Semra Beynel

Semra Beynel
@psikutuphane
Çıkmaz: Travmayla İlgili İçsel Çatışmalar
Genellikle bu noktada, danışan daha iyi olmak yerine daha kötü hissettiğini söyler ve terapist kendi becerisini sorgulamaya başlar. İkisi de merak etmektedir: “Ben yanlış bir şey mi yapıyorum?” Hem terapistin hem de danışanın fark etmediği şey ise tedavideki çıkmazın travmayla ilgili parçalanmış benlikler arasındaki içsel çatışmanın psikoterapi sahnesine yansıması olduğudur. Terapist olarak becerilerimizi sorgularken ya da danışan davranışını “aktarım” ya da “direnme” olarak genellerken danışanın parçalanmış iç dünyasında gerçekleşen yeniden sahnelemeye tanık olma fırsatını kaçırırız.
Nobel Akademik Yayıncılık
Reklam
Parçalanma ve İçsel Mücadeleler
Kuram (Van der Hart, Ni. jenhuis & Steele, 2006) beynin doğuştan gelen fiziksel yapısının ve iki ayrı, özelleşmiş yarımkürenin tehdit edici koşullar altında sol-sağ beyin kopukluğunu kolaylaştırdığını açıklar. Bu yazarlar; sol beynin stres altında pozitif, görev odaklı ve mantıklı kalma eğiliminden faydalanarak kişiliğin ayrılmış sol beyin yanının günlük yaşam görevlerine odaklı kalırken diğer yarımkürenin hayatta kalma durumunda devam eden, tehlikelere karşı kendini güçlendiren, kaçmaya hazır, korkuyla donmuş, kurtarılmak için dua eden ya da boyun eğmek dışında bir şey yapamayacak kadar utanç duyan örtük bir sağ beyin benliği geliştirdiği varsayımında bulunur. Her bir danışanda, bazı parçalarla özdeşleşmenin ya da onları “sahiplenmenin” ve diğer parçaları “ben değilim” diyerek yok saymanın ya da bırakmanın daha kolay olduğunu görebiliyordum. İçeride, parçalar da çatışma içindeydi: Donmak mı dövüşmek mi daha güvenliydi? Yardım istemek? Görülmek ama duyulmamak? Fark ettiğim diğer bir nokta da benliğin parçalanmış yanları arasındaki içsel ilişkilerin zamanında çözüm sundukları travmatik ortamları yansıttıkları oldu. Sol beynin baskın olduğu, şu ana odaklı benlik, sağ beynin baskın olduğu hayatta kalma odaklı parçalardan kaçınır ya da onları yargılar. Bu arada, parçaların örtük sağ beyin benlikleri "zayıf” ya da ortada görünmeyen diğer yarı olarak gördükleri şeye aynı derecede yabancılaşmışlardır. İşlevsel benlik, parçaların müdahaleci iletişimlerine yabancılaşmış ya da bunların istilasına uğramış gibi hissetmek uğruna umutsuzca “normal” olmaya çalışarak devam eder.
Nobel Akademik Yayıncılık
Görülmeyen Koleksiyon
Farkında olmadan eski bir sözü hatırladım, sanırım Goethe'nin bir sözüydü: "Koleksiyonerler mutlu insanlardır."
Sayfa 51 - Türkiye İş Bankası Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Görülmeyen Koleksiyon
Mektuplardaki yazısı düzgün ve temizdi, tutarların altı kırmızı mürekkepli kalemle çizilmişti, bazı rakamlar yanlışlık olmasın diye iki kez yazılmıştı: Gerek bunlar, gerekse kağıtların derkenarlarının bile yazılması ve ucuz zarflar kullanılması bir taşralının tedavisi imkânsız tasarruf çılgınlığını ve sıradanlığını gösteriyordu.
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası Yayınları
İnsanlar onu ilgilendirmezdi, tüm insani tutkulardan belki de sadece birini, kuşkusuz insana has olanını, kibri tanırdı.
Sayfa 12 - Türkiye İş Bankası Yayınları
Reklam
Yeni başlayan uygulayıcılar ile sıra dışı kabul edilenler arasındaki farkların, özellikle de dinleme gibi böyle temel bir beceri söz konusu olduğunda anlaşılması çoğunlukla oldukça zordur. Usta terapistler, muhabbete katılan herhangi bir kimse gibi dinliyormuş görünebilir fakat onlar daha çok bilgiyi işitir, görür ve hissederler, iletişimleri daha derin yollarla çözümlerler, başkalarının göremediği düşünce kalıplarını fark ederler ve danışanın güçlü yönlerine ve kaynaklarına keskin bir netlikle odaklanırlar. Milton Erickson'un çalışmalarını inceledikten ve Psikoterapinin Evrimi Konferansları'nı başlattıktan sonra, Jeffrey Zeig in onlarca yıldır öğretmekte ve uygulamakta olduğu işte budur. Erickson, hipnotik tekniğin geliştiricilerinden biri olarak sahip olduğu sihirli güçlerle tanınıyor. Erickson, yapılan ya da söylenen küçük şeylerin değişimi teşvik etmede büyük bir fark yaratabileceği bazı teknikleri ilk fark eden bir derin dinleyicidir.
Sayfa 104 - Sola Unitas
Ölüm..
