Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Aslihan Yayla

Farkında olmadan annemin yaptıklarını tekrarlıyor olabilir miymişim? Senin atamadığın adımları atmaktan geri duruyor olabilir miymişim? Hiçbirinin cevabı yok. Varsa da benim duyabilecek gücüm yok. Yorgunum. Senin atamadığın adımları atmaya çalışmaktan yorgunum. Sen adım atamadıkça attığım her adımdan vicdan azabı çekmekten yorgunum. Boşukları doldurmaktan yorgunum. Seni kurtarmaya çalışmaktan yorgunum. Sesimi duyurma çabasından yorgunum.
Reklam
İçimdeki öfkenin kabardığını sıktığım dişlerimden anlıyorum. Çizdiğim pencereye bakıyorum tekrar, oradaki perdeye. Ne demişti adam? "Yaşam sizin için zor demek ki ona bir perdeyle sevimlilik katmak istiyorsunuz." Olsa keşke, bir perdeyle düzelecek olsa yaşamlarımız...
Perdeler koymuşum pencereye; iki yana açılan perdeler, annemlerin evindeki perdelere inat. Kapalıydı bizim evin perdeleri. Bizim evde söylenecek şeyler söylenmez hiç; hiç söylenmeyecekler ya da söylenmese de olur şeyler söylenir bizde. Gölgesi de çoktu bizim evin. Işık olmazdı evde. Mobilyalar solmasın diye perdeler açılmazdı. Ruhlar solsun ama mobilyalar solmasın...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ezberledim artık, başından sonuna kadar her ânını biliyorum. Annemin sesi. İnler gibi. Sayıklar gibi. Uyandı uyanacak. İstemiyorum. Göz göze gelmek istemiyorum. Yalan söylemek istemiyorum.
Boşluğun içinde debelenmek, sırların arasındaki gerçekleri beyhude aramak yoruyor beni. Belki de yorgunluktan sırlar uyduruyorum kafamın içinde, sonra onların altında eziliyorum. Kimi benim gibi ilaçları indiriyor mideye, kimi sıkıyor kurşunu kafasına.
Reklam
"Bazı kelimeler güzeldir. Saftır. Uyumadan önce annemin bana söylediği şarkılar gibi. Babamın ağızından gururla çıkanlar gibi. Mezarımın üzerine fısıldadıkları gibi. Dualarındaki gibi. İhtiyacımız olan bazı kelimeler gibi. Bazı kelimelere inanmak zorundayızdır. Fikirler bu şekilde gerçeğe dönüşür. Önemli kelimelere. Yer edinenlere. Sonsuza dek sizinle kalacak olanlara."
Sayfa 378Kitabı okudu
Mezarlıklar, yerlerinin doldurulamayacağına inanmış adamlarla dolup taşıyor.
Sayfa 441Kitabı okudu
Biz erkekler diyorum, nasıl da bencil yaratıklarız. Gülümsüyor. İtirafım hoşuna gitti. Tüm erkekler adına öz eleştiri veren bir erkeği bütün kadınlar seviyor. Tecrübeyle sabit.
Bütün çocukların yanakları vardır ve bütün anneler tükürüklerini kullanarak bu yanakları şefkatle silerler.
Devrimin ne olduğunu anlamak istiyorsanız, ona ilerleme deyin, ilerlemenin ne olduğunu anlamak istiyorsanız ona Yarın deyin.
iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Siz Dostoyevski değilsiniz" "Peki ama nereden biliyorsunuz olmadığımı? Nereden?" diye karşılık verdi Korovyev. Kadın, söylediğinden biraz emin değilmiş gibi "Dostoyevski öldü" dedi. Heyecanlı, haykırdı Begemot: "Protesto ediyorum. Dostoyevski ölümsüzdür!"
Sayfa 447 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
Attığın son kahkaha öldürür seni, son sevinç çığlığın, bir dosta son sarılışın. Ya da bir pazar sabahı, ailece ettiğin son kahvaltın. Her doğum günü bir anlamda ölümdür. Her düğün, her yılbaşı, her kutlama. Her son bakış ölüme atılır. Tüm mutlu fotoğraflarda, geride bırakılan bir anın kederi saklıdır. Er ya da geç fark edersin, o gün hep birlikte bakıp gülümsediğin şeyin, yalnızca bir kamera değil, ölümün ta kendisi de olduğunu.
Sayfa 360 - müptela yayınlarıKitabı okudu
Ölüm demek sadece, atmayı bırakan bir kalp ya da alınan son nefes değildir. Seni sen yapan her şey, kanadında ölümü taşır ve aslında ölmek, bilerek ya da bilmeyerek edilen sayısız vedadır.
Sayfa 360 - müptela yayınlarıKitabı okudu
Geçmiş tatlı bir zehirdir. İçtikçe içesi gelir insanın.
Sayfa 269 - müptela yayınlarıKitabı okudu
Doğru değil bu. Adil değil. Hiç kimse doğum gününde babasını gömmemeli.
Sayfa 202 - Müptela YayınlarıKitabı okudu
Keyif vermese de oyuna devam etmeliyiz. Bunu borçluyuz. Takım arkadaşlarımıza, sahanın kenarından bizi izleyenlere, aramızdan erken ayrılanlara, hatta rakiplerimize... Ama en çok da kendimize bunu borçluyuz. Çünkü hayat bizi yeniyor olsa bile günün birinde tekrar kazanmaya başlayabiliriz ve belki de bu zafer öyle tatlı olur ki bize tüm kayıplarımızı unutturur.
Sayfa 30 - müptela yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hayat haksızlıklarla dolu, Maryanne. Bu adil bir oyun değil. Asla öyle olmadı. Belirli bir kuralı yok ya da varsa bile herkes için farklı işliyor ve inan bana, ne yapması gerektiğini hiç kimse tam olarak bilmiyor. Bunu değiştiremeyiz. Elimizden gelen tek şey, kazansak da kaybetsek de oynamaya devam etmek.
Sayfa 30 - müptela yayınlarıKitabı okudu
Ne yazık! Bazı ruhlar mutluluğa karşı çıkar, onların mutlu olma yetenekleri yoktur, mutluluğu yaşamayı beceremezler...
sel yayıncılıkKitabı okudu
Keşke ölünce yok olup gitse bedenimiz. Birdenbire havaya karışıp dağılıverse bulut gibi. Hatıraları bile kalmasa.
Sayfa 51 - sel yayıncılıkKitabı okudu
Hayatları boyunca hiçbir risk almamış ortalama insanların senin ne olabileceğini ya da ne olman gerektiğini sana söylemesine izin verme. Sorumluluğunu al ve "ben buyum!" demeyi bil
Sayfa 21 - yapı kredi yayınlarıKitabı okudu