Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sevgi ve istismar bir arada olamaz
(...) sevginin ve duygusal istismarın bir arada olamayacağını anlamaz­lar. Zaten televizyon dizileri, filmler ve popüler kültürde yer alan pek çok şey, bir çiftin arasında tutku olduğu her vakit şiddetin patlak verebileceği mesajını taşırken, niye anlasınlar ki? Erkeklere, kadınların ve çocukların istismara uğradıklarında sevildiklerini hissetmediklerini anlamayı öğretmek, eril şiddeti sona erdirmek üzere çalışan grupların öncelikli amaçlarından biridir.
Sayfa 80 - Bgst Yayınları, 2.Basım, Haziran 2021.
Bu düşünce tarzı, 19. yüzyıla ait, çocukların ve her yaşta “saygıdeğer” dişinin temelde cinsel olmadığı fikriyle en sinsi şekilde birleşmiştir. “İyi” bir dişinin evlilik dışında cinsel olmasının düşünülemez olduğu bir toplumsal ortamda, bu kadının ya da kızın tecavüze uğradığı ya da çocukken taciz edildiğine dair herhangi bir kuşkuyu dile getirmek de eşit ölçüde düşünülemezdi. Cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyonun belirtilerini gösteren herhangi bir “iyi” bakire ya da çocuk, suçun büyük olasılıkla doğruca kendi üzerine ve ailesinin toplumsal- ekonomik durumu üzerine yıkıldığını görürdü. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyon vakalarının suçu, kirli iç çamaşırlarına ya da sağlıksız yaşam koşulları gibi şeylere yüklenebiliyorsa, o zaman bu vakalar daha temiz çamaşırlar ya da iyi yaşam koşulları sağlanırsa belki de engellenebilirlerdi. Bu, düzgün, hayırsever, kolayca etkisini gösteren ve orta sınıfın o zamanki popüler, insancıl hedefleriyle uyum içinde olan bir değişimdi. Dahası bu, hem doktorların hem ailelerin rahatlatıcı yalanlarını sürdürebilmelerini sağlıyordu: Çocuklar istismar edilmemiş, bakireler kirletilmemişti; erkeklere gelince, onlar böyle ayıplanacak şeylere zaten tenezzül etmezdi.
Sayfa 122 - Bakire ve doktor
Reklam
7 Haziran 2015 seçimlerine, bir önceki seçim gibi herhangi bir kriz ya da tıkanma olmadan, olağan seyri içinde gidildi. Seçimlere en dezavantajlı konumda giren parti Ak Parti olmuştur. Ak Parti, büyük bir siyasi risk alarak çözüm süreci denilen süreci başlatmış ancak bu süreç PKK'nın istismarları ve sabotajları sonucunda barışçıl bir seyir
Sayfa 319Kitabı okudu
AP 1965 seçimlerine, “İnönü'yü deviren parti” imajıyla ve yeni lideri genç Demirel ile girdi. En önemlisi, amblemini değiştirmişti. Yeni amblem kırat idi ve liderin adı Demirel'di. İkisi birleştiğinde “demirkırat” oluyordu. DP döneminde, özellikle köylüler demokrat kelimesini “demirkırat” diye telaffuz ediyorlardı. Seçimler öncesindeki
Sayfa 112Kitabı okudu
"İsraf ve düşüncesizlik kraliyet hazinesini tüketince," diye yazar Mercy, "bir çaresizlik ve korku çığlığıdır yükseliyor. O zaman Maliye bakanları gittikçe gaddarlaşan çareler tatbik ediyorlar, son olarak altın paranın dolandırıcılık ölçüsüne varacak bir şekilde eritilip yeniden darbı ya da yeni vergilerin tesisi gibi. Bu anlık çareler o gün için güçlükleri yatıştırıyor ve sonra hemen, akıl almaz bir havailikle çaresizlik halinden en büyük tasasızlığa geçiliyor. Son tahlilde kesin olan şey, şimdiki hükümetin nizamsızlık ve istismar bakımından önceki hükümeti aştığı ve halihazırda işlerin bir felakete sebebiyet vermeden böyle devam etmesinin ahlaken mümkün olamayacağıdır." Fakat sarayda, yıkımın ne kadar hızlanarak yaklaştığı hissedildikçe huzursuzluk da artar. Sonunda, sonunda kavramaya başlamışlardır: Bakanları değiştirmek yetmez, düzen değiştirilmek zorundadır: İflasa ramak kala, ilk kez, özlenilen kurtarıcının artık soylu bir aileden olması değil, her şeyden önce -Fransız sarayında yeni bir kavram- popüler olması ve "halk" denen bu bilinmedik ve tehlikeli varlığa güven aşılaması istenir..
Sayfa 271 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
“istismarın kuşaksal bir döngüsü” olduğu şeklindeki popüler fikrin aksine, mağdurların büyük çoğunluğu çocuklarını ne istismar ne de ihmal eder. Çoğu mağdur çocuklarının kendisinkine benzeyen bir kaderle acı çekeceğinden çok korkar; böyle olmasını engellemek için elinden geleni yapar. Mağdurlar çoğu kez kendilerinin hiç görmediği bakım ve korumayı sağlamak üzere tüm kapasitelerini çocukları adına harekete geçirebilirler.