Cenaze arabadan alındı, önceden hazırlanmış, toprağı henüz yaş çukurun başına getirildi. Defnin ardından geride kalan faniler, aceleci görünen bir telaşla çukuru örtüp onu bir tümsek halini alana kadar küreklerle beslediler. Bu minik tepeciğin üzerine testiyle su döküldü, baş kısmına İlyas'ın adı yazılı bir kazık çakıldı. İşte bu kadar! Hepi topu bu! Sevinçler, şaşkınlıklar, maceralar endişe ve meraklarla dolu, düşe kalka geçen bir ömürden kalanlar bunlar. Islak bir tümsek, çalakalem isim karalanmış bir tahta ve biraz sonra kesilecek olan dua. Sonrası boşluk, ebedi yalnızlık, tabiatın koynunda savunmasızca eriyip kayboluş ve mutlak hiçlik.
Sayfa 168 - Mundi Kitap
Gölge (miz) ..
İnsan ailesinden en fazla kime kızıyorsa, en çok ona benzer.
Sayfa 48 - Mundi Kitap
Dünyanın en büyük terapistlerinden bazıları göreceli olarak tanınmamayı tercih etmişlerdir, çalışmalarını göz önüne yeterince çıkarmamışlardır. Bazıları sahne ışığını sevmiyorlar. Çalışmaları hakkında konuşmakla ve yazmaka ilgilenmiyorlar. Sadece danışanları ile çalışmaya bayılıyor ve sıra dışı başarılar elde etmekle ilgilenip ne yaptıkları hakkında konuşmayı tercih etmiyorlar. Onların varlıklarından bile yeterince haberdar değiliz.
Sayfa 33 - Sıla Unitas
Duygularımız ile bedensel duyumlarımız arasındaki bağlantıları bulmak için çeşitli araştırmalar yapılmış ve bağlantıların topografik haritaları çıkarılmıştır. Bu haritalara göre farklı duygular farklı bedensel duyumlara yol açarlar. Örneğin mutluluk tüm vücuttaki, ama özellikle baş ve göğüs bölgesindeki bedensel duyumları daha yoğun yaşamamıza sebep olur. Aşk ve sevgi duygularında gözler, ağız, göğüs ve cinsel bölgedeki bedensel duyumlar; gururda ise kollarda, baş ve göğüs bölgesinde bedensel duyumlar daha fazla hissedilir. Üzüntü göğüs bölgesinde belirgin olarak yaşanırken, diğer duygulardan farklı olarak üzüntüde bacak ve kollardaki bedensel duyumların çok azaldığı görülür. Öfke ise kollar ve ayaklar da dahil olmak üzere bedenin üst kısmında yani göğüs, boyun, boğaz ve özellikle de baş ve ellerde hissedilen duyumların artması ile kendini gösterir. Korku /kaygı en yoğun olarak göğüs bölgesinde, iğrenme ise boğaz bölgesinde hissedilir. Utanç duygusunda bedensel duyumlar en fazla baş ve gözlerde yoğunlaşırken bacakların hissi ise azalır.
Sayfa 121 - Mundi Kitap
Reklam
Unutmamalıyız ki psikolojik ihtiyaçlarımızı ancak çevreden, yani bir başkasından karşılayabiliyoruz.
Sayfa 109 - Mundi Kitap
Duyguların yanlış değerlendirilmesi ile ilgili bir başka önemi sorun da duygularımız ile düşüncelerimizi birbirinden ayıramamamızdır. Bazı kişiler, “Bu durumla ilgili ne hissediyorsun?” diye sorulduğunda “ne hissettikleri”nden ziyade “ne düşündükleri"ne odaklanarak cevap verirler. Örneğin, “Sevgilin buluşma gününüzü unuttuğunda ne hissettin?”
Sayfa 108 - Mundi Kitap
Unutma ki sadece tek bir önemli zaman vardır, o da şimdidir. Şimdiki an, üzerinde egemenliğimiz olan tek zamandır. En önemli kişi birlikte olduğun, hemen karşında olan kişidir, zira gelecekte herhangi başka biriyle bir ilişkin olup olmayacağını kim bilebilir? En önemli iş yanı başında duran insanı mutlu etmektir, çünkü tek başına bu, yaşamı arayıştır.
Sayfa 62 - Kuraldışı Yayınları
Farkındalık içinde otururken hem bedenimiz hem zihnimiz huzurlu ve tümüyle rahatlamış olabilir. Fakat bu huzur ve rahatlama hali insanın dinlenirken ve uyurkenki tembel, yarı bilinçli zihinsel durumundan özünde farklıdır. Farkındalıktan uzak, tembel bir yarı bilinçlilik içinde oturmak karanlık bir mağarada oturmaya benzer. Farkındalık halinde insan sadece rahat ve mutlu değil, atik ve uyanıktır da. Meditasyon bir kaçış değildir; gerçeklikle dingin bir karşılaşmadır.
Sayfa 52 - Kuraldışı Yayınları
Aşk sabırlıdır; aşk naziktir. Kıskanmaz; böbürlenmez; gururlu değildir. Kaba değildir; çıkarcı değildir; kolayca öfkelenmez; hataların hesabını tutmaz. Aşk kötülükten zevk almaz, ama hakikatle neşelenir. Daima korur; daima güvenir; daima umut eder; daima direnir. Aşk asla başarısız olmaz. ( Bu nadir türden aşkın 1Korintler 13'teki tanımından daha iyi bir tanımına rastlamadık: - ifadesinden sonra yukarıdaki tanım )
Sayfa 290 - Butik Yayıncılık
667 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.