Kleopatra
Fakat bu barış dönemi uzun sürmedi. Kardeşi ve kocası Ptolemy, isyancı diğer kız kardeşi IV. Arsinoe ile güçlerini birleştirdi. Sezar’ın İskenderiye’de bıraktığı Romalı birlikleri ve Kleopatra’yı yenecek büyüklükte bir ordu kurdular ve M.Ö. 48 yılında İskenderiye’yi yakıp yıktılar. Ancak Sezar’ın yolladığı takviye güçlerin karşısında duramadılar. Ptolemy, Nil üzerinden kaçmaya çalışırken gemisinin batması sonucu boğuldu.
Fakat başka bir Ptolemy daha vardı. Kleopatra bu kez de 13 yaşındaki küçük kardeşi XIV. Ptolemy ile evlendi. Kleopatra daha güvenilir bir ortaklık kurmuştu ama Mısır, artık Roma toprağı haline gelmişti. Roma ve Mısır birleşmiş olsa da, kadın firavun kendini yine de güvende hissetmiyordu çünkü küçük kardeşi her an onu devirebilirdi. Ondan kurtulması gerekiyordu.
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u, devletinin topraklarına dahil etmesinden yaklaşık bir sene önce İtalya’nın Vinci kasabasında, dünyanın gördüğü en büyük dahilerden birisi olan Leonardo da Vinci dünyaya geldi; tarih 15 Nisan 1452’yi göstermektedir. 2 Mayıs 1519 tarihinde vuku bulan ölümüne dek resim, anatomi, jeoloji, hidrolik sistemler,
Kleopatra
Henüz 18 yaşındaydı ama hiçte saf değildi. Son yıllarda babasına her şeyde refakat etmiş ve çocukluğundan bu yana aldığı eğitimle kraliçe olmaya muktedir şekilde yetiştirilmişti. Ne var ki, Mısır yasalarına göre kraliçe ancak bir erkekle birlikte ülkeyi yönetebileceği için 10 yaşındaki kardeşi XIII. Ptolemy ile evlendi. Kısa sürede kardeşini ve onu destekleyen adamlarını arka plana itmeyi becererek ülkenin tek hakimi haline geldi.
Kleopatra (M.Ö. 69 - 30)
M.Ö. 81 yılında Mısır kargaşa içindeydi. Büyük İskender’in altın tabutunu eritmeye cüret eden firavun IX. Ptolemy ölmüştü. Aileler arası kanlı savaşlar başlamış ve kral olabilecek hanedan üyesi erkeklerin bu hakkı yok edilmişti. Bu durumda son firavunun kızı III. Bernice kraliçe oldu. Onun ve daha sonra da kocasının öldürülmesiyle kaos yeniden başladı. Ülke firavunsuz kaldı. Bazı denemelerden sonra XII. Ptolemy iktidarı ele geçirdi.
Bu arada, XII. Ptolemy’nin iyi eğitimli, birçok dil bilen, akıllı kızı VII. Kleopatra yavaş yavaş öne çıkmaya başladı. Ama XII. Ptolemy zor durumdaydı, çünkü babası Mısır’ı Roma’ya bırakmayı vadetmişti. Romanları İçin sürekli vergi toplayarak, onlara hediyeler, paralar yollamaya başladı. Ağır vergiler nedeniyle yeniden ayaklanmalar baş gösterdi. Durmak bilmeyen kargaşanın ardından gözden düşmüş olarak öldüğünde, taht Kleopatra’ya kaldı.
Pacificus Maximus "Elegy II to Ptolemy"sinde şöyle yazar: "Nankör oğlan, senin için bütün hazinemi harcadım; kendiniz hariç hiç kimse onlardan hoşlanmamalı; penisim büyüyor; eskiden 17,5 santim ölçülürken şimdi 25 santim oluyor."
2. yüzyılda yaşamış Cladius Ptolemy'nin sözleriyle perçinler: ''Yıldızların doğasına aşina becerikli bir insan, onların pek çok etkilerinin önüne geçmeye ve bu etkiler gerçekleşmeden önce kendini bunlara hazırlamaya muktedirdir."
MS birinci yüzyılda Ptolemy Güneş'in Dünya'ya olan uzaklığının Dünya'nın yarıçapının 1200 katı olduğunu ileri sürdü; bu değer gerçek uzaklığın 20 kat albndadır.
Osmanlıların Konstantinopolis'i ele geçirmek üzere olması İtalya'ya büyük bir alim göçüne yol açtı. İtalya'ya kaçan alimler yanlarında Öklid, Ptolemy, Platon ve Aristoteles'in kadim ilmini taşıyan yığınla elyazması getirdi.
