352 syf.
·
Puan vermedi
Mehmet Ali Gökaçtı'nın 'Bizim İçin Oyna'sı gayet titiz bir çalışma olmuş; yazarın Galatasaraylı kimliğine rağmen objektif değerlendirmeler var. İttihat ve Terakki'den bu yana aynı işleyişin CHF ( tüm sporcuların CHF üyesi olması mecburiyeti gibi ) , DP ve sonrasındaki çizgide hep aynı şeyleri görüyoruz. Kitap 2008 yılına ait olduğu için günümüzdeki siyaset&futbol ilişkisi yer bulamamış. Ancak artık günümüzde futbol o kadar siyasallaştı ki, sadece son 10 yıl için ayrı bir kitap yazılabilir. Kitapta eksik olan bir konu vardı bence; Beşiktaş'ın 1960 darbesi sonrası bir maçta sahaya 11 futbolcunun C-E-M-A-L-G-Ü-R-S-E-L harflerinin bulunduğu forma ile çıkmaları. Siyasetin futbolla bu kadar içli dışlı olmasından herkes şikayet eder ama örneklerle görülüyor ki, aslında hepimizin ilk çıkmazda müracaat etiği adres de yine siyaset ve siyasiler. Bu arada Osmanlı dönemindeki Altınordu ve daha sonraki Güneş örnekleri oldukça önemliydi. İzmir takımlarının CHP'nin bir emri ile birleştirilmesi de ayrıca ilginç bir başka hadiseydi. Okunabilir, günceli de yansıtan, başarılı bir kitap olmuş. Ayrıca yazarın kitabı bitirmesinin hemen akabinde, genç yaşta vefat etmiş olması ve kitabın çıkışını görememesi de hazin bir hadise kesinlikle!
Bizim İçin Oyna
Bizim İçin OynaMehmet Ali Gökaçtı · İletişim Yayınları · 20087 okunma
126 syf.
10/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Can Sanat Yayınları'nın 2009'da iki 'novella' olarak basımını yaptığı, yine Zweig'e bir kez daha hayran kaldığım iki eser okumanın karşı konulmaz sevincini yaşıyorum.. Okumadığım bir kitabı kalmayana kadar devam edeceğim Zweig okumaya ve tabi ki kendimce inceleyip hislerimi paylaşmaya.. Uzun gelebilecek bir inceleme olacak ancak iki eseri de
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat - Bir Yüreğin Ölümü
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat - Bir Yüreğin ÖlümüStefan Zweig · Can Yayınları · 20166,7bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
·
Beğendi
a b c d e f g h ı i j k l m n o p r s ş t u v y z yani daha okumadım. neden hep böyle yapıyorsunuz. cidden , ah. 150 karakter oluşturmam gerekiyormuş ama gerçekten...
Deniz Feneri
Deniz FeneriVirginia Woolf · İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,9bin okunma
266 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Öyle bir dünya ki; acı yok, duygu yok (soma adı verilen tablet ile mutlu olunuyor,yapay mutluluk,) yaşlılık yok , anne, baba , aile kavramı yok ki anılması bile çok müstehcen görülüyor , bokanovskileştirme dedikleri; bir döllenmeden tomurcuklanarak sekiz ila doksan altı embriyo .... birey. 'Şişelenmiş bireyler' "Herkes , herkes içindir " anlayışı ve kimse daha önce birlikte olduğu biriyle tekrar birlikte olamaz.Evlilik yok. ‎Uykuda öğrenme dedikleri hipnopedya... ‎Yeni- Pavlovcu Şartlandırma , ki bukadar ürkütücü olamaz -kitaplardan, doğadan 'içgüdüsel' nefret besleyerek büyütülen bebekler- .... ‎Kitapların olmadığı, yasaklandığı, İnsanların üretim kalitesine göre sınıflandırıldığı bir dünya .... Totaliter yönetim , istikrar.... Teknoloji, ve robotlaşmış insanlar ... Hiçsizlik , hissizlik..... C E S U R Y E N İ D Ü N Y A ; Okurken bile tüyler ürpetici olan bu distopya'nın gölgesinde yaşamıyor muyuz? Özellikle , üreme konusunda yeni gelişmeler ... tüp bebek , çip bebek, kemik iliğinden sperm üretimi gibi. Kim ister acaba , kendi emeği olmadan kazanılmış bir çok şeyi, acıyı, üzüntüyü hissetmemeyi , doğadan ürkütülmeyi , devlet tarafindan yönetilmeyi... Okunulası bilim kurgu klasiklerinden ....
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,7bin okunma
127 syf.
·
Puan vermedi
L'amité est avant tout certitude.
"...Bayrakları değil insanları seviyorum." Sait Faik Abasıyanık Fatih'in türbedarı Amiş Efendi diyor ki "Ben namazdan ziyade namaz kılanı severim." Van Gogh ise " müziğe kulak verecek yerde müzisyeni seyretmeyi yeğlerim." diyor. Demek insana bir hasretlik var. Hasretlik. Bundan bahsetmişken fıtrattan söz etmemek
Ölümün Dört Rengi
Ölümün Dört RengiDücane Cündioğlu · Kapı Yayınları · 20101,139 okunma
212 syf.
·
Puan vermedi
Nâsihât ehli, cümleleri maksadı gözeten en kısa ve sade olanlarından seçtiğinde, muhatabın ihtiyacatına adeta devakâr bir sağnak isabet ediyor. Öyle bir yağmur ki bu, her damla, özün turabına bereket izhar edip ona bir sığınak olma, ruhun köklerine nüfuz etme keyfiyeti bahşediyor. O an değil belki ama vakti geldiğinde bu farkındalığı zihnimizin
Fütuhu'l Gayb
Fütuhu'l GaybAbdülkadir Geylani · Gelenek Yayıncılık · 20031,491 okunma
Reklam
80 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.