484 syf.
9/10 puan verdi
Zülfi Livaneli’nin ilk okuduğum kitabı. Güzel okunması gereken bir kitap. //DİKKAT Kitabın konusu hakkında bilgi içerir.// Profesör Maximillian Wagner, eşi Nadia ve Maya Duran kitabın baş karakterleri. Nazi Almanya’sında Profesör Wagner eşi Nadia ile Almanya’dan kaçarlar. Ama eşi trende yakalanır. Sonrasında Nadia kaçarak Romanya’ya sığınır. Struma isimli gemiye binen bir sürü Yahudi İsrail’e doğru yol alır. Ama Türkiye sınırları içerisinde zaten eski olan geminin motorları bozulur. Wagner bu arada Türkiye ye sığınmış ve üniversitede ders vermektedir. Yaklaşık 2,5 ay Profesör Wagner eşini dürbünle Struma gemisinde izler. Şile açıklarında Ruslar tarafından bombalanan gemideki hemen hemen herkes Nadia ile birlikte ölür. Bu olaydan yıllar sonra Profesör Wagner Türkiye ye gelir. Soğuk bir kış günü Şile açıklarında batan Struma gemisinde ölen eşi büyük aşkı Nadia için kemanıyla Serenad yapar. Ayrıca Profesör Wagner’in Türkiye’ye geldiğinde davet edildiği Üniversite’de çalışan ve kendisine rehberlik yapan Maya Duran’ın da hayatından kesitler anlatılmıştır. Özellikle babaannesi ve anneannesi ile ilgili sırları öğrenmesi kitapta ki ilgi çeken kısımlardandır. Kitapta tarih, aşk birçok şey var. Ara ara kitabı bırakıp Struma ve Mavi Alayla ilgili internetten bilgi edilmeye çalıştım. Sürükleyici güzel bir kitap tavsiye ederim.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2015135,8bin okunma
481 syf.
·
Puan vermedi
Gerçek bir hikaye!***** İkinci Dünya Savaşı’nda Nazilerin hedefinde Yahudiler vardı. Romanya’daki Yahudiler de bundan nasibini aldı. İçinde Yahudilerin (769 kişi) olduğu ve Romanya’dan kalkan Struma gemisi İstanbul’da Sovyetler tarafından batırıldı. Yük gemisi olmasına rağmen ve 100 kişinin bile zor sığacağı gemiye tam 769 kişi sığdırılmış. Gemi İstanbul’a varmadan arıza yapmış ve İstanbul’a demir atmış. Asıl varış noktası Filistin. Ancak hiçbir zaman Filistin’e gidemeyen bu gemiden sadece 1 kişi kurtulmuştur. Türkiye bu olayda tarafsız kalmayı, daha doğrusu Almanya’yı karşısına almamayı tercih etti. Bu nedenle bu olayda tek bir suçlu arayamayız. Olaya tarafsız bakarsak başta Almanya olmak üzere Rusya, Türkiye, İngiltere ve Filistin de bu işin sorumluluları gibi gözüküyor. Kitabın sonuna doğru gelirken Maya Duran, profesörün Amerika’da durumunun kritik olduğu ve bir hastaneye yatırıldığı haberini alınca doğrudan yanına gidiyor. Ona batık Struma gemisinin fotoğraflarını, Nadia’nın mektubunu ve profesörün Nadia için bestelediği Serenade für Nadia notasını giderken yanında götürüyor. En sonunda profesör öldüğünde küllerinin Struma’nın battığı Karadeniz’e dökülmesini Maya’dan istiyor. Maya bu isteği yerine getirerek profesörü Nadia’ya kavuşturuyor.. Böylelikle kitap sona eriyor. Serenad… Sadece adı bile çok güzel bir çağrışım uyandırıyor insanda.. Gelin siz de Maximilian Wagner ve Nadia’nın hikayesini okuyun, öğrenin.. Keyifli okumalar dilerim şimdiden..
