Günümüzün şartlarını da bir deneyimlemenizi nasıl da isterdim...
O zaman hocalık, bugünkü gibi değildi. Mektep, yedi kırk beşte başlar. Günde altı saat ders verilir, her gün nöbet tutulur, bazen bir sigara içmeye bile vakit bulamadan akşamı ettiğimiz olurdu.
Sayfa 246 - TimaşKitabı okudu
Senin benim gibi insanlar sanatsız nefes alamaz. Etrafına bak! Ne görüyorsun? Bana göre her cisim bir şiir, her insan bir roman. Hikayesi olmayan hiçbir şey yok benim gözümde. Gökyüzünde Jonathan Livingston'lar uçuyor, denizde Moby Dickler yüzüyor mesela... Tüm portreler Dorian Gray'in, tüm mektuplar Milena'ya yazılıyor, her bekleyen Godot'u bekliyor benim gözümde...
Sayfa 20
Uçmayı öğrenmek isterdim
Oryantalistler dünyasında iki hoca vardır ki, bunlar talebelerine uçmayı en iyi öğretenlerdir diyebilirim: Halil İnalcık ve Bernard Lewis.
SABUN ve ELMAS...
- "Suçum ne suçum? diyordum. Cevap vermiyorlardı!
Bulanık bir sükûtta, çamaşır yıkayan, etrafı ağlaşan çocuklarla çevrili bir kadın, elleri boyuna sabun arıyor ve bulamamak üzere.
İksir kadar kayıp sabun. Sabun, ejderhanın ağzındaki elmas..."
Sayfa 40 - Topraktan Başlayarak, Diriliş YayınlarıKitabı okudu
