Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Eğitimden, tecrübeden, çalışmadan daha fazla, bir kişinin psikolojik sağlamlık seviyesi kimin başarılı olacağını ve kimin başarısız olacağını belirler.
Doğrusu, kapanmayan yara yoktur. Ama yara iyileştikten sonra iz kalacak mı, ne kadar sürede iyileşecek, iyileşme ne kadar eziyetli ne kadar rahat olacak, bunların hepsi dengeleyicilere; sevgiye, bağa, temasa bakar.
Reklam
Bir anlamda kalbimizi kapatmıyoruz, katılaştırmıyoruz; çünkü katılaşmış, kapalı bir kalp hissedemez ve biz sadece hayatta kalmayı değil, yaşamayı da amaçlıyorsak kalbimizi açık tutmamız gerekir.
insan sağlam olsa da bazen düşer ve tekrar kalkar, sonra yine düşebilir ve tekrar kalkabilir. Tümü psikolojik sağlamlığın içinde var.
Zaman büyük bir güçken, biz bu gücü sadece geri dönüp baktığımızda fark edebiliyoruz. Her bir zaman diliminde, "nihayet olduğumuzu" düşünme eğilimindeyiz. Halbuki şu anda olduğumuz kişi, şimdiye kadar deneyimlediğimiz "biz"ler kadar geçici.
Reklam
Yani hayatta değişmeyen tek şey değişimin kendisi. Ve değişim, tahmin ettiğimizden daha fazla. Değişme kapasitemiz var. Bunu bilmek, gerektikçe hatırlamak değişim gücümüzü artırır. Bu kitapta psikolojik sağlamlıkla ilgili ele aldığım özellikler konusunda pek iyi olduğunuzu düşünmüyorsanız lütfen aklınızda tutun: Değişim mümkün, değişebiliyoruz; istediğimizde daha da fazla.
Amerikalı profesor Brené Brown, kırılganlığı; sevginin, aidiyetin, neşenin, cesaretin, empatinin ve yaratıcılığın doğduğu yer olarak tarif ediyor. Yara alma cesaretini göstermek, gelişimin temelinde yatıyor.
güçlü duyguların yaşandığı her deneyim, hafızada güçlü yer eder. Çünkü güçlü duygular yaşadığın o anları unutmamanı, tekrar ederse kendini sakınmanı, korumanı ister zihin. Beyinde, fiziksel acı ile duygusal acıyı işleyen bölge bu sebeple aynıdır. İkisi de bizi hayatta tutmayı amaçlar.
Hayat nefesle başlıyor, nefesle bitiyor. Nefesin farkında olmak, onu hissetmek bir anlamda varolmuşumuzun farkında olmak anlamına da geliyor
Reklam
Çocukların belli bir dereceye kadar kırılganlığımızı görmesine izin vermek de gelişimini destekleyecek bir alan tutmak anlamına gelir. Biz bu tutumu modellediğimizde, çocuklarımız da kendi düşüncelerini, duygularını bizimle paylaşabileceklerini, zor zamanlar geçirdiklerinde bize açılabileceklerini bilirler.Çocuğumuz karanlıktan korkabilir; muhtemelen biz de çocukken karanlıktan korkuyorduk, belki korktuğumuz başka şeylerde vardı; belki bugün de korktuğumuz bir çok şey var. İç dünyamızı paylaşabilmek yakınlıktır. Çocuğa güven veren ve gelişimini mümkün kılacak cesareti hissettirecek olan da bu yakınlık, içtenliktir.
Şükür, Arapça kökenli bir kelime; farklı tanımları olsa da en genel hâliyle, "insanın içinde bulunduğu durumun olumlu yönlerini fark ederek memnun ve minnettar olması" anlamına geliyor.
"Her çocuk bir sanatçıdır. Sorun büyüdüğümüzde nasıl sanatçı olarak kalacağımızdır." Pablo Picasso
Psikolojik olarak sağlamsak zorlayıcı yaşantıların bizi etkilememesi gerekiyor, diye düşünebiliyoruz. Ama psikolojik sağlamlık bu değil. Veya sözlük anlamındaki karşılıklarından biri olan “değişmezlik, stabil olmak” da psikolojik sağlamlığı tanımlayan bir özellik hiç değil.
888 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.