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,8bin okunma
Reklam
481 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
"Serenad", Zülfü Livaneli'nin muazzam bir hikayeyi ustalıkla işlediği ve Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan bir romandır. Livaneli'nin kaleminden çıkan bu eser, 2011 yılında okurlarla buluşmuş ve tarihi kurgu ile savaş türünün etkileyici bir birleşimi olarak öne çıkmıştır. Maya adlı karakterin hikayesi etrafında
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,8bin okunma
481 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Gerçeklerin içinde bir kurgu:
Tarihte yaşanması pek muhtemel olan, hatta belki de ismi bilinmeyen insanlar tarafından çoktan yaşanmış olayları okuyacağınız bir eser. 2.Dünya Savaşı'nın insanlar üzerindeki etkilerine yarım kalmış bir aşk hikayesi üzerinden tanık olacaksınız. Bu tanıklık kaba bir şekilde değil, bir serüven edasıyla gerçekleşecek...Profesör Maximilian Wagner'in yarım kalan hikayesini (belki de Serenad'ını diyelim), Maya Duran tamamlayacak. Eserdeki ana karakterler kurgusal olsa da bahsi geçen çoğu isim, mekân ve olay gerçektir. Örneğin Nazi Almanyası'nın zulmünden kaçarak Türkiye'ye sığınan Yahudi profesörlerin isimleri, Rus denizaltısı tarafından batırılan Struma gemisi ve içinde ölen 768 kişi ve dahası... Uzun bir eser olması nedeniyle başlarda aradığınızı bulamadığınızı düşünebilirsiniz. Hatta eserdeki ana karakterlerden biri olan Maya Duran'ın ilk bölümlerde gündelik hayatında karşılaştığı sorunlar size eserin çok popülist bir havayla yazıldığı düşüncesini verebilir. Fakat biraz zaman ve şans tanırsanız, Livaneli'nin size başka bir eleştiriyi sunduğunu göreceksiniz. Dönemin tabularına zıt olarak gerek toplum yapısına, gerek cinsiyet rolüne, gerekse tarihi gerçeklere kafa tutan ve göndermelerde bulunan bu romanı büyük bir istekle okudum. Eser dili çok akıcı, olay örgüsü kafa karıştırmıyor, tema boğmuyor. Eserin, merak duygusunu ön planda tuttuğunu ve bazen işi gücü bile bırakıp kendini okuttuğunu söyleyebilirim. Okuyacak olanlara iyi okumalar dilerim.
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
Serenad
Serenad
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,8bin okunma
481 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Altmış yıl süren bir aşkı anlatsa da kitap, arkasında toplumsal ve tarihsel öğeler bulunduruyor. Karakterlerimiz Maya isimli bir kadın ve Profesör Wagner. Bu iki kişinin hayatlarının kesişmesi eşsiz satırlara neden oluyor. Tarifi olmayan yılların süregeldiği bir aşkı okurken bir yandan da gerçekten yaşanılan Struma olayı hakkında bilgi ediniyorsunuz. Sizi çok etkileyici bir atmosferin içine bırakıyor. Olaylar çok sürükleyici ilerliyor ve kitabı elinizden bırakması güç oluyor. Ayrıca, duygusal yönleri de yoğun bir kitap. Bu yüzden, birçok okuyucu gözü yaşlı okuyabilir bazı sayfaları. Bence, gerçeklik ve kurgu bu kitapta çok başarılı harmanlanmıştı. Kitap çok akıcı ve merak ettiriciydi... Umut dolu kitaplara
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,8bin okunma
481 syf.
·
Puan vermedi
"Az bile yapıyorum" dedim. "Aramızdaki temel fark ne biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!" Peki sen ne görüyorsun? "İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan." Bu cümleleri kitabın sayfaları arasında bulduğumda, yıllardır her okuduğumda tekrar tekrar aynı düşüncelere yönlendirenin beni Livaneli olduğundan habersizmişim meğer... keşke önceden bilseymiş, o kadar övgüyle anılan bu kitaba daha önce erişseymişim. Her bir sayfası, her bir bölümü, tamamı ile dopdolu ve bambaşka, başka bir kitap bulabilmenin umuduyla devam edeceğim okumalarıma. Maya, Kerem, Ahmet, Süleyman, Wagner, Nadia ve Azrail... Ve her bir karakteriyle ayrı ayrı bağdaştığım Serenad. Her biri kendi başına apayrı bir hikaye taşıyor, dinlemek isteyenler için. Ve biz de ancak okuyarak ve anlayarak derinden hissedebiliyoruz bu yaşamları içimizde.. "Onların başına gelenleri anlatmaya karar verdim. Çünkü ancak hikayesi anlatılan insanlar var oluyordu." Hikayesi anlatılmayan nice yaşamlar geçip ve gitti yeryüzünden elbette keşke her birini anlamaya, incelemeye vaktimiz ve imkanımız olabilseydi diye düşünmeden edemiyor insan. Ancak her ne kadar yetişmemiz mümkün olmasa da hepsine en azından profesör ve Nadia' nın hikayesine bir göz atın derim...
