Karşılaştırma fırsatı olmadığı için hangi kararın daha iyi olduğunu sınamanın bir yolu yok. Olaylar nasıl gelişirse öyle yaşıyoruz, önceden uyarılmaksızın, rolünü ezberlemeden sahneye çıkan bir tiyatro oyuncusu gibi. Yaşam öncesi ilk prova yaşamın ta kendisiyse, ne değeri olabilir yaşamanın?
“ Faili meçhul cinayetin prova öncesi “ …. Cesedime suni teneffüs yapılırken Yürek damarlarımda aşırı dozda rastlanılan Yalnızlığına inat Gözlerim hep aynı saatte “ Sana “ tehirli kalıyordu.
Reklam
"Hayır düşünmeye vaktimiz yoktur. Ajanslar bizim için düşünür. Kitap okumaya da vaktimiz yoktur. Saatlerce prova, berber, yürüyüş çalışmaları... Ne zaman okuyacağız ki?" Daha fazla okumadı Artık Usta.
Sayfa 177Kitabı okudu
Hiçbir şey söylemeden durmanın ne kadar zor olduğunu bilir misiniz? Her bir hücreniz tam tersini yapmak için yanıp tutuşuyor iken bu ne kadar da zordur. Hava alanından beri hiçbir şey söylemeyeceğim diye prova yapmıştım, ama bu beni öldürüyordu. Başımı salladım. Sonunda konuşmaya başladığımda ağzımdan küçücük, kırık bir ses çıktı. Söylerken içimin rahat edeceği tek şeyi söyledim. "Seni özledim."
Sayfa 468Kitabı okudu
Büyük bir gururla, aynı zamanda heyecandan heyecandan yüreğim çarparak, başlarını eğip prova yapmaya hazırlanan "çocuklarımı" izledim.
Zihin fiilen yaşayacağı geleceği önce hayalinde prova eder.
Sayfa 160
Reklam
Normal olarak ondan bire kadar prova yaparız, akşam da yediden ona kadar temsil. Geri kalan zamanda evde otururum, burada, akustik odamda. Birkaç bira içerim, sıvı kaybı demiştim ya. Bazen onu da karşıdaki hasır koltuğa oturturum, şöyle dayarım koltuğun içine, yayı kenarına korum, kendim de buraya, koltuğa otururum. Sonra bakarım ona şöyle bir. Ve düşünürüm: Tüyler ürpertici bir çalgı! Buyurun, bakın! Bakın şuna iyice. Görünüşü şişko bir kocakarı. Kalçalar çok alçak, bel hepten felaket, fazla yüksek kalıyor, ince de değil; sonra şu daracık, düşük, raşitik omuzlar - deli olmak işten değil. Bunun sebebi, kontrbasın melez olması, gelişim tarihi açısından. Aşağısı büyük bir keman gibi, yukarısı büyük bir gamba gibi. Kontrbas şimdiye kadar icat edilmiş çalgıların en iğrenç, en hantal, en kaba saba olanı. Çalgı değil, gulyabani. Bazen içimden atıp parçalamak gelir. Testereyle doğramak. Baltayla kıymak, kıymak, talaşını çıkarıp, un ufak edip odun gazıyla işleyen bir arabada yakıp geçmek! - Yo, onu sevdiğimi gerçekten söyleyemem. Çalması da felaket bir şeydir, üç yarım ses için bütün bir karış gerekir. Üç yarım ses için!
"...her dil sürçmesiyle küçük düşmektir, yarın konuşulacakları prova ederek ve dün konuşulanlar için kendine işkence çektirerek uykusuz geceler geçirmektir..."
Geçtiğimiz hafta İstanbul Şehir Tiyatroları'nda, Vasıf Öngören'in 1977'de yazdığı ve şu anda kızı Aslı Öngören yönetimindeki "Zengin Mutfağı" isimli oyunu izleme fırsatım oldu. Oyun, 1970 yılının haziran aylarında gerçekleşen işçi eylemi esnasında, zengin bir fabrikatörün konağının mutfağında geçmektedir. Konağın aşçısı olan Lütfü Pehlivan'ın etrafında gelişen bir hikayedir. Senaryo çok iyi, ses/ışık/sahne harika ama oyunculuklar gerçekten muhteşemdi. Oyun, 1978 yılında Fatih’te İstanbul Şehir Tiyatroları oyuncuları tarafından prova edilirken oyunculara bir bombalı saldırı gerçekleşmiş ve saldırı sonucunda Fatih Şehir Tiyatrosu’nun yan sahnesi havaya uçmuş. Bir seyirci protestosuna beniö gittiğim oyunda da şahit oldum:) Kesinlikle gidilip görülmesi gereken, yakın tarihimize ışık tutan keyifli bir oyun. tr.wikipedia.org/wiki/Zengin_Mutfağı ibb.gov.tr/sites/sehirtiya...
Acı hiçbir zaman hafiflemez, Sadece onunla yaşamayı öğrenirsin.
Reklam
Kimse sonları prova etmez. Sonlar yalnızca bir kez olur.
Sayfa 167
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.