Kimse Bilmez.
🎧 Güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün…
yaşamımızın mutluluğu açısından en birincisi ve önemlisi ne olduğumuzdur, kişiliğimizdir – daha, kalıcı, her koşulda etkili olduğu için bile bu böyledir
Reklam
Beylere, büyük politikacıların, yöneticilerin biraderlerine ormanı köküyle yutmak serbestir, bunlara bu kadarcık şeyler yasaktır.
Sayfa 99 - KanadalarKitabı okudu
Biliyor musun, insanın arada bir kendini perçeminden tutup, topraktan turp çıkarır gibi sallaması fena olmaz…
Mayıs 2024 raporu 🙋🏻‍♂️
Ve herkes bir gün gider; insan kendine kalır sonunda...
Reklam
اماتورجە بر شیلر یاپتیق
Biliyor musunuz, insan alıştıktan sonra karşısındakinin kusurlarını görmez oluyor.
Ama demir zırhla, altın üzengilerle, ipek peçelerle, eğlencelerle, kahkahayla ve konforlu bir hayatla kişi göğe ağmaz. Çıkış çetindir; ter, çaba ve bol kan gerektirir.''
Sayfa 289 - İz YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
Acının Etiği
Bugün egonun hâkimiyeti altındayız; onun sersemliğine, hatta sarhoşluğuna kapılmış durumdayız. Narsistik ego ötekinde her şeyden önce kendiyle karşılaşır. Dijital medyalar da ötekinin kayboluşuna katkıda bulunur. El altında hazır duruma getirmek suretiyle ötekinin direncini azaltırlar. Ötekini giderek daha az bir şekilde ötekiliği içinde algılarız. Öteki ötekiliğinden arındırıldığında ancak tüketilmeye yarar. Öteki karşısında duyarlık bir "kendini acı çekene dek maruz bı- rakan" bir "maruz kalmışlık"ı şart koşar. Duyarlık acıdır. Bu ilkel acı olmazsa "ben” başını, "kendi-için"ini tekrar dikleştirir ve ötekini şeyleştirerek nesne haline getirir. Ötekini ben'in elin- den sadece maruz kalmışlığın acısı kurtarır. Bu, etik, metafizik bir acı olarak benim acım olarak algıladığım acının üstündedir. Ötekine yönelik bir acıdır, ben'in bütün pasifliklerinden daha pasif olan kökensel bir maruz kalmışlıktır. Merhametten de önce gelen maruz kalmışlığın acısı rahat bir kendine dönüşü, kendinden hoşnutluğu imkânsız kılar.
Annem dolabın çekmesinden örgüsünü aldı. Örgü örmeyi öyle severdi ki, örgü örerken mutlu olurdu. Şişler o ince, küçük tıkırtılarla ilmeklere girip çıkarken her şeyi unuturdu annem. Yorgunluğunu, yoksulluğunu, onmazlıklarını, her şeyi... her şeyi...
Aynı işi yapan, onu başından ortasına, ortasından sonuna aynı şekilde gerçekleştiren, hareketi, sözü ve eylemi birbirinin aynısı olan iki adam görürsünüz. Ama ikisi arasında, niyetlerinin farklılığı sebebiyle yerle gök arası kadar fark bulursunuz.
Geri166
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.