Hayatın tıbbileştirildiği bir çağda yaşıyoruz. İnsanla ilgili olan, onun fizyolojisini ilgilendiren her şey bir el çabukluğuyla tıbbın hükümranlık alanına sokuluveriyor. İnsanın ruh dünyası söz konusu olduğunda da, modern tıbbın üvey evladı psikiyatri, kendini sevdirme ve bilimsel, uslu bir çocuk olma telaşı içinde hayatın kendisini bir psikiyatrik fenomenler toplamına irca ediyor.