"Günah kendisini insanın suratına yazan bir şeydir. Saklanamaz."
Gerçekten saklanamıyor. Ama Dorian Gray'in değil portresinin suratına işleniyor. Dorian Gray hep masum ve mükemmel kalırken portresi git gide çirkinleşiyor. Oscar Wilde kitap için 'bir ruhun hikayesi' der. Dorian Gray'in kendini kötülüğe, hazza ve şeytani olana adamasıyla ruhunun çirkinliği portresinde görünüyor.
Kitap kesinlikle harika tespitlerle doluylu. Lord Henry'nin aslında herkesin düşündüğü şeylerin tersini savunması ve bunlara gayet mantıklı açıklamalar getirmesi etkiledi. Dorian Gray'i yoldan çıkaran da o sayılır.
Yaşam, aşk, vicdan, din, güzellik gibi konular kitap boyunca farklı bir bakış açısıyla sorgulandı, sorgulattırıldı. Uzun diyaloglar dışında kitap hoşuma gitti. Oldum olası sevemedim paragraflar süren konuşmaları.
Toplum, hiç olmazsa medenî toplum hem güzel, hem zengin olanların aleyhinde bir şeye inanmaya hiçbir zaman pek hazır değildir. Bu toplum, içgüdüsüyle bilir ki iyi muaşeret, iyi ahlâktan daha önemlidir.
Kitabı okuyanlar zaten doğaları gereği Cumhuriyetçiyken ve diktatörü destekleyenler Tanrı'nın lütfu sayesinde genel seçim hakkı kazanan ama okuma yazması olmayan köylüler iken insan neden bir kitap yazar ve hapsi göze alırdı ki?