Ahlâk, soyut bir zihin oyunu değil, pratik bir iştir. Eylemde bulunmak ve eylemde bulunmamaktan imtina etmektir. Etik eylemleri mümkün kılan itidalli bir ahlâki karakter, iyiye sevindiğimiz, kötüden korktuğumuz ve yanlış bir şey yaptığımızda suçluluk duyduğumuz, iyi terbiye edilmiş bir duygusal hayat gerektirir.