Sayfa 143 - LiteratürKitabı okudu
Reklam
Duyguların Bastırılması Duyguların bastırılması; kültürümüzde bağımlılıkların, istismarın, depresyonun ve hastalıkların temel sebeplerinden biridir. Duygular, birçok ailede ya bastırılır ya da istismar edici şekilde ifade edilir. Çocuklar herhangi bir öfke duygusu belirtisi gösterdiğinde ebeveyn onları cezalandırabilir ya da ayıplayabilir;
Sayfa 141Kitabı okudu
Kişisel gelişim kitaplarının çoğunun yaptığı tek şey; insanlari kolay yoldan zengin bir işadamı, başarılı bir politikacı, çok satan yazar olabileceklerine inandırmak, başarı için gerekli etkenleri yok sayarak insanların umutlarını istismar etmek..." İşte, meselenin tüm özü bu! Dosya çerçevesinde Doç. Dr. Kemal Sayar'a da bir kaç soru sorulmuş. Aynı zamanda iyi bir şair olan Kemal Sayar, şunları söylüyor: "Popüler kültür tarafından içeriksizleştirilmiş, içi boşaltılmış insanlar bu kitaplardaki sahte maneviyata itibar edebilir. Gelişmek, bir kitaba sığdırılmış sloganları ezberlemekle olmaz; hayatın duvarlarına çarpa çarpa, yaşayarak, tecrübe ederek,yaşadıklarını öğrenerek gerçekleşir." Kemal Sayar'dan esaslı bir cümle daha: "Batı kültürü, tamahkârlığın kamçılanması üzerine kuruludur!" Ne iyi. Kişisel gelişim numarası karşısında, esaslı bir refleks oluşmaya başladı...
Günümüzde İslam Dünyasında Yaşanan Sorunların Sebepleri
1. Bilgi üretmeyenler, üretilen bilginin takipçisi hatta mahkûmu olmaya mecburdur. İslam dünyası bilim, teknik, tıp, sosyal bilimler, dahası ilahiyat alanında bilgi üretme, bilgiyi güncelleme, değere dönüştürme ve hayata kılavuz yapma konusunda, maalesef, zamanın gerisinde kalmıştır. Bu mesafeyi telafi etmek durumundayız. Doğru ve sahih bilgi
Sayfa 123
Bazı araştırmalar akranlarını istismar eden öğrencilerin ortalama  ya da neredeyse ortalamaya yakın bir düzeyde popüler olduklarını  göstermektedir.
Reklam
Tarihi yazan, yapana sadık kalmazsa...
Rize'deki isyan olayı ilk olarak Necip Fazıl'ın "din mazlumları" temalı yazılarında istismar edildi. Belli çevrelerden iltifat gören "din mazlumu" etiketi, şapka olaylarını 2000'li yıllardan sonra popüler tarih anlatılarına malzeme etti. Dönemin hükûmeti ve cumhuriyet idaresini şapka giymediği için din adamlarını asmakla suçlayan yayınların birçoğunda mahkemeden hapis cezası almış kişilere ve beraat ederek ayrılmış masum kişilere de idam reva görüldü.
Sayfa 179Kitabı okudu
Birkaç yıl önce, meyve bahçeçesinden toplanan balı ve dağdaki tavukların yumurtalarını, Tokyo’daki bir doğal gıda dükkânına göndermem istendi. Tüccarın bunları aşırı yüksek fiyatlara sattığını öğrendiğim zaman müthiş sinirlendim. Bu şekilde müşterilerini istismar eden bir tüccarın, ağırlığını arttırmak için, benim pirincimle başka pirinçleri karıştıracağını ve bunun da müşteriye adil olmayan bir fiyatla ulaşacağını biliyordum. O dükkâna yaptığım bütün sevkıyatı derhal durdurdum. Eğer doğal gıda için yüksek bir fiyat talep ediliyorsa, bu, tüccarın fazladan kâr sağladığını gösterir. Bundan da ötesi, eğer doğal gıda pahalı olursa, lüks yiyecek haline gelir ve yalnızca zengin insanlar tarafından tüketilebilir. Eğer doğal gıda, yaygın bir şekilde popüler hale gelecekse, yerel olarak uygun bir fiyata arz edilebilmelidir. Eğer tüketici yalnızca, düşük fiyatların ürünün doğal olmadığı anlamına gelmediği düşüncesini anlayabilirse, o zaman herkes doğru yönde düşünmeye başlar.
Sayfa 105Kitabı okudu
Son olarak bu kitap, sadece bilimin istismar edilmesini engellemeyi hedeflememekte, aynı zamanda, bilim insanı Şengör'ü de militan seküler Celal Şengör'e karşı korunmayı, başka bir deyişle, Şengör'ü Şengör'den kurtarmayı da amaçlamaktadır. Ömrünün büyük kısmını bilime adamış dünya çapında bir jeoloğun imajının, sığ ve kavgacı bir popüler bilim yazarı tarafından zedelenmesine bilime büyük sevgi ve hayranlık duyan bir insan olarak tepkisiz kalamazdım.
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.