Mektepler, millî kültürün işlendiği ve "çağı hayran bırakan" millî eserlere ulaşmasını temin eden müesseseler iken, neden bizim "okullarımızda" millî ve mukaddes değerlerimizden kaynaklanan bir "estetik eğitimi" yoktur? Neden çocuklarımız, kendi şiirine, musikisine, mimarisine, nakış ve tezhib dehâsına yabancı bırakılmaktadır? Neden hattatlarını, nakkaşlarını tanımamakta; neden Müslüman-Türk'ün "bediiyatından" (estetik telâkkilerinden) habersiz kalmaktadır? Neden radyo ve televizyonlarımız, neden basın ve yayın organlarımız bizim kültür ve medeniyetimizin silkinip ayağa kalkmasına yardım etmemekte; neden yabancı kültür ve medeniyetlerin propaganda sahası biçiminde işlemektedirler?
Elleri ve etkileri dünyanın her yerine erişebilen metropol millet imparatorlukları dünyayı arzu ettikleri gibi tasarlama ve kesip biçme gayretindedir. Bu mümkünse kendi insanlarının burnu kanamadan değilse postalları yere basarak gerçekleştirilmektedir. Burnumuzun dibinde, Irak'ta, Suriye'de ve daha birçok yerde milletler yok edilmekte, milletler inşa edilmektedir. Millet inşası için etnik gruplardan mikro milliyetler, mikro milliyetçilikler yaratılmaktadır. Bu operasyonlar yapılırken bölgede kesilip biçilecek eski milletlere de narkoz yerine "artık milliyetin, egemenliğin çağı geçti" hikâyesi anlatılmakta, bu hikâyeyi anlatacak elemanlar eğitilip donatılıp kendi ülkelerinde işbaşı yapmaktadır. Silahlı eğit-donat başarısızdır; ideolojik eğit-donat son derece başarılıdır. Türkiye'de işletilen propaganda halkı ve okumuşlarımızı yeni bir Balkan hezimetine ruhen hazırlamak için yürütülür gibidir. Anadolu'daki bin yıllık milli devletimizden Türk egemenliğini kaldırmak veya ortaklı hâle getirmek için....