Bizleri geliştiren birtakım bilinmeyen koşulların varlığından başka ne biliyoruz? İnsanın gerçeği nerededir?
Gerçek hiç de ortaya konulan bir şey değildir. Eğer portakal ağaçları başka bir toprakta değil de bu toprakta sağlam kök salıyorsa ve meyve veriyorsa işte bu toprak portakal ağaçlarının gerçeğidir. Eğer başka din, başka kültür, başka değerler ölçüsü, başka davranış biçimi değil de bu din, bu kültür, bu değerler ölçüsü, bu davranış biçimi insanda bütünlüğü sağlıyor. İçinde gizli değerleri ortaya çıkarıp geliştiriyorsa, bu demektir ki bu değerler ölçüsü, bu kültür, bu davranış biçimi insanın gerçeğidir. Mantık mı? Hayatı anlayabilirse anlasın!
kitabın felsefesi hoşuma gitti iyilik-kötülük çatışmasına yazar çok iyi sorular sormuş. kitapta yapılan deneyler ilginç ve düşündürücü, din baskısı bir suçluya zorla empoze ettiriliyor, şahsi görüşüm toplumu zaten bu şekilde dizginliyoruz. kendi kendime eğer din olmasaydı insan varlığının yapabileceklerinde sınır ortadan kalkacaktı ve sonucunda da bizim şuan düşündüğümüz en uç noktasından bile berbat olacaktı.
kitapta anlatılan olay örgüsü güzel olsada ben ana karakter olan alexi sevemedim. sonda fazla iyi bir durumda bitirildiğini düşünüyorum. unutmayalım ki bu karakter bir suçluydu.
kitabın lisanı sade hatta sokak ağzı. kitaptan çok yazarın hayatı çok garipmiş ve bu kitabın sonundan pek hoşnut olmasamda yazarın yazdığı şeyleri yani psikolojisini merak ettiğimden ötürü diğer kitaplarınada göz atacağım.
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,5bin okunma
Bu ne biçim dünya yahu? Millet aya çıkıyor ve dünyanın çevresinde lamba görmüş tatarcık misali fırıl fırıl dönüyor, ama yeryüzünde artık kanuna ve nizama aldıran yok.
yaşlı kadın elimi tuttu. Beni ısıracak sandım. Avucuma bakarak hafifçe güldü. "Hiç evlenmeyeceksin" dedi, "sana göre değil, ve hiçbir zaman durulup oturmayacaksın."
Bazılarımız anadan doğma savaşçıyızdır. Özgürlüğümüzü korumamız gerek. Benim için siyasi partiler önemli değildir. Nerede bir kötülük görürsem ona karşı çıkarım. Parti adlarının bir önemi yoktur. Özgürlüktür önemli olan. Halk, özgürlüğü için başkaldırmaz, direnmez. Bir lokma ekmeğe, bir kaşık çorbaya değişir özgürlüğünü. Bunun için onların altına ateş yakmak, haklarını aramalarını sağlamak gerekir. Demokrasi istiyorlarsa onu kazanmak için savaşmaları gerekecektir. Bütüncül yönetimleri yıkıp, özgürlük, mutluluk içinde yaşamalarını ancak biz düşünürler sağlayabiliriz onlara...
Sayfa 146 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Neden "iyiliğin kökeni"ni incelemezler, araştırmazlar? Herkesin derdi "kötülük" ya da "iblisliğin kökeni". Eğer serseriler kötülük yapıyorsa bu onların tercih hakkı. Yani adamlar kötülüğü benimsemişler. İyiler de iyiliği... Ben kötülüğü yeğleyenler arasındayım. Yetke hiçbir zaman kötülüğe izin vermez ne yazık ki... İnsan kişiliği Koca Tanrı'nın en büyük eseridir. O bununla övünür. Kişiliksiz yaratıklar kişilik sahiplerini ezmeye uğraşırlar bu dünyada kardeşlerim. Çağdaş tarihimize bir göz atın. Bu makinelere karşı çıkıp onları bozmaya uğraşanlar hep kişilik sahibi, yüce yaratıklardır. Bunları anlatırken son derece ciddiyim kardeşlerim. Ben yaptıklarımdan zevk, mutluluk duyduğum için kötüyüm o kadar.
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu