Hâlâ her şeyi, hatırlıyorum: küçük düşme, gözyaşları, anlayışsızlık. Babamın ertesi gün beni sürükleyerek götürdüğü psikiyatrı anımsıyorum; bekleme odasını, hastaneyi, gerçek delileri, yüz ifadeleri, korkumu... Belki ben de deliydim. Ancak çok yıllar sonra psikiyatrın babama çıkıştığını öğrenecektim: "Onun hayatını mahvettin!"