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,8bin okunma
Reklam
481 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
“Çünkü bu, ustaca bir kitap yazma girişimi değil, bir iç dökme, bir itiraf, bir paylaşma arzusu.” Nerden başlayacağımı, nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Bir süredir kitaplığımda olan ama kalınlığından dolayı hep ertelediğim kitaba bir akşam öneri ile başladım ve bir çırpıda okudum. Kitap, İkinci Dünya Savaşı'nı yaşamış Profesör Maximilian Wagner'in hayatına girmesiyle kendi geçmişine, aile tarihine dönen ve öğrendiklerini yazmaya karar veren Maya Duran'ın hikayesini kendi ağzından anlatıyor. Livaneli, Struma faciasını bir aşk hikayesiyle daha çarpıcı bir hale getirmiş. Hem muhteşem bir kurgu hem de(bence) bir araştırma kitabı okuduğumu söyleyebilirim. Öyle ki bazı bölümleri okurken merak edip araştırma yaptığımda oldu. Üç kadın, üç hayat.. hangisi daha çok acı çekmiş bilemiyorum.. Ama en çok Nadia boğazımda bir düğüm oldu kaldı. Ahh, sevgili Max.. sen nasıl dayandın bu acıya? Yaşar Kemal’in “Demir olsam çürürdüm, toprak oldum da dayandım.” sözünü anımsattın bana. Acıları, sevgileri, başımıza gelse katlanamayız diye düşündüğümüz, haberlerde duyduğumuz ve üzüntüden kahrolduğumuz olayları gözlerim dolu dolu okudum bu kitapta. Sonu hüzünlü ama huzurlu biten kitaplardandı benim için. Hikayen anlatıldığı için mutluyum Maximilian Wagner! “Çünkü ancak hikâyesi anlatılan insanlar var oluyordu.”
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,8bin okunma
481 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Serenade für Nadia
Zülfü Livaneli’nin birçok kitabını okuyup, neden bu zamana kadar Serenad’ı keşfetmemişim diye sordum kendime. Genel olarak Zülfü Livaneli’nin kalemini çok seviyorum. Ama Serenad , Okuduğum en iyi Livaneli kitabıydı diyebilirim. Bir aşk hikayesinin çok güzel anlatıldığı, tarihi olayların çok başarılı bir kurguyla aktarıldığı ve sadece bu yönüyle
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,8bin okunma
481 syf.
7/10 puan verdi
Kitap, 2001 yılında İstanbul Üniversitesi’nde çalışan Maya Duran ile 1930’larda Türkiye’de hocalık yapmış olan Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner arasında gelişen sıra dışı bir aşk hikayesini anlatır. Kitap, hem kişisel hem de toplumsal tarihin iç içe geçtiği, duygu yüklü ve sürükleyici bir eserdir. Kitabın büyülü tarihi örgüsünde, aşkın zaman ve mekan sınırlarını aşabilen gücünü görebiliyoruz . Kitapta, 60 yıl önce başlayan ve hiç bitmeyen bir aşkın izini sürerken, tarihin acı ve dramatik olaylarına da tanıklık ederiz. Kitap, aşkın gücünü ve insanlığın umudunu vurgular. Kitabın kahramanları, Maya ve Max, çok farklı yaşam deneyimleri ve kültürleri olan iki insan olmalarına rağmen, ortak bir duyarlılık ve merak paylaşırlar. Maya, modern, bağımsız ve cesur bir kadındır. Max, yaşlı, hasta ve yalnız bir adamdır. Ancak ikisi de geçmişlerinde saklı kalan sırları ve yaraları olan karakterlerdir. Kitap, bu iki karakterin birbirlerini tanıyarak, kendilerini de keşfetmelerini anlatır. Kitabın anlatımı, akıcı, sade ve etkileyicidir. Kitapta, gerçek olaylara ve kişilere dayanan tarihi bilgiler de verilir. Kitap, hem bir aşk romanı hem de bir tarih romanı olarak okunabilir. Eserde Yahudi Soykırımı, Mavi Alay, Türkiye-Almanya ilişkileri, Türkiye’nin modernleşme süreci gibi konular işlenir. Kitap, bu konuları ele alırken, siyasi ve ideolojik bir tavır takınmaz, ancak insan hakları ve hümanizm değerlerini savunur. Kitabın sonu, okuru hem şaşırtan hem de duygulandıran bir şekilde biter. Kitap, aşkın ölümsüzlüğünü ve mucizesini gösterir. Keyifli okumalar...
