Genel olarak beğendiğim bir kitap oldu sadece enerji kaynağı olarak neden güneşten ve okyanustan yararlanamadıklarını anlayamadım benim için önemli bir ayrıntıydı sırf bu sebeple puanım 6 hele gen konusunda bu kadar gelismisken çok saçma geldi başka kaynaklar bulamamaları tamam kitaplar tamamen gerçeklere uygun olmayabilir hele distopik romanlar tamamen gerçeklik algimizdan uzaklasabiliyorlar ama en azindan kendi içinde bu sorulara bir cevap verebilmeli bir temele oturtulmalı
Dracula
kitap bir takım hatalarla başlıyor. yazarın yanlış tarih bilgisi beni araştırmalara sürükledi okurken kafası karışacaklar için bununla giriş yapmak istedim. yazar dracula karakterini bir macar kralı olan ııı.vlad’den esinlenerek yaratmıştır. yalnız stoker ııı.vlad hakkında fazla bilgiye sahip olmadığı için bazı hatalar yapmıştır. örneğin gerçek
MAYIS AYI 13. KİTAP
.
Suç ve Ceza İnceleme
.
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski... Bazı incelemeler oluyor, henüz daha ilk cümledeyken kitleniyorum, ne yazacağımı ya da kitap hakkında neler söyleyebileceğimi bilemiyorum, yazarın adını yazıp sonuna 3 nokta ekliyor ve boş boş telefon ekranına bakıyorum. Hemen hemen her başyapıta karşı yaşıyorum bu durumu
Merhabalar.
İnceleyeceğim eser, Post Öykü 34. sayısı.
Post Öykü içeriğinde birden fazla öyküye yer veren bir dergi. Okurken sıkılmıyorsunuz. Sıradan bir öykü dergisi desek yeridir. Bazen ilginç öykülere rastlayabiliyorsunuz ama bu ilginçlik oranı genele göre bir hayli düşük.
Kuşkusuz Post Öykü dergisinin eksik tarafları çok. Ben toplam da 3, 4 sayısını okudum ve doyurucu öyküler sunmasını beklerken her defasında hayal kırıklığı yaşadım. Bir defa 200 küsür sayfalık bir kitabın içinde yalnızca 6, 7 öykü bulunmakta bazen 1, 2 tane denemeye de rastlanabiliyor ama ne yazık ki kitabın geri kalanı kitap ve yazar tanıtımlarıyla dolu. Bu yönüyle Post Öykü'nün uzun bir reklam dergisi olduğunu söyleyebilirim. Eğer kitap ve yazarlar hakkındaki tanıtımları okumaktan hoşlanıyorsanız sizin için uygun bir dergi diyebilirim ama bana bu tarz tanıtımlar genel olarak boş geliyor nadiren iyi diye nitelendirebileceğimiz tavsiyelere rastlayabiliriz bu tarz yerlerde. Sonuç olarak Post Öykü benden gereken iltiması gördü ama gözümde iyi bir noktaya erişemedi. Başka bir şans vermeyi uzunca bir süre düşünmüyorum.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Benim puanım 2/10.
Merhaba sevgili okur,
Jose Saramago’nun Körlük ve Görmek kitaplarını severek okumuştum ancak Kabil kitabı benzer bir etki uyandırmadı. Bunun üzerine kitaplığımda olan Bilinmeyen Adanın Öyküsü’ne elim gitti ve sonuç olarak harika bir kitap değil ama okunmaya da değer.
*
Kitabın adını, başladığım anda dahi, ‘Bilinmeyen Adamın Öyküsü’ olarak okumuştum. Sonra bir baktım ki aslında Bilinmeyen Adanın Öyküsü’ymüş. Yanlış anlamama tebessüm edip okumaya devam ederken tekrar anladım ki anlatılan hikaye aslında bilinmeyen bir adamın öyküsüymüş.
Üzerine ne söylesem tat kaçıran bilgi içereceği için fazla yorum yapamıyorum. Tek oturuşta bitirdiğim bu öykü kitabına puanım: 6/10
*
Alıntılar güzel efenim,
* İşte kader hep böyle davranır bizlere, hemen arkamızdadır, omzumuza dokunmak için elini çoktan ileri doğru uzatmıştır, bizlerse hâlâ, geçti gitti, gösteri bitti, yine aynı hikaye, diye homurdanır dururuz.
* Beğenmek, sahip olmanın en iyi şekli, sahip olmaksa beğenmenin en kötü şekli olsa gerek.
* Kendinden dışarıya çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin.
* Rüya hünerli bir sihirbazdır.
Roman serisinin son kitabı çok daha kaliteli olmalıydı...
Witcher serisinin sonuna gelmiş bulunmaktayız :)) Detaylı ama SPOİLER OLMAYAN güzel bir inceleme yazacağım inşaAllah. (Puanımı ve başlığı neden öyle attığımı güzelce incelemede irdeledim arkadaşlar. lütfen okumadan ön yargıyla puanımı eleştirmeyin. Yeri geldi oyunlara kadar daldım, ama nedenlerini açıkladım :)Nerden başlasak ki? Tabii ki kitabın
