Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Psikanaliz, Platon'un "İyiler, kötülerin gerçekte yaptıklarını sadece rüyalarında görmekle yetinen kişi­lerdir" vecizesini doğrulamaktan başka bir şey yapıyor mu?
Reklam
Aynanın gizemli yansıtıcı yüzeyi yüzyıllardır bilimin, sanatın, edebiyatın, felsefenin, psikolojinin ve tarihin konusunu oluşturmuştur. İnsan yüzyıllardır aynada kendisini seyrederek iyiyle kötünün, Tanrı ile şeytanın, erkeğe karşı kadının çatışmasını sorgular. Jean Delumeau,“Ayna, bakmayı bilene tanrısallığın saf bir imgesini sunabilir:
"Psikanaliz üzerine ne düşündüğünüzü sormak isterim." "Bir moda," dedi. "Geçecek. Freud'da çok doğru bulduğunuz şeyleri daha önce Platon'da buluyorsunuz."
Cinsiyet, felsefede ontolojik bir problem olarak görülmektedir. Felsefede ilk kez Platon, erosla cinsiyeti ilişkilendirerek anlatmıştır. Hegel, efendi-köle diyalektiğiyle isteyen bir varlık olarak özneyikurar ve istemek/arzu kavramını erostan uzaklaştırır. Ancak Platon, Şölen'de ontolojik yapı ile erosu iç içe işlemiştir. “Arzu ile hakikat arasındaki ilişki, felsefenin erosa yabancı olmadığını, hatta erosile felsefenin iç içe geçtiğini gösterir. Felsefe varlığın bilgisine ulaşmayı hedefler ve bunu kendini bilmeden ayırmaz.” (Direk, 2018:15) Dolayısıyla arzunun oluşabilmesi için ötekine ihtiyaç vardır. Lacan'ın da belirttiği gibi insan eksik öznedir ve bu eksikliğini öteki üzerinden tamamlar. Burada da karşımıza arzunun ontolojiyleolan bağı çıkar. Eksik özne ise Lacan'ın objet petit a olarak değerlendirdiği ve jouissance'ı/hazzı/keyif hâlini imler. Bu keyif hâlini Alenka Zupancic eksi bir üzerinden değerlendirir. “Keyif, imleyendüzeninde eksik olan unsur üstünden bu düzenle ilişki (veya bağ) kurar; doğrudan değil de imleyen düzeninin kurucu olumsuzluğu(bir 'eksi bir') üstünden. Bu olumsuzluk, (eksik) imleyen ile keyifarasındaki bağlantı noktasına karşılık gelen Gerçek'tir ve psikanalizde bu konfigürasyonun kavramsal adı cinselliktir (veya cinselolan). Cinsellik, içinde artı keyfin baş gösterdiği bu imleyen gediğinin imleyen zincirinin geri kalanı üstündeki etkisiyle hemhuduttur (bedendeki erojen bölgeler de zincire dâhildir, kesinlikle bundan bağımsız değildir)."(2018:66)
Öğrenme Kuramları, Hak, Değer yargıları, Ontoloji, Makamlar
_Eğitim – Öğretim_ _Eğitim, bilgilenme ve gelişme sürecidir ve yaşam boyu devam eder. Süreklidir. Plansız ve programsız da olabilir. _Öğretim, eğitimin okullarda planlı yapılan kısmıdır. Eğitimin bir parçasıdır. Öğretim, planlı programlıdır. Süresi vardır. _Her eğitim, öğretim değildir. Fakat her öğretim, eğitimdir. _Öğrenme
Reklam
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
_Yaşama sanatı, en önemli sanattır. Yaşama sanatında insan, hem sanatçı hem de sanatının objesidir. Bu sanatta o, hem yontucu hem mermer; hem doktor hem de hastadır. _İnsanın yaşam amacı, kendi güçlerini, doğasının yasalarına uygun şekilde ortaya koyması olarak anlaşılmalıdır. Yaşamın doğası, kendi varoluşunu korumaktır. _Başka sanatlarda olduğu
Öyleyse, insanlara yapılan kötülük onları doğruluktan uzaklaştırır.
Reklam
Sokrates, Platon, Aristoteles herhangi bir vahiy adına konuştuklarını ileri sürmüyorlardı ama insanın mutluluğu ve ruhunun açığa vurulması üzerine duydukları kaygıyla ve aklın üstünlüğüyle konuşuyorlardı.
85 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.