Ben mesela hiç prensesi kurtarmadım oyunun sonunda. Ben her zaman kurtarmak için koştuğum ve daima orada olduğunu bildiğim tek kişi için, senin için giydim hep o pelerini. Ama olmadı benim hırçın sevgilim, olmadı. Söz konusu sen olunca ne o pelerin oldu benim üzerime ne de süper kahramanlık. Ben anladım ki sadece ayakkabısını götürmek yetmiyordu külkedisinin. Doğru ayakkabıyı, doğru kişiye, doğru zamanda götürmeliydin. Benim bu hayatta tek bir doğrum vardı, Maya. Kirletmek istemediğim... Her zaman kenara sakladığım, her zaman herkesten sakındığım tek bir doğrum vardı. Benim o tek doğrum, bütün yanlışlarımı götürecek sandım. Ben, koskoca adam, bir hayal kurdum. Ben o hayale melek kanatları takıp ardına seni kondurdum. Ben ne zaman o kara deliğe düşsem bu hayale tutundum. Şimdi ilk defa, inandığım her şeyi kaybettiğimi iliklerime kadar hissediyorum. Sen artık uzaksın bana ve bunun mesafelerle bir ilgisi yok.''
“Ah, hayat…
bizler
başka âlemlere
dalıp
şeytan tüyü çiçeklerini
üfleyerek
en sevdiğimiz
peri masalı
kitaplarının
sayfalarında olmayı
dilerken
başımızdan gelip
geçen şey.”