Lady Bird
“Lise son sınıfta, düşük gelirli bir ailenin sorun çıkaran kızı” deyip geçilmemesi gereken bir filmdi. Başrolümüz olan Christine kendine konulan adı bile kabullenmiyor, uğur böceği anlamına gelen ‘lady bird’ ismini kullanıyordu. Farklı sosyal çevrelere girerek toplumdaki yerini ve kim olduğunu aradı. Kimi zaman kendisine verilenle yetinmeyen bir kız olduğunu söylüyor kimi zaman da olabilecek en iyi versiyonunun bu olduğunu düşüncesine kapılıyordu. En sonunda aradığı şeye en başından beri sahip olduğunu fark etti. Yönetmen: Greta Gerwig Yıl: 2017 Puanım: 6/10
Film/Dizi Öneriyorum Part 6 Bu seferki dizimiz “Russian Doll”. Yine bir Netflix dizisi. Öncelikle konusundan bahsedelim. Genç bir kadın olan Nadia, New York City’de düzenlenen bir partiye davetlidir. O, her zaman katıldığı partilere bir yenisinin daha ekleneceğini düşünür fakat bu parti daha önce katıldığı hiçbirine benzemeyecektir. Genç kadın bir anda kendisini ne olduğunu anlamadığı esrarengiz olaylar içerisinde bulur. Partinin ilerleyen saatlerinde kaza geçirip ölen Nadia, bir süre sonra hiçbir şey olmamış gibi uyanır. Üstelik yeniden partini tam ortasındadır. O partiden ne kadar uzaklaşmaya çalışsa da her defasında farklı kazalarla yeniden ölümün kollarına teslim olur. Tekrar tekrar ölen ve yeniden aynı güne geri dönen Nadia, bu partiden kurtulmanın yolunu bulabilecek midir? Evet konusu böyle. Bence çok yaratıcı olmasa da merak uyandırıcı bir konusu var. Film diğer önerdiğim filmlere kıyasla biraz daha +18 sahne bulunduran bir dizi. Fakat çok da sık değil o yüzden bence bu harika diziyi sırf bu yüzden kaçırmayın. Söylediğim gibi kurguyu çok sevdim. Ve bayıldığım bir şey daha var; baş roldeki kadının sesi… o kadar harika ki… akşama kadar konuşsa da dinlerim yani. Karakterleri de sevdim, başka söz yok. Zaten tek sezonluk bir dizi. İzlemeden ölmeyin diyebilirim yani. Çok vaktinizi alacak bir dizi de değil. Çıtır çıtır bir dizi. Yalayıp yutulur. Puanım 8/10
Reklam
Bu sene okuduğum dergiler (17.07.2021)
Neden okuma hedefime eklemiyorum ? Çünkü son aylardır dergilerdeki yazıların hepsini okumuyorum, artık bilgileri seçmeye gayret ediyorum... O yüzden buraya kaydetmenin daha uygun olduğunu düşündüm. İlk zamanlar ilgimi çekmeyen konu başlıklarını, bölümleri ve reklamları... okumuş biri olarak, artık hangi bölüm, konu ve başlık ilgimi çekiyor daha iyi biliyorum. 1-
Popular Science Türkiye - Sayı 82
Popular Science Türkiye - Sayı 82
(Puanım: 9/10) 2-
All About Space - Sayı 12 - 2020/12
All About Space - Sayı 12 - 2020/12
(Puanım: 7/10) 3-
All About History Türkiye - Sayı 2 (Ocak-Şubat 2021)
All About History Türkiye - Sayı 2 (Ocak-Şubat 2021)
(Puanım: 5/10 ) [Tarihe olan ilgimi canlandırmaya çalışıyorum o yüzden puan düşük... Bazı bölümlerdeki bilgiler çok detaylı olduğu için bana sıkıcı gelmişti. Son olarak dergi tasarımını gayet iyi bulduğumu söylemeliyim.] 4-
How It Works Türkiye - Sayı 27
How It Works Türkiye - Sayı 27
(Puanım: 5-6/10) 5-
Popular Science Türkiye - Sayı 93 - 2020/01
Popular Science Türkiye - Sayı 93 - 2020/01
