Gerçeklik, meçhule giden yolda bir ilk adımdır sadece ve bu yolda pek fazla ilerlememiz mümkün değildir. En iyisi bilmemek, mümkün olduğunca az düşünmek, kıskançlığa en ufak bir somut ayrıntı sunmamaktır.
Aslında Balbec'i terk ederken, Gomorra'yı terk ettiğimi, Albertine'i de oradan kopardığımı sanmıştım; heyhat, Gomorra dünyanın dört bir yanına dağılmıştı!
Reklam
Fakat kronik bir hastalığın tekrar ortaya çıkması için, en ufak bir mazeret bile yeterlidir, zaten aynı şekilde, bu kıskançlığa sebep olan insanın ahlaksızlığının tekrar canlanması için de, en ufak bir fırsat bile yeterli olabilir, aynı sey, farklı insanlarla tekrarlanabilir.
"Benim içimde de, daima var olacağını zannettiğim birçok şey yok oldu, onların yerini alan yenileri ise, o sırada tahmin edemeyeceğim yeni üzüntülere ve yeni mutluluklara yol açtılar; buna karşılık, eski üzüntülerimi ve mutluluklarımı da şimdi anlamakta güçlük çekiyorum."
"Kaygılarımın sona ermesinin yarattığı huzur kadar, bekleyiş de, tehlike arzusu ve korkusu da, olağanüstü bir coşku veriyordu bana."
"Kalbimin çarpıntıları her an biraz daha sancılı hale geliyordu, çünkü kendi kendimi, bahtsızlığımı kabullenerek sakinleşmeye ikna etme çabası, çarpıntımı daha da artırıyordu."
Reklam
" üçünün de geçmişte sevdiğim kadınlar olduğunu hatırlayıp, sosyal hayatımızın, bir zaman büyük bir aşka duyduğumuz ihtiyacı tesbit edebileceğimizi sandığımız, yüzüstü bırakılmış taslaklarla dolu bir atölyeye benzediğinidüşündüm, ama bazen, taslak çok eski değilse, tekrar ele alıp ilk başta tasarladığımızdan çok farklı, belki de daha önemli bir eser haline getirebileceğimiz, hiç aklıma gelmedi."
Sayfa 353 - YKYKitabı okuyor
Aşkla ölüm arasındaki en büyük benzerlik, her zaman sözü edilen muğlak benzerlikler değil, her ikisinin de bizi gerçekliğini kavrayamamaktan, elimizden kaçırmaktan korktuğumuz kişiliğin sırrını daha derinlemesine sorgulamaya itmeleridir.
Sayfa 289 - YKYKitabı okuyor
Öyle değil mi şekerim :))
Benimle rahat rahat, uzun uzun sohbet etmeyi sever, o varken başka ziyaretçilerin de bulunmasından pek hoşlanmaz. Ah! Onu siz de benim kadar tanısaydınız! Sizi benim kadar kimse tanıyamaz, değil mi my love*? *Hayatım, canım, şekerim.
Sayfa 279 - YKYKitabı okuyor
"Bir sevginin ayrıntılarında bile, bir uzaklaşma, bir akşam yemeği teklifinin reddi, istemeden, bilinçsizce gösterilen bir sertlik, bütün kozmetiklerden ve en güzel kıyafetlerden daha fazla işe yarar."
Sayfa 339 - YKYKitabı okuyor
Reklam
"Aşkın korkunç aldatmacası, başlangıçta bize dış dünyadan bir kadınla değil, beynimizin içindeki bir taşbebekle oyun oynatmasıdır; zaten bu taşbebek, daima elimizin altında bulunan, sahip olabileceğimiz tek kadındır; neredeyse hayalgücünün keyfiliği kadar mutlak olan hatırının keyfiliği, hayalimdeki Balbec'le gerçek Balbec ne kadar farklıysa, gerçek kadından o kadar farklı yaratmıştır onu; yavaş yavaş gerçek kadını, bu sahte yaratıya benzemesi için zorlar, kendi ıstırabımızı artırırız."
Sayfa 336 - YKYKitabı okuyor
öpücüklerinin rayihasına ve okşayışlarının hatırasına sızarak kendilerini sarmalamış olan hazza bıraktılar kendilerini ve bu kez gözlerini kapatarak birbirlerine sarıldılar
Sayfa 19
“Benim içimde, daima var olacağını zannettiğim birçok şey yok oldu.”
Müzik tatlıdır. Ruha âhenk katar ve ilahi bir koro gibi yürekte yüzlerce sese şarkı söyletir...
Sayfa 184 - Marcel ProustKitabı okuyor
Ama tavuskuşunun bütün hayatı burada geçiyor; bir çiftlik avlusunda, hindilerle tavukların arasında gerçek bir cennet kuşu; tıpkı kölelerle birlikte yün eğiren, esir alınmış Andromakhe gibi, ama onun aksine muhteşem kraliyet armalarından ve hanedan mücevherlerinden vazgeçmemiş. Daima, bütün parıltısıyla Admetos’un sürülerini beklerken bile tanıdığımız bir Apollon...
Sayfa 183 - Marcel ProustKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.