Öğleni geçkin bir vakitte yağmura ilişiyor gözlerim. Bir iki damlayla başlayıp hızlanan yağmur, ıslanmaktan hoşlanmayan ve kaçan bir sarı kedi, kasvetli bir hava… Demini hakkıyla almış cam bardakta içilmeyi bekleyen çayım,
aklımda sabah sesi kısık olan o kadın… Şimdiyse bulutlara benzeyen gözleri, boğazına dizilen cümleler… Sonra derin bir sessizlik…
Penceremin önüne kadar uzanan çam dalına henüz konan bir karga; yağmurdan ağaca sığınırmışçasına… Bir söylenti var ki “Karga hayır haber getirmez.” Allah hayra çevirsin! Hayır Allah’tan, şer kuldan havadisi ise kargadan…
Yağmur, hıncını almış da içi rahatlamış edasıyla artık daha sakin ve yavaş. Açtığım penceremden içeri gelen az bir toprak kokusu, bulutların son bulan toplantısı, güneş ve gökyüzünün renkli kuşağı… Zihnimde “Demek ki her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” ayeti…
23.11.2021
Funda Çelik-Bişnev Dergi