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,8bin okunma
481 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Okumaya başladığınızda bırakamayacaksınız..!
Roman, 1941 yılında Romanya’dan yola çıkan ve Yahudi yolcuları taşıyan Struma adlı bir geminin batırılmasını ve bu gemide hayatını kaybeden bir kadının aşk hikayesini anlatır. Kitabın başkahramanı Maya, İstanbul Üniversitesi’nde Halkla İlişkiler bölümünde çalışan dul bir kadındır. Görevi, yabancı konukları ağırlamaktır. Bir gün, Alman asıllı Amerikalı bir profesör olan Maximilian Wagner ile tanışması istenir. Profesör, 1939-42 yılları arasında İstanbul’da yaşamış ve Yahudi bir kadın olan Leyla ile evlenmiştir. Leyla, Struma gemisine binerek Filistin’e kaçmaya çalışırken ölmüştür. Profesör, karısının öldüğü yeri ziyaret etmek ve ona kemanla serenat yapmak ister. Maya, profesörün bu isteğini yerine getirmeye çalışırken, hem onun geçmişini hem de kendi hayatını sorgulamaya başlar. Kitap, aşk, tarih, savaş, insanlık ve adalet gibi temaları işler. Kitabın sonunda, profesör ölürken, Maya onun yanında olur ve onunla birlikte Leyla’nın ruhuna serenat yapar
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,8bin okunma
Reklam
484 syf.
9/10 puan verdi
·
36 günde okudu
Hiçbir ideolojiye boyun eğmeyen bir aşkın öyküsü
Her şey, 2001 yılının şubat ayında soğuk bir gün, Maya Duran'ın ABD'den gelen Alman asıllı bir profesör olan Maximilian Wagner'i karşılamasıyla Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, ülkelerde geçen siyasi sorunlarda asıl, harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini de göz önüne seriyor.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2015135,8bin okunma
481 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Her şey, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir gün, İstanbul Üniversitesi'nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran'ın (36) ABD'den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner'i (87) karşılamasıyla başlar.1930'lu yıllarda İstanbul Üniversitesi'nde hocalık yapmış olan profesörün isteği üzerine, Maya bir gün onu Şile'ye götürür. Böylece, katları yavaş yavaş açılan dokunaklı bir aşk hikâyesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin birtakım sırları da öğrenir.Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, ister herkesin bildiği Yahudi Soykırımı olsun isterse çok az kimsenin bildiği Mavi Alay, bütün siyasi sorunlarda asıl harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini de göz önüne seriyor.Okurunu sımsıkı kavrayan Serenad'da Zülfü Livaneli'nin romancılığının en temel niteliklerinden biri yine başrolde: İç içe geçmiş, kaynaşmış kişisel ve toplumsal tarihlerin kusursuz Dengesi. Konusu gerçekten etkileyici... sallantılı bir girişte olsa konun devamı akıcıydı. Tarihi anekdotları sevenler için güzel bir kitap , keyifle okudum okumayı düşünenlere tavsiye ederim , keyifli okumalarr
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,8bin okunma
Ve Profesör Maximilian Wagner aşık olduğu kadın için bestelediği Serenad'ı kadınını kaybettikten sonra kaybetti . Zaman ondan Serenad 'ını , hayat ve acımasız insanlıksa biricik aşkını çalmıştı... ~ Serenad/Zülfü Livaneli
529 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.