(Tevbe ve istigfâr kalb ile, dil ile ve günâh işliyen a’zâ ile birlikde olmalıdır. Kalb pişmân olmalı. Dil, duâ etmeli, yalvarmalı. A’zâ da günâhdan çekilmelidir.)
Birçok âyet-i kerîmede (Beni çok zikr edin) ve (İzâ câe) sûresinde (Bana istigfâr edin. Duâlarınızı kabûl ederim, günâhlarınızı afv ederim) buyuruldu.
Görülüyor ki, Allahü teâlâ, çok istigfâr edilmesini emr ediyor. Bunun için, Muhammed Ma’sûm hazretleri, ikinci cild, 80.ci mektûbunda (Bu emre uyarak, her nemâzdan sonra yetmiş kerre istigfâr ediyorum. Ya’nî, (Estagfirullah) diyorum. Siz de bunu çok okuyunuz! Herbirini söylerken ma’nâsını (Beni afv et Allahım) olarak düşünmelidir. Okuyanı ve yanındakileri, derdlerden, sıkıntılardan, hastalıklardan kurtarır. Çok kimse, okudu. Fâidesi hep görüldü) buyurdu.
Yatarken, sağ tarafa yatıp, bir E’ûzü ve Besmele, bir Âyet-el-kürsî, üç İhlâs, bir Fâtiha, bir Kul-e’ûzüler, bir (tevekkeltü alellah lâ havle velâ kuvvete illâ billah) oku. Büyüklerimiz, cinleri def’ için, bu kelime-i temcîdi okurdu. Sonra, bir istigfâr düâsı ya’nî, (Estagfirullâhel’azîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüv el hayyel kayyûme ve etûbü ileyh), bir (Allahümmagfirlî ve li-vâlideyye ve lil-mü’minîne vel mü’minât) ve bir salevât-ı şerîfe ve bir (Allahümme rabbenâ âtinâ fiddünyâ haseneten ve fil-âhıreti haseneten ve kınâ azâbennâr bi-rahmetike yâ Erhamerrâhimîn) ve üç veyâ on veyâ kırk yâhud yetmiş kerre istigfâr ve bir kelime-i tevhîd okuyup uyumalıdır.