Anılan masalların hemen hepsinde büyü yapan bir 'cadı' (büyücü) veya daha sonra,yeri geldiğinde,büyücüye dönüşen bir 'üvey anne' stereotipi söz konusudur.
Bu masallarda anlatının akışı içinde geçen büyü,büyülenme,sihir,büyücü,cadı,cüce,şeytan,iblis,dev,ejderha,karga,baykuş,kedi,hayvana dönüşme,ateşte yanma,peri,bilge kadın ve üvey anne kelimeleri bizce 'anahtar kavram'lar olarak kabul edilmiştir.
Diğer hümanistler gibi erken yaşta verilen eğitimin erdemine inanan Erasmus'a göre,bir çocuğa erken yaşta eğitim vermemek,onu öldürmek kadar büyük bir suçla eşdeğerdedir.
Hamile/loğusa kadınlar ile yeni doğmuş bebekler,içinde bulundukları durumun sonucu olarak korunmasız ve zafiyet halinde Şeytan ile demonların birincil hedefi haline gelirler.Ortaçağ insanı,Kilise tarafından tanımlanmamış ve kendisine çizilmiş yaşamsal sınırlar dışında kalan,farklı her şeyi 'büyücülük' ile açıklama eğilimindedir.