Batı, iyi ve kötü yanları ile, günümüz İslam dünyasının siyasal şekillenmesinin içindedir, tıpkı İslamcı düşüncenin ve günümüz toplumlarının tüketim değerlerinin içinde olduğu gibi.
İslami siyasal muhayyilede tiranlığın tersi özgürlük değil adalettir. Muhalefetin parolası, demokrasi değil, etiktir; bu ise her türlü popülizmin yolunu açar.
İslamcıları izleyen kalabalıklar daha "geleneksel' ya da "gelenekçi" değiller. Modern kentin değer yargılarını içinde yaşatmaktadırlar: tüketim ve toplumsal yükselme.