Rabia

Rabia
@rabiakaracavus
"Edebiyata olan düşmanlığı harflerin harbi paklar ancak ama bunun için çok okumak lazım. Okuyup anlamak, bilmek lazım çünkü insan en çok bilmediğine düşmandır."
150 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İncelememe 40'lar Kulübü'nden bahsederek başlamak istiyorum. 40'lar Kulübü Yayınevi, seçtiği belli bir konuda farklı farklı 40 kişinin yazdığı denemeleri bir araya getirerek kitap olarak basıyor. Bildiğim kadarıyla oldukça çok eserleri var bu şekilde hazırlanmış, bence oldukça güzel bir fikir. Yayınevinin ilk olarak Yedi Güzel Adam'ı anlatan bu kitabını okudum. Kafamda Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Nuri Pakdil ve diğerlerinin eserlerini okumak var ama bütün yorumlarda özellikle Zarifoğlu okumaya başlamadan önce hakkında bilgi toplamam gerektiği söyleniyordu, ki yeterince anlayabileyim. Bu yönde çok güzel bir katkısı oldu bana eserin, bu yedi güzel insanın hayat hikayelerine, fikirlerine, faaliyetlerine dair eşsiz bilgiler öğrenmiş oldum. Olumsuz anlamda eleştirime gelecek olursam; sanırım yazılar yayınevine gönderiliyor ve direk olarak kitapta yer alıyor. Yazan kişi imlayı, noktalamayı nasıl yazmışsa kitaba da aynen o şekilde koymuşlar. Bazı yazılarda hiç sorun yokken bazılarında noktalama yanlışları o kadar fazlaydı ki hiçbir şey anlayamadım. Daha sonra basılan kitaplarında da umarım durum böyle değildir; bir editörün eser için ne derece önemli olduğunu öğrenmiş oldum. Kitapta 40 farklı kişinin denemesi olduğu için bütününe bakarak yorum yapma şansım yok aslında; bazı yazılarda çok sıkıldım, bazılarıysa muazzam derecede etkileyiciydi. Yine de hepsinden güzel istifade ettiğimi düşünüyorum, artık Yedi Güzel Adam'a ait eserleri okumak çok daha keyifli olacak.
Yedi Güzel Adam Kırk Güzel Kelam
Yedi Güzel Adam Kırk Güzel KelamKolektif · 40'lar Kulübü Yayınevi · 201546 okunma
Reklam
206 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Altını çizmeye dahi kıyamayıp; cümlelerin büyüsünden dolayı da altını çizmeden duramadığım naif, gerçek, çok kıymetli kitap... İlk altını çizdiğim cümle de: "İnsanlar birbirine mektup yazmalı." Evet, insanlar birbirine yazmalı çünkü mektup gerçektir. Cümlelerin sıralanışı, yazarken arada kayan harfler, -bin bir düşünce kovalamaktan belki de- yamuk yazılan satırlar, dikkatli baktığında kağıtta fark ettiğin lekeler, kağıttaki kat izi... Ne güzel hisler, hisler, hisler... Ali Ural öyle bir eser ortaya koymuş ki, ben burada binlerce satırla anlatmaya çalışsam yine de eksik. kalır. Yani nasıl desem; unuttuğum pek çok anımı ve en önemlisi duygularımı hatırladım okurken. "Sevgili Dost" diye başlayan her mektup sonlandığında sayısız şeyi sorguladım. Çok düşündüm üstüne, bazı kısımları da ilginç bulup üstüne araştırma yaptım. O kadar keyif verici bir süreçti ki benim için bu kitabı okumak, tadı bitmesin diye günlere yaydım. Bitti diye üzülsem de ne zaman ruhen ihtiyaç duysam açıp aradan bazı bölümleri okuyacağım çünkü bana kalırsa okunan her şey, tekrar da olsa her zaman yeni duygular ve düşüncelerle geliyor. Herkese gönül rahatlığı ile önereceğim kitap Posta Kutusundaki Mızıka'dır. Okumalısınız çünkü özellikle de yaşadığımız son günler içinde bize insanlığımızı hatırlatacak her şeye çok ihtiyacımız var.
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki MızıkaA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202020,1bin okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Selçuk Aydemir, dizi ve filmleriyle sevdiğim biriydi, kitabı içinse bir yerde denk gelirsem okurum gözüyle bakıyordum. Fakat Twitter fenomenlerinden birisine kitabını hediye olarak gönderdiğinde bir not yazmış, o kişi de bunu paylaşmış, o kadar hoşuma gitti ki hemen satın alıp okudum. Buraya da bir kısmını yazmak istiyorum, belki benim kadar
Mahalleden Arkadaşlar
Mahalleden ArkadaşlarSelçuk Aydemir · Sayfa 6 Yayınları · 20154,604 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
108 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Tomris Uyar'a karşı çok özel bir hayranlık besliyorum, sürekli hakkında bir şeyler okusam da kitap halinde okuduğum ilk eseri Yürekte Bukağı oldu. Yürekte Bukağı, içinde 10 adet durum hikayesini barındıran bir eser. Kitabın kapak yazısında dediği gibi: Yaşamın her alanında yüreğine bukağı vurulmuş kişileri ele alıyor. Hep belli kesitler sunuluyor bize ve kitabın geneline hakim olan hüzün içerisinde kendimizi bir iki sayfalık öykülerde kaybediyoruz. Kitabı sevdim mi, emin değilim; belki de bazı öyküleri yeterince anlamadığımı düşündüğüm için olabilir bu emin olmama durumu fakat genel olarak Tomris Uyar'ın cümlelerine öylesine tutuldum ki, hayranlığım çok daha fazla arttı. Dilin, imgelerin, çağrışımların gücü beni çok etkiledi; aşka geldim -mazur görün- Ne güzel şeysin edebiyat ! :)
Yürekte Bukağı
Yürekte BukağıTomris Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 20181,026 okunma
384 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Yine bir Nazan Bekiroğlu eserinden sonra yoğun duygular içindeyim. Çok güzel, apayrı bir kitaptı. Arkadaşımla konuşurken "Bildiğim şeyleri okumak beni sıktı." dedi, açıkçası üzüldüm. Evet, Adem ile Havva hikayesini hepimiz biliyoruz ve okurken kurguya dair özel bir heyecan duymuyoruz. Fakat Nazan Bekiroğlu o kadar enfes bir dil kullanmış ki kelimelerinin büyüsü adeta başımı döndürdü. Bazen anlamak için defalarca okudum. Çok emin şekilde söylüyorum ki koskoca kitapta bir tek kelime dahi öylesine yazılmamış, virgüllere varıncaya kadar hepsi bir bütün olarak muazzam. Bir puanı kırma nedenim, bazı olayları fazla uzatılmış buldum, okurken biraz yoruldum ama yine de dediğim gibi Nazan hocanın harika dili her şeyi okutuyor. Tavsiye ediyorum, iyi okumalar.. :)
Lâ: Sonsuzluk Hecesi
Lâ: Sonsuzluk HecesiNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20211 okunma
Reklam
Reklam
50 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.