tanımı hakkında farklı yorumlara yer verilmiş; anlaşılıyor ki konu hakkında mutlak bir uzlaşı söz konusu değil. Ama bir tanım yapacak olursak, kitaptan en yalın ve kısa tanımı verebiliriz: “Bilim, dünyamızda olup biten olguları betimleme ve açıklama yoluyla anlama girişimidir.” Ama hayatımızı derinden etkileyen en
Bilim Felsefesi
Bilim FelsefesiCemal Yıldırım · Remzi Kitabevi · 2008141 okunma
Okumanın ikinci amacı, üzerinde yaşadığımız dünya hakkında genel bir görüş elde etmektir. Fakat her iki halde de okunan şeylerin hafızaya birtakım bölümler ve kitaplar olarak değil, tam yerine oturtulmuş küçük mozaik taşları gibi yerleşmesi, okuyanın zihninde dünya hakkında genel bir görüş oluşturması gerekir. Aksi halde bu bilgiler ona sahip olan kimseye, bütün ahmaklığına rağmen, faydalı olacak yerde, değersiz, dağınık bir karışım olur. Okuyan, kendini ciddî olarak yetişmiş, hayattan bir şeyler anlayan, bilgisi olan bir kimse zanneder. Oysa nasıl okuyacağını bilmeden okumak, onu gerçeklerden daha da uzaklaştırır. Böyleleri ya bir sanatoryuma düşerler, ya da politikacı olurlar.
Kavgam
Kavgam
Alyva

Alyva

@Alyvaa
·
Benim "okumak"tan anladığım mâna, sözde "aydın"larımızın anladığı mâna ile bir değildi. Bir kitabı bitirip başkasına başlayan, bir yazıdan sonra hemen ötekine geçen insanlar bilirim, fakat onlara "okumuş" diyemem. Bir yığın bilgi ve fikre sahip olurlar fakat zekâları bunları ne ayırabilir ne de birbirinden farklı yerlere koyabilir. Bir kitapta unutulmaması gereken değerli şeyi faydasız pasajlardan ayırıp kafalarına yerleştirme sanatları yoktur. Bu faydasız şeyleri mümkünse okumamak, değilse onları faydasız bir safra gibi taşımamak gerekir. Amaç okumak değil, okudukları arasında insanın kendi hedefine ve kabiliyetine göre yararlı olacak şeyleri çıkarmak ve almaktır.
Sayfa 26 - Anonim YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
(ÖlmüşEşek'inCankurtaran Arabasıyla Gezintisine Değindir.) Dostum Eşekarısı, İlkin selâm eder, iğnenden öperim. Nasıl büyük bir cümbüşle, alaalahey'le ölümü cankurtaran arabasına attıklarını anlatmıştım. Şimdi de ondan sonra ölümün başına gelenleri dinle.“Deniz altında yirmi bin fersah”, benim“Cankurtaran'da bir günlük gezi serüvenimin yanında hiç kalır... Beni boylu boyumca arabanın arkasına atmışlardı. Birdenbire sanki taksiye binmişim gibi geldi de, ya şoför para isterse diye beni bir korku aldı. ölü olduğumu anımsayıp rahatladım. Beş yüz metre yol aldık almadık, arabanın motoru“zınk!”dedi, durdu. Bir daha da işlemedi. Şoför, siyasi hasımlarına karşı ateş püsküren bir politikacı gibi, bir zaman sövdü saydı, motoru sarstı, makineyi kurcaladı, her ne yaptıysa araba bir türlü yerinden kımıldamadı. Sanırsın, mübarek beton kazık gibi yere çakılmış kalmış. Şoför, çevresini kuşatan kalabalığa, Her yerde ille de bir kalabalık toplanıyor. Biz hep kalabalık yaşıyoruz. Madem toplandınız, hadi şunu itin arkadan yurttaşlar! diye yalvardı. Şoför, sözcüklerini değiştire değiştire yalvarmasını bir kaç kez tekrarlayınca kalabalık dağılmaya başladı. O zaman muavinine, “Gördün ya, nasıl dağıttım kalabalığı, dedi, bir yerde böyle aylaklar toplanır da onları dağıtmak istersen hemen yardıma çağıracaksın, bir küçük iş buyuracaksın. O zaman, bak gör, kaçan kaçana...”
Bilinenlerin lakırdısı
Sürekli uyarılmaya yönelik gayr-ı iradî istek (ihtiyaç sanrısı), kişinin kimliğinde istikrarsızlık yaratır, niş olduğu düşünülen uyaranlara yönelik arzuları, ve mezkur arzuların doyumuyla kazanılabileceğini varsaydığı kimlikleri katlayarak çoğaltır, elbette tüm bunlar daha sonra silahlandırılır, politik bir içeriğe büründürülür. Disiplin öğreten
Siyasetçiler gerçekten de hiç yoktan bir şeyler yara­tan insanlardır. Sunabilecekleri pek az somut yetenekleri vardır. Mühendis, sanatçı ya da üretici değillerdir. Onlar yönlendiricidir, kendilerini yönlendirici olarak sunarlar. Pek fazla yetenekleri olmadığından da, neyin peşine dü­şeceklerini nadiren bilirler. İktidar peşinde koştuklarını
Sayfa 52 - Can Sanat Yayınları, 1. Basım, Çev. Selma Yeşilbağ
kaderimizi yaşayarak normal şekilde ecelimizle ölemiyor muyuz? yoksa normal şekilde ecelimizle ölememek kaderimizde mi var? çeşitli resmi ve özel kurum kuruluşların da yardımıyla, birbirimize karşı sevgiyi tükettik.. birbirimize karşı saygıyı tükettik.. birbirimize karşı anlayışı
Reklam
136 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.