"Anlatılanlara göre Yahudilerin tarih boyunca en kötü gününe Sanherib kuzeydeki kabileleri egemenliği altına alması ne de Nabukadnezar tarafından Süleyman Tapınağı'nın yıkıldığı gündür. En talihsiz ve acı gün yetmiş bilim adamının II. Ptolemy'nin (MÖ 285-246) emriyle Kutsal Kitap'ın Yunancaya çevrildiği gündür.."
Evreni sonu olmayan bir kaplumbağa kulesi biçiminde düşünmek çoğumuza oldukça saçma gelir, ama neye dayanarak daha doğrusunu bildiğimizi sanıyoruz? Evrene ilişkin ne biliyoruz ve nasıl biliyoruz? Evren nereden gelip nereye gidiyor? Evrenin bir başlangıcı var mıydı, var idiyse ondan önce ne oldu?
Aristo, dünyanın durağan olduğunu; güneşin, ayın, gezegenlerin ve yıldızların da onun etrafında dairesel devinimlerde bulunduğunu sanıyordu. Dünyanın evrenin özeğinde bulunduğuna ve en yetkin devinimin de dairesel olduğuna, bazı gizemli nedenlerden dolayı inandığı için bu sonuca varmıştı. Bu düşünce İ.S. ikinci yüzyılda Ptolemy (Tolemi okunur, Batlamyus olarak da bilinir) tarafından geliştirilerek kapsamlı bir gökbilimsel model içine oturtuldu. Özekte duran dünyamız, ayı, güneşi, yıldızları ve o zaman bilinen beş gezegeni, yani Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn'ü taşıyan sekiz tane iç içe küre tarafından çevrelenmekteydi.
Mısır’ın belki de en büyük talihsizliği Kleopatranın babası olan Ptolemy Auletes’tir. Yöneticilik vasıflarına uymayan hanedanın bütün yasalarını çiğneyen zamanını ahlaksız bir yaşam ile geçiren maceracı bir kişiliğe sahiptir. Flüt çalmada usta olmuştur ülkenin diğer müzisyenleriyle yarışmalara katılır ödül almaya almaya uğraşırmış.
Roma’yı Pompey
Batı 'nın İslam dinine gösterdiği sağlıksız tutum, sık sık kendini şizofrenik bir tepki olarak göstermektedir. Kutsal Roma İmparatoru il. Frederick, İslam dininden tam anlamıyla korkuyordu ve ana vatanı olan Sicilya' daki Müslümanları sistematik bir şekilde öldürüyor ya da sınır dışı ediyordu. Yakın Doğu' daki Hıristiyanlar Müslümanları kesip biçerken, diğerleri İspanya' daki Müslüman alimlerinin dizinin dibinde oturuyordu. Hıristiyan, Yahudi ve Mozarap araştırmacılar büyük bir tercüme projesinde işbirliği yapıyor, İslam dünyasının öğretilerini Batı'ya getiriyor, Karanlık Çağ'da kaybolan klasik ve antik bilgeliği Avrupa'ya yeniden kazandırıyorlardı. İbni Sina ve İbni Rüşd gibi Müslüman felsefeciler, entelektüel liderler olarak saygı görüyordu ama ikisi de Müslüman olduğu için, insanların onların öğretileriyle uyum sağlaması giderek zorlaşıyordu. Bu sorun, Dante 'nin İlahi Komedya adlı eserin de açıkça görülmektedir. Avrupa'da Avicenna ve Averroes adlarıyla bilinen İbni Sina ve İbni Rüşd, Batı 'ya kazandırdıkları entelektüel kültürle ünlü erdemli paganlarla (Euclid, Ptolemy, Socrates, Plato ve Aristotle) birlikte Cehennem'dedir. Ama Hz. Muhammed'in kendisi, hizipçilerle birlikte Cehennem'in Sekizinci Dairesi 'ndedir ve iğrenç bir cezaya çarptırılmıştır.
Kral onur konuğu Öklid'e hitap ediyordu.
Ptolemy, " Senin geometri üzerine yazdığın yeni kitabını okumaya başladım sevgili Öklid", diye devam etti. " Mükemmel bir çaba! Gene de, çok güzel olan bu eseri biraz uzun ve güç buldum. Yaşamını krallığına adamak zorunda olan Ptolemy için, matematik bilgisine giden daha kısa bir yol yok mu?"
Kısa, sakallı adam gözlerini dosdoğru krala dikmişti. Yavaşça başını salladı. Sert bir şekilde" Efendim " dedi," Sizin için bile olsa, krallara özgü bir geometri öğrenme yolu yoktur. "
Kopernik, çok ender rastlanan bir gök olayı olan gezegenlerin bir hizaya gelmesi olayını 31 yaşında gözlemiştir. Ptolemy'nin sistemine benzer klasik alternatiflerle, merkeze Güneş'i koymak, Yer ve gezegenleri onun etrafında dolandırnmakla güneş sisteminin daha basitleştirileceğini ve gezegen konumlarının daha kolay bulunabileceğini gösterdi. (1512)