Burdan D&R'ı protesto ediyorum :D
Zavallı kitap tutkunları, sık sık acılara katlanırlar. Aradıkları kitaplar ellerinden kayıverir, kuş gibi havalarda kanat çırpar, satış fiyatlarıyla yükseklere havalanır. Fakat özenilen inci, uzun araştırmalardan sonra elde edilir yine de.
hastalığını tedavi ettirmek için önce doktora, ilaca, ameliyata başvuranlar; rızkını kazanmak için yirmi dört saat mesai yapanlar duaya en son yer verirlerken kötülüğü elleriyle ortadan kaldırmak yerine sadece protesto açıklaması yapıyor ve dua ediyorlar. Sonra da duamız kabul edilir mi diye bekliyorlar.
*Kamil Yeşil
Sayfa 42Kitabı okudu
Hindistan'da da dev içecek şirketinin su ve meşrubat tekeli söz konusudur. Hindistan'da şirketin ürettiği 11 çeşit içecekte kansere yol açan tarımsal ilaçların çok fazla miktarda bulunduğu tespit edilir. Büyük gösterilerle küresel dev şirket protesto edilir. İnsanların temiz içecek suyu bile bulunmaz iken bağımlılık yaratan içinde ne olduğu bile belli olmayan içeceklere alıştırılması büyük bir oyundur.
Medeniyetin önemli göstergelerinden biri de herhangi bir şeyi protesto etme şeklidir...Bir sabah bir Norveçli, elindeki Hamsun kitabını yazarın evinin önüne bırakıp sessizce uzaklaşır( Hitler'i desteklediği için) Bir süre sonra biri daha bırakır, sonra biri daha...Norveçliler ellerindeki Hamsun kitaplarını yığarlar yazarın kapısının önüne . Ne bir arbede yaşanır ne de kötü bir laf edilir. Bu zarif tepki doksan küsür yaşındaki yazara ömrümün en acı dersini verir.
Sayfa 41 - İthakiKitabı okudu
Kadın ve erkek ilişkilerinin eşitlik ilkesine göre kurulması gerektiğine inanan kişiler kadınların gerçekleştirdiği "eril protestosuyu" desteklememelidirler. Cinsiyet eşitliği nesnelerin doğal şemasının içinde kalmalıdır ancak eril protesto gerçekliğe karşı bir başkaldırı olduğundan bir üstünlük kompleksi olarak kabul edilir.
Her şeyin bir kan seli içinde sona ereceğini bildiğimize göre, protesto etmek, talepler öne sürmek, ateşlenmek neye yarar? Şu rakiple veya bu hanedanla savaşmak, büyük devletler onları asla bırakmayacağına göre, neye yarar? Tabii, bir savaşın ne zaman başlayıp ne zaman bitmesi gerektiğine karar verenler de yine aynı büyük devletlerdir. Bu muhterem savları kuşkuyla karşılayan herkes saf ya cahil kabul edilir.
Sayfa 61 - YKYKitabı okudu
Günümüzün sloganı - xoşbəxt deyilsense seçilmiş adamsan
Mutsuzluk. -Bir mutsuzluk işareti (sanki kendini mutlu hissetmek yavanlık, iddiasızlık, sıradanlık işaretiymiş gibi), öyle büyüktür ki bir kimse başka birine "Ne kadar da mutlusunuz!" dediğinde protesto edilir genellikle
Sayfa 2971
Aynlmaya Verilen Tepkiler Bağlanma fenomeninin gerçekten var olduğu, en net şekilde bağlanma süreci kesintiye uğradığında veya durgunlaştığında gö rülür. Dâhil olduğumuzu ve bütünleştiğimizi hissettiğimiz süre ce, bağlanma sürecini doğal bir akış olarak kabul ederiz. Bu bağı kaybettiğimizde, ancak o zaman kimi ve neyi kaybettiğimizi fark ederiz.
Bir Resmi Yalan: Abdülhamit ve "Kaybetmediği" Topraklar
Berlin Muahedesi'yle büyük Bulgaristan yerine küçük ve Türkiye'ye bağlı bir Bulgaristan Prensliği kuruldu. Balkan
Dağları'nın cenubunda Hristiyan bir valiyle idare edilir bir Şarki Rumeli vilayeti teşkil olundu. Romanya, Sırbistan ve Karadağ tam istiklale kavuștular; Besarabya, Tuna ağızları, Anadolu'da Batum, Kars ve Ardahan Rusya' ya brakıldı. Muvakkat kaydıyla Avusturya, Bosna ve Hersek'i ve emanet kaydıyla İngiltere Kıbrıs Adası'nı aldı. Tesalya nın büyük bir parçası Yunanistan'a verildi. Hatta İran lehine de bir hudut tashihi yapıldı
1881de Fransızlar Tunus'u, 1882'de İngilizler Mısır'ı, 1885'te tam istiklalini ilan eden Bulgarlar Şarki Rumeli vilayetini işgal ve ilhak ettiler, artik Babıâli demeyelim, Yıldız bu tecavüzleri protesto etti ve protestolarını takip etmedi. Abdülhamid'in bu dış siyaseti hiç değişmedi. 1897'de Giritlilerin çıkardığı ihtilale yardım eden Yunanistan' a harp açtı, harbi kazandı, fakat Avrupa devletlerinin tavassut ve müdahalesiyle eski hudut üzerine sulh yaptı, Girit Adası'na muhtariyet verdi.
Sayfa 457Kitabı okudu
Mahatma Gandi
Edilgenlik ve ilgisizlik toplumsal adaletsizliğin serbestçe devam etmesine izin verir.
Ama şiddet misillemeye daha fazla şiddete yol açar.Bu da kendi kendini engellemekten başka bir işe yaramaz.
Bu nedenle toplumsal ve siyasal değişim en iyi pasif direniş de protesto edilir ve sonuçları ne olursa olsun hakikaten yanında durmak kararlılığı ile sağlanır.
Sayfa 124 - AlfaKitabı okudu