(Puanım: 4-5/10) Önceki sayılarda okuduğum bilgilerin bir derlemesi gibiydi okurken tekrar ediyormuşum gibi oldu bir de ilgimi çekmeyen kısımlar çok olduğu için hızlı hızlı geçtim :) Bilim dergilerini/gelişmelerini çok takip eden birisi değilseniz bu dergiyi alıp 2020 yılının önemli bilimsel gelişmelerine kısaca göz atabilirsiniz. 6-
How It Works Türkiye - Sayı 28
How It Works Türkiye - Sayı 28
7-
Popular Science Türkiye - Sayı 110 - 2021/06
Popular Science Türkiye - Sayı 110 - 2021/06
Film/Dizi Öneriyorum Part 2 Bugünkü dizimiz “The Rain”. Bir Netflix dizisi. Öncelikle konusundan bahsedelim. Ölümcül bir virüsün yağmurla beraber yayılmaya başlaması ile gelişen olayları konu alıyor The Rain. Bu tehlikeli virüs İskandinavya'nın büyük bir bölümünü ele geçirmiştir. Birçok kişi bu virüsten etkilenmiş ve yok olmuştur. Felaketin
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin Tanrısı !SPOİLER İÇERİR! Sineklerin Tanrısı 2. Dünya Savaşı 'ndan kısa bir süre sonra, bu savaşta yıllarca çarpışan insanların birbirlerine nasıl kıydıklarını kendi gözleriyle görüp, birçok umutlarını yitiren biri tarafından yazılmıştır. Kitaba adını veren Sineklerin Tanrısı ,bu hastalığı, yani insanların içindeki kötülüğü simgeler. Sineklerin Tanrısı, üstüne sineklerin konduğu ölü bir domuz başıdır: Jack , ilkel bir insanın inancıyla karanlık güçleri yatıştırmak, kendini ve kabilesini canavardan koruyabilmek amacıyla, öldürdüğü bur domuzun başını kesip iki ucu sivriltilmiş bir kazığa geçirmiş, kazığı bir put dikercesine toprağa çakarak, bu kokuşmuş domuz başını canavara sunmuştur. İngilizcelerin " Beelzebub" dedikleri şeytanın Kutsal Kitap 'taki İbranice adı Sineklerin Tanrısı anlamına gelen "Ba-al-z-bub olduğu için de Golding kitabına bu adı vermiştir. (Mîna Urgan -Son Söz) Bolca övgüsünü duyduğum Sineklerin Tanrısı beklentimi kesinlikle karşıladı. Yaşları 6-12 arası olan sayısı bilinmeyen bir grup çocuğun adaya düşmesi ve burada yaşadıkları ve değişimleri anlatılan bu kitap insanı etkisi altına alıyor. Kitabın sonunun adanın tam anlamıyla cehenneme dönmesi suretiyle kötü bitmesi tam anlamıyla idealdi. Aksi taktirde bu kitap mutlu bir sonu yadsıyacaktı. Başlarda bu kadar vahşetin özellikle bu yaştaki çocuklara yakışmadığını düşünerek sevmedim. Bilâkis adaya düşen bir grup çocuğun tabii bir şekilde "mutlu mesut" yaşayamayacağından kitabı baya iyi buldum. Baya baya iyi buldum. Puanım: 10/10
Young Goethe in Love - Goethe'nin İlk Aşkı
- Küçük Spoiler - #film J.W.v Goethe'nin, "Genç Wertherin Acıları" eserinin kaleme alınması ve yayınlanması hakkında çekilen bir film. Filmi genel olarak beyendim fakat daha iyi ola bilirdi. Sanki sırf amaç odaklı gidilmiş ve çok fazla kasmamışlar üstüne (Gerçek bir hikaye olduğunu unutmayalım). Beyenmdiğim tek şey, 2010 yapımı bir film olmasına rağmen görüntü kalitesi çok kötüydü, ben de bulamamış ola bilirim. Kitapa gelince ise, Eser ile filmin algoritmi uymuyor, mesela eserde Werther, Lotte ile ilk tanışdığında, Lotte nişanlıydı. Filmde Lotte daha yalnızken tanışıyolar ve cinsi birliktelik bile yaşıyolar, ondan sonra Albert ile evleniyolar. Tekrar hatırlatıyım bu, eserin filmi değil, Goethe'nin eseri nasıl yazdığı ve nasıl yayınlandığının hikayesi. Puanım: 6.5/10
Reklam
31 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.