Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
608 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Magnifique
Et j'ai pleuré, pleuré-hé! Victor, Comme c'est beau! C'est la première fois que je suis vraiment sensible à la poésie ; c'est la première fois qu'un texte me fait pleurer ! Sur les cent poésies des Contemplations, outre les prémisses de Cosette dans " Melancholia", et peut-être un peu Jean Valjean dans "Le maître d'études", la majorité des lignes se rapporte à sa fille Léopoldine, le véritable amour de sa vie, noyée dans la Seine le 4 septembre 1843 à 19 ans. Quid de ses autres enfants, d'Adèle Foucher, la mère, alors que plusieurs poèmes se rapportent à une mère mourant devant ses enfants,.. et même un seul poème évoque Juliette Drouet, sa maîtresse. C'est beau, c'est émouvant, c'est romantique, les âmes des corps abandonnés aux flots se parlent, sous l'eau, puis se transforment en étoiles célestes. Déjà, Victor, dont la complicité fut grande avec elle, a mis cinq ans à abandonner Léopoldine à Charles. Alors, après 1843, il a mis trois ans à revenir sur le lieu du drame (j'ai habité la belle ville de Caudebec, à côté de Villequier), ensuite, jusqu'en 1854, et peut-être plus tard, il se pose des questions sur la mort de sa fille, et, comme Jésus sur la croix, "Père, pourquoi m'as-tu abandonné ?", il pose à Dieu plusieurs fois la question : Pour la faire mourir, pourquoi l'avoir fait naître ?
Les Contemplations
Les ContemplationsVictor Hugo · Librairie Generale Francaise · 197412 okunma
Yaşa ve öl
Bilmen gerek; Sessizce ve kimseye uğramadan ,gitmek istemezmiydin bu dünyadan Yaşananlar hiç yaşanmamış hiç tanımadan Haykıra haykıra ve bi o kadar sessizce ölmek ; Anlam veremediği bu dünyadan. Kirlenmiş bir ruh ve beden, Tekrar girişirmiydin temizlemek için, Yoksa,cehenneme gitmeye razımıydın, Bütün bunları yazman hayattan gelen bıkkınlık mı Ya da hayatı yeterince anlamlandırdığındanmıdır. My pomes
Reklam
Şehir bir yazıdır; şehirde dolaşan kimse bir başka deyişle şehri kullanan ve yaşayan kimse (yani biz hepimiz), kendi zorunlukları ve yer değiştirmelerine göre sözcenin parçalarını ayırıp bunları gizlice, kendine göre gerçekleştirmek isteyen bir okura benzer. Bir şehirde dolaştığımızda, hepimiz, bir tek dizesini değiştirdiğimizde farklı bir şiirle karşılaşacağımız Queneau'nun 100 000 Milyon Şiir'inin (100 000 millions de poèmes) okuru durumundayız demektir. İşte bizler de, bir şehirde yaşadığımızda, farkında olmadan biraz bu öncü okur konumunda bulunuruz.
Sayfa 214 - Yapı Kredi Yayınları
Pomes Penyeach (1927) / Dua
Çek al benden yine Bıktıran yaşamımı! Daha eğil üzerime, tehditkâr başınla, Yıkılışımdan gururlu, hatırlayarak, acıyarak Ona, bir zamanlar o olana.
~ LE VERBE ÊTRE ~ Büyük çizgileriyle tanıyorum umutsuzluğu. Kanadı yok umutsuzluğun, akşam vakti deniz kıyısında bir taraçada, toplanmış bir sofrada kalayım demiyor. Umutsuzluk bu, o bir sürü olayların dönüşü değil bu, tıpkı akşam karanlığında bir karıktan öbürüne giden tohumlar gibi. Bir taşın üstündeki yosun ya da su bardağı değil o.
~ LE VERBE ÊTRE ~ Başlamışsak bitiremeyiz umutsuzluğu.
Reklam
Pomes Penyeach (1927) / Dua
Buradayım. Boyun eğdiren, bırakma beni! Tek sevincim, tek kederim, Gaspet beni, koru beni, teselli et beni, ah esirge beni!
Paul Verlaine-18
Poèmes Saturniens'in [Zühal Şiirleri] çoğu şiirleri, Verlaine henüz okul sıralarındayken kaleme alınmıştır. Bu şiirler, iyi yürekli kuzin Elisa'nın baskı giderleri için avans vermesi sayesinde Lenmerre tarafindan -tuhaf bir rastlantı sonucu François Coppée'nin ilk yapıtıyla aynı günde- yayımlanır ve basında "hoş bir düşmanlıkla" kaşılanır.→
Sayfa 101 - Can Yayınları ModernKitabı okudu
Romalı Bir Hanımın Banyosu
Parlak ve siyah tenli Mısırlı bir kadın köle Aynanın çelik sapını diz çöküp uzatır sahibine: Saçlarını örmek için Yunanlı bir Bakire İki beliği birleştirir İsis’in ölçüsüyle; Ve Miletliler gibi giyinmiş tünikli bir hizmetçi , Süt kâsesinde yıkar onun ayaklarını, bileklerini . Lal rengi damarlı bir mermer kurnada Pembe su onu buyur eder ; ve Latin kızları sonra Uyuşuk kollarına hoş parfümleri dökerler, Canlı bir günün can sıkıcı ışınlarını kaybederler, Yumuşacık derinin kalın kıvrımları altına Işık düşer, gevşek ve arzu uyandırıcı tarzda : Birkaç kadın çiçek taçlarını kırarak, El çabukluğuyla renkleri dağıtarak, Onları çeşmenin sularına yağmur şeklinde atarlar, Kırıntıların hoş kokuları sahiplerini sarar, O ise, altın lirin tellerine dokunur ve çalar, Genç Konsülü düşünür, uyur ve hayal kurar. Alfred de Vigny (1797-1863) Poèmes antiques et modernes (antik ve modern şiirler) Çev. Sunar Yazıcıoğlu
65 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Oda Müziği
Merhabalar :) Bugün, bilincimizi kelimelere akıtan yazar James Joyce'un "Oda Müziği" adlı şiir kitabıyla geldim. James Joyce'un, * William Faulkner, Anthony Burgess, Italo Svevo, Vladimir Nabokov, Umberto Eco gibi ünlü yazarları etkilediğini, *Dublin'deki University College'da felsefe ve sanat okuduğunu, *Ağır
Oda Müziği
Oda MüziğiJames Joyce · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20231,296 okunma
Reklam
"Ağaç, hep ortasında Kendini çevreleyen her şeyin Ağaç, tadını yavaş yavaş çıkaran Tüm gök kubbenin." (Rilke, Poèmes français)
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.