Zamanının çok ötesinde bir eser.
1792'de kaleme alınmış olsa da, yüksek bir post-modernizm eleştirisine sahip. Günümüz kapitalist modernleşme gerçeklerine öyle iğneli sözlerle yükleniyor ki wollstonecraft, sistemin aile kavramı üzerinden işleyerek kız çocuğunun ''nasıl olması gerektiği'' üzerinden başlayan güç, ahlak, eğitim, din gibi olguların kendilerini kadın üzerinden nasıl işlediklerini anlatıyor.
Özellikle çocukluktan başlatılan ''kadının yapısal bozumunun'' ekonomik, sosyal ve siyasal hayatta önüne nasıl birer engel olarak çıktığını anlatıyor.
Feminist edebiyattan ziyade eşitlik ve adalet içerikli dolu dolu bir eser.